3.

33 2 0
                                    

Yatağa uzanmış zaman geçirmeye çalışsamda geçmiyordu. Telefonumu ne yaptım onuda bilmiyordum. Düşürmüş müydüm? Ya da o mu almıştı?

Bunların bir önemi yoktu amk! Aşırı çişim vardı. Dünden beri tutuyordum ya. Buraya yaparım gene girmem o lavaboya. Ceset vardı yapamazdım, giremezdim oraya yani. Annemle babamın cesedini görmüştüm o da yetmişti bana 5 yıl konuşmamıştım. İçime kapanmıştım. Şimdi o ceseti görsem gene aynı olacaktı.

         Doğru ya annemle babam. En son ne zaman aklıma gelmişlerdi? Ne zaman ağlamıştım onlar için? Unutuyordum galiba. Zaten onlarla ilgili pek bir hatırladığım yok 3 yaşında kaybetmiştim ikisinide. Bundan kaynaklanıyordu pek hatıram olmaması muhtemelen.

           Dolan gözlerimden yaş gelmeden sweatshirtimin koluyla sildim. Üstümde sweatshirt varken altıma kısa bir şort giydirmişti.

          Diğer tarafıma dönmek için hareketlendiğimde kesildiğini unuttuğum bileğimide sert çekmiştim. Gelen acıyla sızlanıp oturur pozisyona geçtim.

         Üstümde beni ısıtmaya yetmeyen ince battaniyeyi kendime sardım. Bodrum kat olduğundan fazlasıyla soğuktu. Ne soba ne de ısınabileceğim bir petek vardı. Beni öldürmeyip biraz daha hayatta tutarsa ya hastalıktan ya da soğuktan öleceğim muhtemelen.

Ellerimi birleştirip birbirine sütrmeye başladım. Bu da yetmeyince ellerimi birleştirip sıcak hava üfledim avuç içime. Ateşim felan mı çıkmıştı gece bir kaç kere hapşurmuş ve öksürmüştüm ama bu kadar çabuk hasta olmayı beklemiyordum.

         Oturmaya bile gücüm kalmamış vücudumu tekrar rahatsız yatağıma bıraktım.  Açık tutamadığım gözlerimi kapadım.

       Çok geçmeden sertçe açılan kapıyla tekrar araladım gözlerimi. Bu defa odaya giren tek kişi değildi. Ya da ben mi yanlış görüyordum acaba? Başım yükselen ateşimden dolayı fazlasıyla dönüyor düzgün düşünemiyordum çünkü. Tuttuğu kızı sertçe odanın ortasına ittirip bir iki adım geriledi. Kız yere elleri üzerinde düşüp kafasını çarpsada çok geçmeden oturur pozisyona geçip katile döndü. "Bırak beni gideyim lütfen! Kimseye söylemem hem yalvarırım!" Olduğu yerden ayrılmadan dizleri üstünde yere çöktü. Kızın ağlamaktan sırılsıklam olmuş yüzünü kendisine çevirip çenesini kavradı. "Ssh. Çok ses yapıyorsun." Kız ellerini adamın koluna doladı. "Demir lütfen! Bunu haketmiyorum." Demir'di yani adı. Demir kızın iki elinide bileğinden tek elle kavrayıp kolundan uzaklaştırdı. Gülümsemesi suratında yayıldı. "Hakettiğin için yapmıyorum Esin." Demir'in sağ eli giydiği siyah jean'ının kemerine gitti. Sol eliylede Esin'in saçını kavrayıp arkasına geçti. Sağ eline aldığı bıçağı Esin'in boynuna dayadığında çoktan göğüs kafesimden fırlayacakmış gibi atan kalbimi yeni fark ediyordum. Yattığım yerden oturur pozisyona geçtiğimde Demir bana döndü. "Uyanmışsın?" Gerçek miydi bu adam!? Şuan olayımız benim uyanmam mıydı! Gülümsemesi suratında tekrar yayılırken sağ eliyle bıçağı Esin'in boynundan çekmeden onu işaret etti "Sana arkadaş getirdim. Ama bu arkadaş kalıcı değil. Şimdi başka bir yere gitmesi lazım." Dalga geçerek söylediği şeye kaşlarımı çattım. Gerçekten bir can almak bu kadar basit miydi? "Demir özür dilerim seni sevdim diye kızdıysan bir daha olmayacak!" Esin Demir'i seviyor muydu yani. Gerçi ortalamanın çok üstündeydi. Seveni çoktur elbette. Demir Esin'in  saçını sertçe kendine çektiğinde Esin çığlık attı. "Sessiz olmanı söylemiştim." Esin artık yalvarmayı bırakmış gözlerini kapayıp ölümünü bekler gibi Demir'i bırakan ellerinide önüne çekmişti. Demir bunu farkedip gülümsedi ve kızın kulağına yaklaşıp bir şeyler fısıldadı.

Suçlu BxBDonde viven las historias. Descúbrelo ahora