1- İlk

6.1K 94 6
                                    



   Genç kız koltukta oturmuş boş boş tavanı izlerken, aklı sadece tek bir kişideydi. Cesur'un söyledikleriyle Alaz'ın mahalleye gelip kendisini görmemesine haliyle bozulmuştu. Sıkıntılı bir nefes verip koltuktaki pozisyonunu değiştirirken telefonundan saate baktı. Yeni yıla gireli henüz bir saat olmamıştı. Kapının çalmasıyla asi gözlerini devirdi. "Cesur kaç defa dicem sana şu anahtarını yanına al diye." Asi söylene söylene koltuktan kalkarken ağır adımlarla kapıya ilerledi. Kaşları çatık bir şekilde kapıyı açarken gördüğü perişan adamla şok oldu. "Alaz.." Asi şaşkınlıkla gözü mosmor olan adama bakarken elinden süzülen kanı henüz fark etmemişti bile. "Senin yine niye kaşların çatık?" Alaz'ın umursamaz tavrını takmayan asi hala onu inceliyordu. "Alaz ne bu halin?" Alaz zorlukla gülümserken evin içine baktı. "Almayacak mısın beni içeri?" Asi kafasını aşağı yukarı salladı. "Geç hadi." diyip alazı kolundan çekerken yavaşça salona geçtiler. Alaz koltuğa otururken asi başında dikilmiş ona bakıyordu. "Ne oldu Alaz anlatacak mısın?" Alaz karşısında dikilen kızı boydan boya süzerken dudağını kıvırarak güldü. "Sen böyle durursan hiçbir şey anlatamam ben." Asi adamın sözlerine göz devirip mutfağa doğru gitti. "Nereye asi kız?" Alaz arkasından bakarken sızlayan elini takmadan asinin gelmesini bekledi.

   Asi birkaç dakika içinde elinde su pamuk ve sargı bezi ile dönerken Alaz'ın yanına oturdu. "Elin kötü durumda sarmamız lazım, mikrop kapar." Asi yavaşça Alaz'ın elini kendi ellerinin arasına alırken kalbinin hızla çarptığını hissedebiliyordu. Alaz'ın kendisini izlediğini fark ettiği için göz teması kurmadan yarayı temizlemeye başladı. Alaz bakışlarını bir an olsun ayırmadan asiyi izlerken yüzündeki gülümsemeye engel olamadı. Asi yarayı temizledikten sonra sararken hala alazla göz göze gelmemeye çalışıyordu. Çünkü biliyordu göz göze geldiğinde bakışlarıyla kendini ele vereceğini. Alaz hala büyük bir heyecanla asi ile göz göze gelmeyi beklerken daha fazla dayanamayacağını anlayıp diğer elini asinin çenesine uzattı. Nazik bir dokunuşla çenesinden tutup kaldırırken göz göze gelmelerini sağladı. Asi kalbinin ritmine engel olamadan Alaz'ın bakışlarında kaybolduğunu hissederken nefes almayı bile unutmuştu. Alaz asinin heyecanını hissetmesiyle hoşnut bir şekilde gülerken sessizliği bozdu. "Bakışlarını kaçırma benden." Asi ne diyeceğini bilemezken gözlerini kırpıştırıp derin bir nefes aldı. "Kaçırmıyorum, hem sen neden bu haldesin anlat artık?" Asi konuyu değiştirmeye çalışırken dikkatini tekrar Alaz'ın yaralı eline verdi. Asi'nin sorusu ile Alaz'ın yüzündeki gülümse silinirken aklına kaza geldi. Kendini dalıp gittiği düşüncelerden çekip alırken tekrar Asiye baktı. "Bir şey olmadı, yanına gelmek istedim.." Asi bakışlarını yeniden Alaz'a kitlerken heyecanlandığını belli etmemeye çalışıyordu. "Siz ikizler iyi alıştınız ha ... her kafanız sıkıştığınızda buraya geliyorsunuz." Asi'nin alaylı cümlesi ile alaz güldü. Asi artık sargının tamamını sararken Alaz hala elini bırakmıyordu. "Çağla'yı bilmem.. ben gerçekten senden başka gidecek yerim olmadığı için geldim." Alaz'ın cümlesi Asi'nin tek kaşını kaldırmasına sebep olurken adamın acı dolu gözlerine baktı. "Neyin var Alaz? Bir şey olmuş belli.. gözlerinden görebiliyorum." Alaz'ın gözleri dolarken sıkıntılı bir nefes verdi. "Evdekilerle mi tartıştın?" Alaz kafasını sağa sola salladı. "Evdekiler bildiğimiz gibi, kendi halinde." Asi tıpki az önce Alaz'ın yaptığı gibi kafasını kendine çevirdi. "Ne oldu o zaman?" Alaz kafasını sağa sola salladı. "Biraz dizinde yatabilir miyim?" Asi'ninde gözleri dolarken bir saniye bile düşünmeden kafasını salladı. Alaz kafasını asinin dizlerine koyarken kedi yavrusu gibi uzandı. Asi elini Alaz'ın saçına götürmemek için kendi içinde büyük bir savaş verirken mağlup oldu. Yavaşça Alaz'ın saçlarını okşarken Alaz'ın gözünden yaşlar birer birer süzülüyordu.

   Uzun bir sessizliğin ardından asi hala Alaz'ın saçını okşarken derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Konuşsan daha kolay olacak aslında." Alaz kafasını yan çevirip tepesindeki kıza baktı. "Cesur da görmüş seni gündüz, kötü görünüyormuşsun." Alaz hızla Asi'nin dizinden kalktı. Aldığı uyuşturucunun etkisinin yavaş yavaş geçmesiyle kendine geldiğini hissederken sırtını koltuğa yasladı. "Asi inan bilmek istemezsin... o yüzden susmak en iyisi." Asi de sırtını yaslarken bacak bacak üstüne attı. "Alazzz." diye sinirli bi ses tonu ile seslenirken Alaz ona döndü. "Asiiii." dedi o da aynı tonda. "Bak kafa geliyo yine." Alaz alaycı bi tavırla güldü. "Hah bende diyordum nerde kaldı bu asi? Maximum yarım saat falan kavga etmeden durabiliyoruz... çok bile durduk bence." Alaz'ın cümleleri ile asi gözlerini devirdi. "Sen uzatıyorsun ama, söylesen belki yardımcı olurum sana." Alaz sıkıntılı bir nefes verdi. "Bana bu saatten sonra kimse yardımcı olamaz, kimseyi de kendi bataklığıma çekemem." Alaz asinin gözlerinin içine bakarak kurduğu bu cümlelerle Asi'nin gözleri doldu. "Ne demek o? Ne bataklığı?" Asi'nin gözünden süzülen yaşı Alaz tutarken yavaşça sildi. "Ne demekse o demek işte asi kız... kimseyi kendimle aşağı çekemem." Alaz'ın eli hala asinin yanağındayken nazik hareketlerle okşuyordu. "Ben seninle batarım Alaz oğlan..." Asi'nin cümlesi Alaz'ın kalbinde küçük bi deprem etkisi yaratırken, asi de elini Alaz'ın yanağına götürüp hafifçe okşadı. Birkaç saniyelik şokun ardından Alaz gülerken bakışlarını Asi'nin gözlerinden dudaklarına kaydırdı.

AsLaz ❤️‍🔥Where stories live. Discover now