Baek ve Chanyeol nihayet güvendeler. Zombi benzeri enfeksiyonluların hala geceleri dolaştığı bir dünyada olabilecekleri kadar güvendeler. Kurtuluş Adası'nda geçen 3 yılın ardından, hayatta kalan diğer insanlarla birlikte bir topluluk, bir sürü oluşt...
Theresa sesini yükseltti. " Gemide kurt adamlar var. "
Güvertedeki on bir kurt çeşitli şekillerde, boyutlarda ve etnik kökenlerdendi. Muhtemelen biri köprüde kalmıştı, Yeol camın arkasında bir gölge görebiliyordu. Bir diğeri bacaklarını iki yana açmış halde diğerlerinin önünde duruyordu ve Yeol onun alfa olduğunu anında anladı.
Uzun boylu Asyalı bir adam karşılarındaydı. Yüzü ciddiydi ama oldukça yakışıklıydı. Kot pantolon ve deri bir ceket giyiyordu. Uzun koyu renk saçları ve etkileyici kaslarıyla modifiye edilmiş bir trol teknesinden ziyade bir motosikletin, hatta bir atın üzerinde çok daha rahat görünebilir gibiydi.
Alfa gülümsemeden başını salladı. " Ben Sehun. " Şiddetli aurasıyla pek uyuşmayan canlı, gösterişli bir İngiliz aksanıyla konuşuyordu.
Yeol'un kalbi tekledi ve hemen gemideki diğer kişilere baktı. İçlerinde insan var mıydı? Bu tekne gerçekten İngiltere'den gelmiş olabilir miydi? Baek'in kardeşi de bunların arasında olabilir miydi? Olasılıklar yok denecek kadar azdı ama imkansız değildi...
////****////
" Hımm... Sıradanlar hizada kaldığı sürece sorun değil. "
Yeol dişlerini gıcırdattı ve sonsuz karanlık okyanusa baktı. Eğer bu sürü insanların daha küçük canlılar olduğunu düşünüyorsa, Baek'in de daha küçük olduğunu düşünecekler demekti.
" Bu seni neden kızdırıyor? " diye sordu Sehun.
Damian çelik gibi bir ses tonuyla cevap verdi. " İkimiz de insanlara aşığız. "
" Ah..." Sehun bir şeyi çözmüş gibi başını salladı. " Özür dilerim. Bugünlerde Birleşik Krallık'ta bu tam bir Romeo ve Juliet senaryosu gibi. "
" İnsanlar ve kurtlar kavga mı ediyor? " Theresa sert bir şekilde sordu.
" Bazıları. " diye yanıtladı Sehun. Limana girerken motor artık sadece mırıldanmaya başladığında ekledi. " Değişiklikten kısa bir süre sonra çoğumuz gölgelerde saklanmayı bıraktık. Bir çeşit..." Bakışları Yolanda'ya kaydı. " Bazı insanlar... itiraz etti. "
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Taco gecesi, yeni gelenlerin herkesin dikkatini çekmesi yüzünden eskisi gibi geçmedi ama ekşi krema yine de muhteşemdi. Baek salsa, fasulye ve kremsi, keskin, mükemmel ekşi kremadan oluşan son lokmasının tadını çıkardı. Küçük şeylerin tadını çıkarıyordu, artık hayat böyleydi. Chanyeol projektörü kuruyordu. Baek ise Yolanda'yla derin bir sohbete dalmış olan Lilly ve Craig'in yanındaydı. Aslında ne konuştukları hakkında hiçbir fikri yoktu. Bakışları Connie, Theresa ve diğer birkaç kişiyle birlikte uzun sıralardan birinde birbirine yakın oturan yeni gelenlere dönüp duruyordu. Gergin görünüyorlardı ki bu da tamamen mantıklıydı. Sonuçta adadakilerin sayıları fazlaydı. Kurtuluş Adası'nı bozmak için gizli bir görevde olsalardı başarısız olurlardı. Chanyeol'un yanına giderek kollarını arkasından sarıp çenesini gömleğinin yumuşaklığına sürterken bunu kendine hatırlattı.
