Aşk kalpte filizlenen bir tohumdur, eğerki ona sevgiyle bakıp sularsan çiçeğin sapasağlam büyür. Eğerki bakmaz ve bir kenara atarsan bu filizin ne bir sapı olur ne bir çiçek açar.
Lütfen kitabıma oy vermeyi unutmayınnnn aşkolar !!!
Belkide 2-3 saatten beri burada bekliyorduk tam bilmiyordum ama bildiğim bir şey vardı oksijen almak gittikçe zorlaşıyordu. Yine ve yine bizimkilerin aklına uyup bu yola girmiştim, ve yine sonu hüsrandı.
Hakan sürekli bize korkmamamız gerektiğini ve bizi buradan çıkaracağını söylüyordu ama zaten kimsenin korktuğu yoktu. Burası İstanbul'da çok popüler bir bardı doğrusu ben böyle yerleri sevmem fakat bizimkilerde pek istekle girmiş gibi durmuyordu.
Hakan, Elçin, Ufuk ve ben gerçii ben birşey yapmamıştım dilsiz bir kız en fazla ne yapabilirdiki zaten, barın kenarındaki bir seyyar satıcı ile bir kavga içerisine girmiş üstüne adamdan bedava salatalık talep etmişlerdi , gerçekten çok arsızlardı.
Ben bu düşüncelere daldığımda bir polis memuru bizi karakola götürüp ifademizi almak üzere bardan çıkardı. İlk önce Hakan'ın ve Elçin'in ifadesi alındı ve hemen yanı başımda oturan Ufuk sürekli bir sohbet açma durumundaydı ben ise söylediklerine kafa salladım ve onu geçiştirdim. Doğrusu gerçekten yakışıklı bir çocuktu şekilli sarı saçları ,maviden daha koyu ve büyük gözleri , biçimli kaşları ve dolgun dudakları vardı. Ayrıca fit bir çocuktu kısacası bir kızı düşürebilecek bütün özellikleri barındırıyordu . Ama ben düşmüyordum işte.
Biraz sonra beni ve Ufuğu ifade almak için ayrı odalara götürdüler. Benim ifademi bir defter ve kalem ile alıyorlardı geçen seferde aynısını uygulamışlardı ve benim ifademi aşırı çekici bir polis almıştı ve sanırım ona fena tutulmuştum . Siyah ve bakımlı saçları, koyu yeşil ve büyük gözleri, dolgun ve büyük dudakları , keskin çene hattı ayrıca biçimli ve ince kaşları vardı , çok iri bir çocuktu boyu 1.95 'di komiserin biri ile konuşurken duymuştum. Ve sanırım yanında cüce gibi duruyordum kısa değildim boyum 1.64' dü ama yinede uzundu bana göre.
Sandalyede oturmuş bekliyordum birkaç saniye sonra bir süliet gördüm karşıma oturdu ve o an kim olduğunu anladım bu komiser Hasan Ege Yüreğiçatal'dı geçen sefer ifademi alan ve ona tutulmamı sağlayan komiser .
Güldüm, bu gülüş seni görünce mutlu oldum gülüşüydü, ben gülünce kaşlarını çattı ve kafa salladı memnun olmuşa benziyordu. Çok beklemeden o da bana güldü ve kalın ama hoş sesiyle " Yinemi sen dilsiz güzel, yine o dengesiz arkadaşlarına uydun değilmi?" dedi tam gözlerimin içine bakarak, gülerek kafa salladım. Uzunca baktı ve defteri işaret etti ardından " Yaz" dedi. Bekledim , bana kafa salladı ardından sandalyesinden kalkıp yanıma geldi eğildi ve cebinden anahtar çıkarıp kelepçelerimi açtı , açarken gözlerime bakmayı ihmal etmedi kalbim çok hızlı çarpmaya başladı. Güldü ve " Yaz dilsiz güzel bildiğin her şeyi yaz bilmek suç değildir sadece kanıttır."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
