ANKA (Bir Deli Yüzbaşı)(Ara Verildi)

2.Bölüm:Bayrak

Kar yağışı bitmişti lakin soğuk hala etkisini göstermeye devam ediyordu. Kaldığı küçük mağaradan ayrılmadan önce iki gün önce şans eseri görüp yakaladığı etine dolgun tavşandan kalanlarla karnını doyuruyordu dışarıyı izleyerek...

Güneş kendini görkemli dağların arasında göstermeye başlamış, gök yüzü kızıla boyanmıştı..Saat sabah beş buçuk idi...

Karnı doyan Deli yüzbaşı kalan etini pil ve sigaralarının yanı sıra iki parça kıyafetinin bulunduğu sırt çantasına koyup toparlandıktan sonra kulaklıklarını takıp bozkurt ordusu şarkısını yüksek seste açarak ayrılmıştı küçük mağaradan...

Gri buzları andıran iri gözleri bir avcı edasıyla etrafında dolanıyor,içinden kulağında yüksek sesle çalan şarkıya eşlik ediyordu...

O kadar uzun süre dağda tek başına zaman geçirdiği için rahattı artık.Zira buz grisi gözlerinden bir kaç kilometre uzaklıktaki herhangi bir hareketlilik bile kaçamıyordu artık...

Bulunduğu dağdan inmiş en yakınındaki sınır karakoluna kontrole gidiyordu.. Kar fırtınası başlamadan önce komutanının emri ile kırmızı listede aranan teröristi bulup yakalamış yaptığı sorgu esnasında teröristin yaptığı itiraflardan sonra kontrole gitmeye karar vermişti...

Askerlere güveni tamdı, hem kendilerini hemde bayrağı koruyabileceklerini pek ala biliyordu. Ki komutanının söz edilen sınır karakoluna bordo bereli bir timi de yolladığını biliyordu ama içi rahat değildi...

Zira söz konusu Türk bayrağı idi...

Teröristlerin planı karakola baskın yaparak askerleri savunmasız yakalamak ve bir şekilde Türk bayrağını indirmekti...

Bunu duyup da tepkisiz kalamamıştı Deli yüzbaşı...

Saatler sonra önünde keskin nişancı silahı ile karakoldan uzak çakalların gelebileceği bölgeye yakın büyük bir kayanın üzerinde uzanmış yatarken müzik dinleyerek sigarasını içiyordu.

Karakola gideceğini bilen komutanı karakola ve destek için gönderilen bordo bereli timine bilgi vermişti...

"Deli yüzbaşı yakında,bilginiz olsun"demişti komutanı askerlere sadece...

Bordo timi ve karakolun rütbeli iki komutanı orgeneralin bizzat kendisinin arayıp da tek cümle ile haber vermesi ile meraklanmışlardı. Öyle ki bordo timinin keskin nişancısı karakolun en yüksek yeri olan su deposunun üzerine çıkmış silahının dürbünü ile herkes tarafından bilinen ama görenin olmadığı efsaneyi görebilmek için etrafa bakmaya başlamıştı... Baskın gece saatlerinde olması beklendiği için rahattı hepsi...