2

14 0 0
                                    

Son zamanlarda içimden bir ses yaptığımın yanlış olduğunu, çoğumuzun yanlış bir şey yaptığını söylüyordu.. Ama doğruydu yani. İki yıl Londra'da yaşadım  birisi vardı artık onunla konuşmuyorum ama ondan çok şey öğrendim ve bu böyle devam etti, kaybediyordum. arkadaşlarımı birer birer. Hala şunu söylemek isterim aziz bayım, hayatımda özgürlükten mahrum bırakıldım ama özgürlükten mahrum bırakıldıysam da burada yaşayacak pek çok anım vardı.  ben şunu söylemek istiyorum ki, değer verdiğimiz şeylerin bir kısmını kaybettiğimizde onların değerini onlardan öğreniyoruz. Öte yandan yanıldığımı düşünebilirsiniz, kendimden memnun değilim aziz bayım ama bu aralar çok fazla içiyorum ve bu beni kötü etkilese de normal görünüyor. Kaç yıldır burada yatıyorum ve hiçbir şeyimin kalmadığını anlıyorum e ama bir yandan da bu hayatta uzun yaşamayı çok istiyordum, Hayatımda birine ya da bir şeye kötü bir şey yaptıysam bunun bir nedeni vardır elbette sayın efendim, her şeyin aptallığımdan değil, karamsarlığımdan ve umutsuzluğumdan kaynaklandığını söylemek isterim. Çok konuştuğumu söylüyorsan haklısın.
Hayatımdaki diğer aptal insanlar bana senin asil bir insan olduğunu söylediler ama ben aynı fikirde değildim. Katılmamamın nedeni cömertlik diye bir şeyin olmaması, göreceli bir kavram desem yalan olur.
Buraya bir mahkum daha getirmişler, mahkum 1 kişiyi öldürmüştü, şunu belirteyim ki bu onun arkadaşıydı, bu mahkum aslında haklı değildi, çünkü eğer sizi satan birisi varsa bu sizin sorununuzdur. Çünkü onunla arkadaş olmana izin verdin. İzin vermeseydin o arkadaşın seni satmazdı, izin verdim derken onun arkadaşı olmamalıydın.
Amerika'dayken insanlarla çok yakın ilişkilerim vardı ve Amerikalı çocuklar suça eğilimliydi, buradaki gibi değil, tanıdığım herkes ya uyuşturucu kuryesi ya da silahlı adamdı. Konu bununla ilgili değil, suça yatkın olmak aslında çok temel bir konu. İnsanların suça yatkın olduğunu düşünüyorsak o zaman suça eğilimli olmayanları suçlamalıyız, hayır onlara açıklama yapmamıza gerek yok, onları kendi hallerine bırakmalıyız, bilin ki benim sonum oldu. Ya ölüm ya da hapis, birçok insan için durum böyledir.
Onu cezalandırırsak çok kötü olur. Sonunda suça meyilli olmanın iyi bir şey olmadığını anladım sevgili efendim. Ailem hayattaydı ve her hafta buradaki telefon hattından onlarla konuşuyordum, onları çok özlüyordum.
Her ne kadar kendimi kocaman bir okyanusta dayanılmaz acılar içinde yüzen bir hayvan gibi hissetsem de, her zamanki öfkesiyle yaşamaya devam eden, ne olursa olsun yaşama sevincini kaybetmeyen bir insan gibi... Her şeyden vazgeçtim. , Sayın Bay.
Burada her çeşit mahkum olsa da benim manevi tatminim yine de efendim, ben burada bir şey aramıyorum, hiçbir şey aramak istemiyorum diyorum. Hiçbiri beni tatmin etmedi. Sonunda bir şeyi değiştirmek istedim ama hiçbir şeyi değiştirmedim... Sizi üzmek istemiyorum aziz bayım beni tatmin etmiyorsun. Sonunda anlıyorum ki, hayatımda yaptığım her şeye karşı çok kibirlisin ve bu kibrin sonunda beni hayal kırıklığına uğratıyor. Sevgili efendim, insanların hasta olduğunu ve bu nedenle her türlü şeyi yaptığını düşünürsek, o zaman hasta olmanın iyi bir şey olduğu sonucuna varamazlar.
Derinden anlamak için beni dinlersen anlayabilirsin, aynen böyle dinlersen hayır, anlayamazsın. Buradaki yemekler çok kötüydü, sevdiğim yemek neredeyse yoktu ve açlıktan ölüyordum. Her canım sıkıldığında onu arıyordum. Hayat çok yazık, çok az insan bu kaotik evrende kendine yer buluyor. Bu nedenle kişiye asla seçme hakkı verilmez. Bu lanetli, kirli dünyadaki her şey bir deneyimdir. Ne korkunç bir deneyim.
Saygı duyduğunuz tüm değerler, utanmamak için konuştuğunuz tüm insanlar, sizden nefret ediyore ve onlardan nefret ediyorsunuz... Nefret duygusu güzeldir, insanın içini ortaya çıkarır aslında. Ben o zamanlar subaydım tabi, hasta bir subaydım ve bu hastalık beni benden alıp bir yerlere götürdü. Bu hastalık aslında manevi, zihinsel bir hastalıktı ve hastalığımın adı da insanlara fazla güvenmemdi. Hastalığımın adı insanlara çok çabuk güvenmekti, evet insanlara çok çabuk güveniyordum. Ancak ahlaki açıdan yanlış olmanın yanı sıra çok fazla insana güvenmenin de hastalığın temel belirtilerinden biri olduğunu düşünürsek. Tabii hayatım mücadelelerle doluydu, yanılmıyorsam bütün arkadaşlarımı kaybettim, zaten cezaevinde yeni arkadaşlar ediniyordum ama bunlar bana yetmedi. Sonunda bir şeyin değerini kaybettiğinde anlaşıldığını anladım. Kaybolunca anlaşılan şeyler zaten çok zordur. Ancak buna rağmen herkesin aptal olduğunu anlıyorum. Hepsi olmasa da çoğu insan aptaldır, bu kaçınılmaz bir gerçektir.

 Sonu ölüm olana uzun süre bağlı kalmadığını söylemek istiyorum. Bir şeyin sonunda ölüm varsa, o zaman her şey burada bitiyor, sonunda her şeyin anlamsız olduğunu anlıyor ve her şeyin boş olduğunu söylüyorsunuz. Her şey anlamsız olsa da yaşamanın güzel olduğunu belirteyim. Öte yandan gerçeklikten kaçmanın olumlu yanlarının da olduğunu düşünürsek. Bu profesyoneller cahildir.

UzakWhere stories live. Discover now