Bölüm 1 - Taşınma

44 1 0
                                    

Yeni okulumun ilk günüydü. Lise sonda okul değiştirmem gerekmişti çünkü babamın yeni işi dolayısıyla eskiden yaşadığımız yere dönmüştük. İlkokulda hiç sevmezdim burayı. Şuan daha güzle gibi gözüküyor buralar gözüme farklı geliyor. Sanırım artık büyüdüm ve eskisi gibi değilim. Okulum evime yakındı babam benim için okula yakın bir ev seçmişti. Burası bana eski hayatımı hatırlatıyordu. Yaklaşık on yıl önce burada yaşıyorduk. Kilolu olduğum için herkesin dalga geçtiği bir çocukluk geçirdim. İnsanlar sürekli zorbalıyordu ve bu durum böyle olunca bende kimseyle konuşamıyordum ve kimse benimle arkadaş olmak istemiyordu... Onlar beni aralarına alıp oynamaktansa gruplaşıp benimle alay etmeyi daha kolay görüyolardı..

Zor geçen çocukluğumdan hatırladığım tek bir kişi vardı, Azat...  O acımasız çocukların aksine bana iyi davranan tek kişiydi. Onunla ilgili hatırladığım şeyler çok azdı, ama sınıfta kimsenin Azatla arkadaş olmadığını hatırlıyorum. Beni de arkadaşı olarak görmediğini biliyodum ama o zamanlar arkadaşa en yakın şeyim Azat'tı. Azat siyah saçlı, yakışıklı ve öğretmenlerin gözdesi bir çocuktu çünkü notları herkesten yüksekti ve asla yaramazlık yapmazdı.

Azatla tanışmam da yine benimle kilom yüzümden dalga geçtiklerinde olmuştu.

"Hocam kaleye Besteyi koyalım yarısını kaplıyor zaten." bu konuşan sınıfta en sevmediğim kız olan Arzuydu. Benimle en çok dalga geçen oydu. Kendisini daha iyi hissediyordu herhalde. Arzuyla aynı sokaktandık ve ailelerimiz tanışıyodu buna ramen bana sürekli sataşmaktan vazgeçmiyodu.

"Sussana be ne alakası var." demiştim başka bir laf bulamayıp...

"Evet evet gelmeyin Bestenin üstüne, o balık etli aslında." tam beden hocamız beni savunuyor aslında derken..."Balina da bir balık." diyip kahkaha patlattı ve bütün sınıf onunla bahçede güldü.

"Kilolu olmak bir kusur değil! Eğer biraz daha konuşursanız babamın bu konuşmalardan haberi olacak ve tahmin edersinizz ki müdürün de haberi olur!" Azat... babası çok zengin bir iş adamıydı ama o bizimle devlet okulundaydı ve kimse babasının ne iş yaptığını bilmiyordu. Tek bilinen iş adamı olduğu ve çok zengin olduklarıydı. Bu zenginlik dolayısıyla okula en çok yardımı babası yapıyordu ve müdürle arası çok iyiydi.

Azat'ın laflarını duyan herkes çekindi ve beden hocası dahil herkes sustu, sonrasında oyuna devam ettik.

Annemin seslenişiyle irkildim. "Beste! Kalk artık okula geç kalacaksın."

Halbu ki ben çoktan kalkmıştım ve saçlarımı tarıyordum. Azat'ın ne yaptığını nerede olduğunu hiç bilmiyorum ama onu görebilme ihtimali için süsleniyordum bugün...

Eski çocukluk halimden eser kalmamıştı. Spora gidip kilolarımdan kurtuldum ve şu an her erkeğin isteyebileceği genç bir kız olmuştum. Eski okulumda erkekler benimle olmayı çok isityordu ama ben ailemin derslere olan baskısından ötürü hiçbiriyle birşey yaşayamazdım. Babam da beni keserdi zaten. Aslında rahat olan babam konu bana gelince çok katı olurdu. Okulumu bitirip iyi bir üniversiteye gitmem onun için önemli olan tek şeydi...

Hazırlanmayı bitirmiştim ve kahvaltıyı hazırladığını gördüğüm annemle kahvaltıya oturdum.

"Vayy bu ne süslenme böyle! Umarım erkekler için değildir bu Beste"

"Ya üff ne alakası var anne Allah aşkına." Sadece Azat içindi....

Okul yakındı ama babam bırakmak istedi ve karşı çıkmadım.

"İyi dersler kızım bir sorun olursa ara mutlaka" Babamı çok seviyordum...

Okula girdiğimde biraz korkmuştum. Herkes birbirini tanıyor gibiydi ama benim tanıdığım kimse yoktu. Sınıfımı öğrenmeye çalışırken hep tektim ve bu korkutucuydu biraz.

"Sen yenisin galiba buralarda..." aynı yaşta olduğumuzu tahmin ettiğim kıvırcık saçlı çok tatlı bir kız yanıma yaklaşıp söylemişti bunu.

"E.. evet yeniyim."

"Ben de yeni taşındım buraya ben Sinem. Senin adın ne?" Çok güzel ve akıllı bir kıza benzihordu.

"Ben de Beste memnun oldum." İyi anlaşacağımızdan emindim.

"Sınıfına baktın mı Beste? Sınıfıma bakacağım ben istersen gel beraber bakalım"

"Oluur." Bu kalabalığın içinde bir arkadaşa hayır diyemezdim...

Asılmış onlarca sayfa liste arasından kendi sınıfımızı arıyorduk. Sinem heyecanla yanıma geldi benden önce bulmuştu bizi çünkü aynı sınıftaydık! 

"BESTE NASIL DENK GELDİ BU AYNI SINIFTAYMIŞIZ" çok mutluydu aynı sınıfta olduğumuza açıkçası ben de sevinmiştim.

Sınıfa tam girerken çıkmaya çalışan biri bana çarptı. "Önüne baksana be!" Sinem demişti bunu hemen beni savunmaya geçmişti. Çocuk arkasını dönüp özür diledi hemen ve gözlerime inanamadım... Azat'tı bu...


DEVAMI GELECEK ARKADAŞLAR ELEŞTRİLERE AÇIĞIM :))) YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. 

Vampir SevgilimWhere stories live. Discover now