Final

144 22 11
                                    


-

Elimdeki takım elbiseyi çok beğendiğim için kasaya doğru adımlamaya başladım. Benim beğendiğim kadar eminim Jungkookta çok beğenecekti. Lacivert ve sade bir takımdı ama benim çok hoşuma gitmişti.

Kasada ürünün parasını ödedikten sonra paketlenen takımı almış ve hızla mağazadan çıkmıştım. Jungkooka en son arkadaş olabileceğimizi söylememin ardından dört ay geçmişti. Her şey o kadar hızlı ilerlemişti ki, olan bitenlere yetişemiyordum.

Jungkook ilk başlarda benim evimde yaşamaya başlamıştı sonrada kendine bir ev bulmuştu. Fakat ev bulsada çoğunlukla benim yanımda duruyordu. Bana sürekli bir sürprizler yapıyordu ve bunlardan ister istemez etkileniyordum. Durduk yere benim resmimi çiziyordu, bana yemek yapıyor veya benim için çiçekler topluyordu. Onun hakkında gerçekten yanılmıştım. Asla kötü biri değildi hatta çok ince düşünceli bir adamdı. Bana karşı çok dikkatliydi, beni kırmamak için el üstünde tutuyordu resmen. Ve tabi bu süreçte en çok mutlu olduğum şey Bogumla aralarındaki buzları birazda olsa kırmalarıydı. Hala mükemmel anlaşıyor denilmezdi ama araları bir tık daha iyiye gidiyordu.

Düşüncelerimin arasındayken arabama geldiğimi fark ederek kilitleri açmış ve sürücü koltuğuna yerleşmiştim. Elimdeki paketi yan tarafa bırakarak arabayı çalıştırmış ve evime doğru sürmeye başladım.

Bu akşam için heyecanlıydım. Jungkook'un doğum günüydü ve ben son dakika öğrendiğim için bütün hazırlıklarıda son dakika yapmak zorunda kalmıştım. Bu akşam ona hem bir sürpriz yapacak hemde arkadaşlarımla tanıştıracaktım. Aşırı sosyal birisi olduğum söylenemezdi ama çok değer verdiğim arkadaşlarımı çağırmıştım. En baştada Jungkookla tanışmak için can atan Jimin gelecekti. Olayları anlattığımdan beri tanışmayı çok istiyordu.

Sessiz geçen bir yolculuk sonunda eve geldiğimde arabayı park etmiş ve yan taraftaki paketide alarak arabadan inmiştim. Neyseki evde Jungkook yoktu, yoksa her şeyi anlayabilirdi ve ben bunun olmasını istemiyordum. Yardım etmesi için Jimini çağırmıştım Bu yüzden evde sadece Jimin vardı.

Binaya girip kapıma gelince cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açmış ve yavaşça içeriye girmiştim. Kapının sesiyle mutfaktan çıkıp yanıma gelen bedene gülümsedim.

"Çok güzel bir hediye aldım"
Jimin söylediklerimle sırıtarak yanıma adımlamıştı.

"Hadi hemen hazırlıklara başlayalım."

Jiminin heyecanlı sesiyle gülümsesemde sonradan anlamayarak kaşlarımı çatmıştım.

"Jimin ne hazırlığı? Pastayı zaten yapmıştık akşama doğruda yemek söyleyeceğiz."

Jiminin yüzündeki pis sırıtmaya bakarsak aklından bir şeyler geçiyordu.

"Akşam için seni hazırlayacağım!"

Ne, ben mi hazırlanacağım?

Jimin anlamaz bakışlarıma karşın gözlerini devirmiş ve kolumdan tutarak beni üst kattaki odama sürüklemeye başlamıştı. Odaya girdiğimizde beni yatağa oturtmuş ve kenarda duran bir kaç poşeti alarak karşıma geçmişti.

Jimin elini poşete atıp içinden iki parça çıkarmıştı. Anladığım kadarıyla birisi vücut losyonu diğeride vücut spreyiydi.

Baby Jeon' | TaekookWhere stories live. Discover now