8.YEMEK

5.9K 620 158
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Yorumlarınız beni motive eder.





Sarılırım Birine,Adamlar











Yarım saat önce bu evde bir curcuna vardı. Etrafta koşuşturan çocuklar, ellerindeki tabaklarla dolaşan kadınlar ve tam benim oturduğum koltuğun karşısına kurulmuş Kalkan Timi.

Gözlerini dikmiş bana bakan dört kişi vardi. Sadri,Adnan,Cengiz bu dört kişiden üçüydü.

Biri daha vardı.

Geldiğimden beri gözleri üzerimdeydi.

Neden bakıyordu?

Altay Yüzbaşı'nın gözleri üzerimdeydi. Yeşillerindeki  çözemediğim bir anlam ile bana bakıyordu. Onun bana bakması benimde bakışlarımı sürekli ona çevirmeme sebep oluyordu.

Bir kez daha ona bakma hissiyle kafamı çevirecekken Sibel'in sesi buna engel oldu.
"Laçin bir bakar mısın?"demesiyle yerimden kalkıp onun yanına gittim.

Ezgi ve Sibel geldiğimizden beri Nuran Hanım'a yardım ediyordu. Bende yardım teklif etmiştim ama onlar fazla bir işin olmadığını söyleyip beni oturma odasına göndermişlerdi.

Sibel konuşmadan koridora ilerleyince bende arkasından ilerledim.

"Ezgi iyi değil. Birden fenalaştı."dedi telaşlı bir şekilde.

"Nerde?Nasıl fenalaştı?"dedim adımlarımı mutfağa doğru atarak. Sibel arkamdan gelirken"Balkonda."demişti.

Hızla mutfağı geçip balkona ilerledim. Balkon epey kalabalıktı. Ezgi bir sandalyede oturmuş nefes almaya çalışıyordu. Yüzü ve dudakları şişmiş,yanakları kızarmıştı.Nuran Hanım ve bir kaç kadın Ezgi'nin başında duruyordu.

Önünde diz çöküp yüzünü avuçlarımın arasına aldım."Ezgi?"dedim. Baygın gözletle bana baktı."Laçin?"dedi.

"Ne oldu sana?" Boynuda kızarmaya başlamıştı."Fındık mı yedin sen?"dedim. Sesim beklediğimden gur çıkmıştı. Kendimi tutamamıştım. Nasıl böyle bir şey yapardı? Bu kadar dikkatsiz olamazdı.

"Sibel çantamı getir çabuk."Sibel hızla iceri koşarken ben Ezgi'nin boynundaki saçlarını geriye çektim. Nefes alması için alan tanıdım.

Balkon fazlasıyla kalabalıktı. Açık alanda olmamıza rağmen etrafimız insanlarla çevriliydi.
"Biraz açılabilir misiniz?Nefes alması gerek?"dedim sinirle. Birkaç kadın içeri geçerken birkaçı kenara geçip izlemeyi tercih etmişti.
"Ne oldu anlamadık birden fenalaştı?"dedi Nuran Hanım.

"Fındık yemiş. Bir tek fındık yeyince böyle oluyor."dedim. Bakışlarımı tekrar Ezgi'ye çevirirdim."Nasıl bu kadar dikkatsız olabilirsin Ezgi?"dedim sitemkar bir şekilde.

"Kurabiye yedim. Fındıklı olduğunu bilmiyordum. Bilseydim eğer yemezdim."dedi. Sesi fısıltı şeklinde çıkmıştı.

Sibel içeriden çantamla aceleyle gelince hızla elinden aldım. Ezgi'nin alerji ilacını bulup çıkardım. İğne şeklinde olan ilacı Ezgi'nin eteğini sıyırıp baldırına enjekte ettim. Boş şırıngayı kenara koyup Ezgi'yi kendime çektim.Kollarımı ona sardım. Başını göğsüme yaslayıp dinlenmeye çalıştı.

"Sibel bir taksi çağırabilir misin?Bizim eve gitmemiz gerekiyor."dedim.Sibel kafasını sallayıp içeri geçerken Ezgi gözlerini kapanmıştı.

Nuran Hanım telaşlı gözlerle Ezgi'ye bakıyordu."Ambulans mı çağırsaydık?"dedi.

KURU GÜLWhere stories live. Discover now