1.4

8.8K 424 169
                                    

SELAMLAR

Yazdığım en uzun bölüm oldu benden bu kadar sdsklsdsl

Yıldızı parlat koçum, sonra unutuyorsun.

İyi okumalar...


~


Yaşadığım utanç verici olayı en derinliklerime kadar hissederken Karan beni süzüyordu. Bu duruma son vermek adına kapıyı bir hışımda kapattım. Yaptığım saçmalıkla yüzümü buruştururken hızla koltuğa attığım bol tişörtü üzerime geçirdim. Şuan altımda ki kısa şort bile görünmüyordu.

Böyle karşısına çıkmak bile yüzümü kızartırken daha fazla bu saçmalığa dayanamadığım için kapıyı açtım. Karan'ın sırıtdığını görünce bir an afallamıştım.

Beni görür görmez yine aynı sert çehresine bürünmüştü. Sorgular bir ifadeyle ona baktım. Akşam akşam hangi rüzgar onu kapıma getirmişti?

Ellerini göğsünde birleştirdiğinde kol kasları ortaya çıkmıştı. Resmen kafam kadardı. Dikkatimi oradan alıp yeniden yüzüne çevirdim.

"Merhaba, kusura bakma rahatsız ediyorum ama, ben şey için gelmiştim..," konuşmakta zorlanırken ilk defa onu böyle zorlanır halde görmüştüm. 

Normalde, yani onu tanıdığım kadarıyla asla lafı dolandırmaz direkt içinden geçeni söylerdi. Peki neydi şuan onu bu kadar zorlayan?

"Merhaba, buyur dinliyorum." ellerimi göğsümde bağlayarak kapıya yaslandım. Dışardan gelen soğuk hava çıplak bacaklarımı titretiyordu ve bu da Karan'ın bakışlarını sürekli oraya yöneltiyordu.

"Yarın müsait misin?" tek söyleye bildiği şey buyken ona kaşlarımı çatarak baktım. Bunu telefondan da söyleye bilirdi değil mi?

Ya da dur, ben onu engellemiştim!

Yarın Yıldız gelicekti ve full onunla olucağım için bu sorusunu negativ cevap verdim. "Aslına bakarsak hayır. Bir şey mi olmuştu?"

Cevabımdan sonra kısa bir an duraksadı ve eliyle ensesini kaşıdı. "Yo hayır bir şey olmadı. Sadece öylesine sormuştum."

Bu adam neden böyle kıvranıyordu? Buraya gelmesindeki asıl nedeni bilmiyordum ama sadece bu soruyu sormak istemediği de belliydi. 

Öylece birbirimize bakarken konuşan Karan oldu. "Ben gideyim o zaman?" hala yerinde kıpırdamaz şekilde bana baktı. 

Benim aksime o gözlerini dikerek direkt inceliyordu. "Sadece bu kadar mıydı?"

Hafif geriye doğru gitti ve telefonunu işaret etti. "Aslında hayır, bir şey daha demem gerek, açar mısın engelimi ?"

İşte karın ağrısı şimdi belli olmuştu. Gerçekten engellediğim için mi bu kadar yolu sadece bunu söylemek için gelmişti?

Nedensizce bu durum sırıtmama sebep olunca gözleri gülüşümde oyalanmıştı. Otelde davrandığı aksine daha nazik ve kibardı. 

Fakat bu onun bana karşı yaptığı odunluğu unutturmuyordu.

Yinede ona engelleyerek bir şeyler elde edemediğim için konuştum. "Tamam."

Yüzünde hafif gülümseme yaranırken eliyle görüşürüz işareti vermişti. Aynı şekilde elimi sallayarak arabasına yöneldi.

Bana sürekli bağırarak bir şeyler söyleyen Karan şuan fazlasıyla kibardı. 

Mafya mısın sen?Onde as histórias ganham vida. Descobre agora