5. GÖZLERİN GÖRMEDİĞİ

5.5K 548 121
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır aralarına yorum bırakın lütfen. Desteğiniz benim için önemli.

Küçüğüm, Sezen Aksu
Şahlanış Marşı,Grup Volkan











Geçmişin tozlu sayfalarından,


Yüzüne vuran günışığıyla uyandı Laçin. Artık yedi yaşındaydı. Geçen ay doğum gününü kutlamışlardı. Okuldaki bütün arkadaşlarını çağırmışlardı. Rengarenk balonlar, süslemeler, şekerler ve kocaman bir pastayla.

Okula bu sene başlamıştı. Bir sürü arkadaşı olmuştu. Okulu seviyordu. Birşeyler öğrenmek onu mutlu ediyordu. Yavaş yavaş okumaya başlamıştı. Artık ona kitap okuyan bir babası yoktu. Oysa ne çok isterdi kızının okuduğunu görmeyi. Görememişti.

Laçin yataktan çıkıp banyoya ilerledi. Hergün yaptığı gibi elini yüzünü yıkadı. Odasına geçip üzerine mavi okul formasını giydi. Beyaz önlügünü boynuna taktı. Saçlarını kendisi taradı ama örgüyü kendi yapamıyordu. Saçlarını açık bırakıp tokasını ve kurdelesini alıp Ezgi'nin odasına gitti. Ezgi'nin hala uyuduğunu görünce şarşırmadı. Her sabah önce kendi kalkar, üzerini giyinir sonra gelip Ezgi'yi uyandırırdı.

Yavaş adımlarla Ezgi'nin yatağına ulaştı. Üzerindeki yorganı kaldırdı. Ezgi gözlerini açmadan yorgana uzanmaya çalıştı. Laçin yorganı sıkıca tuttuğu için yorgan eline gelmiyordu. Gözlerini açıp etrafa bakan Ezgi Laçin'i görünce ne olduğunu anladı. Her sabah yaşanan maraton bugünde hız kesmeden devam ediyordu. Okula gitmeyi seviyordu ama sabah okula gitmeyi sevmiyordu.

"Kalk hadi Ezgi"dedi Laçin.

"Tamam ya. Hiç sevmiyorum sabah okula gitmeyi. Keşke akşam gitsek. Sonra hemen evimize gelip uyuruz."dedi her sabah yaptığı gibi bugünde dahiyane fikrini öne sürdü.

Laçin onu takmadan kolunu tutup yataktan kaldırdı. Banyoya doğru götürdü."Elini, yüzünü yıka. Üzerini giyinip gel. Ben saçlarımı örgü yaptırana kadar aşağı in. Yoksa sana krep bırakmam."dedi tehditkar bir şekilde. Zira şu sıralar Ezgi'yle paylaşamadıkları tek şey kahvaltıları kreplerdi. Ezgi hemen elini yüzünü yıkamaya başlarken Laçin hızla merdivenlere yöneldi.

Aşağı inince mutfaktaki seslerle oraya yöneldi. Telaşla kahvaltı hazırlayan Nefes teyzesini gördü. Tavadaki krebi çevirip pişmesini bekleyen Nefes arkasını dönünce hazır bir şekilde elindeki tokası ve kurdelesiyle bekleyen Laçin'i gördü.

"Hazırlanmış mı benim kuzum?"dedi Laçin'e doğru ilerlerken kafasını aşağı yukarı salladı Laçin. Nefes kızın tatlı haline dayanamayıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktı. Öpücükle kıkırdayan Laçin'i daha çok güldürmek için gıdıklamaya başladı. Kahkalarla güldü Laçin. Nefes teyzesinin elinden kurtulmak istedi ama Nefes bırakmadı. O gıdıladıkça Laçin daha çok güldü. En sonunda kızı bırakıp krebe döndü. Neyseki krep yanmamıştı. Krep tabağını kahvaltı masasının ortasına bırakıp Laçin'e doğru ilerledi.

"Gel bakalım birtanem, saçlarını örelim."dedi. Salano geçip koltuğa oturdu. Yanına oturttuğu Laçin ona sırtını dönünce kızın ipek gibi saçlarını önce tepeden topladı. Daha sonra ördü. Tokatla bağladığı örgütün ucuna kurdeleyide bağlayıp kızın saçlarına bir öpücük bıraktı."Bitti işte. Artık tamamen hazırız."dedi. Laçin kocaman gülümsemeyle elini şaçına atıp ucundaki kurdelesini dokundu.

KURU GÜLWhere stories live. Discover now