DİŞİ KURT(Düzenleniyor, Devam Edecek)

2

Arkadaşlar lütfen şu aşağıdaki yıldız a dokunur musunuz ?

İyi okumalar ...

Albay gidince askerin biri gelip elimi çözdü.

" Komutanım isterseniz sizi revire kadar eşlik edeyim. "

" Çok iyi olur "

Yaram acıyordu. Ne yani askerim, bordo bereliyim hatta hayalet im diye de canım acımayacak mı ?

Sonuçta bende insanım ve yaram ciddi. Çünkü kurşun hala içerideydi.

Arkamdan gelen ses ile durdum.

" komutanım biz özür dileriz."

" Ne özrü ?" Diye sordum kaşlarımı çatarken.

" komutanım sizi yaraladık, size hakaret ettik. "Dedi bir başkası

" Benim bir yüzbaşı olduğumu bilemezdiniz. Özür dilemenize gerek yok. "

Dedim ve tekrar önüme döndüm.

" Şuradan komutanım. "

Dedi yandaki asker. Kafam ile onaylayıp onu takip ettim.

Üzerimdeki kıyafetler dolayısıyla herkes bana cins cins bakıyordu. Yüzümdeki puşi hala duruyordu.

O yüzden beni tanıyan varsa, onlarda tanımıyordu.

Revirde yarama dikiş attılar.
Sonra yandaki asker ile tekrar çıktık.

" Sana da zahmet verdik kusura bakma asker. "

" Ne kusuru komutanım. "

Başımı olsun dercesine salladım.

" Tamam da zaten senin bana burayı göstermene gerek yoktu."

" Komutanım, çok kan kaybettiniz giderken bir şey olur diye geldim. "

" Sağol aslanım. "
Dedim yüzümde gülümseme ile.

Birisinin beni düşünmesi hoşuma gitmişti.

" Artık ben kendim giderim albayın odasına. Tekrar sağol. " 

" Peki komutanım. Ayrıca siz sağolun. "

Kafamı tekrar onaylar bir şekilde salladım.

Askerden ayrılınca alay binasına doğru yürüdüm.

Ve gene o cins bakışlar.

Hızla ilerleyip albayın odasına gittim. Kapıdaki er kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" Buyrun ? "

" Albaya yüzbaşı Tomris Akgünün geldiğini söyle. " Dedim sadece.

Hala tereddüt ile bakıyordu.

" Hadisene asker ! "

Kafasını salladı ve albayın odasına girdi. Biraz sonra tekrar çıktı.

" Buyrun komutanım. "
Demesi ile içeri girdim.

" Yüzbaşı Tomris Akgün emredin komutanım. "

" Rahat, otur kızım. "

İlkinde oturmadım.

" Bu bir emirdir. "
Demesi ile önündeki koltukların birine oturdum.

Oturunca kafamı dik tutup albaya baktım.

" Yüzbaşım Mardin'e tainin çıktı. Orada bir timin tim komutanı olacaksın. "
Dedi elindeki zarfı verirken.

" Senin ile olmak güzeldi yüzbaşım. Git birazda orada bela ol. "