8

2.8K 172 4
                                    

Vee gene ben

İyi okumalar.

Kimdim ben ? Kimdi Tomris ?

Şöyle diyelim; 8 yaşında dedesi şehit olunca üvey ailesinden şiddet görmeye başlayan, 15 yaşında evlenmemek için evden kaçan, 2 hafta dışarıda kalan, bu süre zarfında az kalsın tecavüze uğrayacak olan, daha sonra dedesinin asker arkadaşı ile şans eseri karşılaşıp hayatını kurtaran, askerlik yolunda zor, gayretli bir yol alan, 29 yıl sonra ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen, şimdi de o hayat biçimine alışmaya çalışan bir kadındı tomris.

Aile sorunları zor olmasına rağmen asker olma yolunda da çok zorluk çekendi Tomris.

Herkes tarafından orusbu olarak tabir ettiği, beceremez bu mesleği, yapamaz, neden asker olduğu belli, torpilli diye düşünülen bir kadındı tomris.

Askerlik kariyeri boyunca esir alınmış, esir almış, aylarca, yıllarca süren görevlere katılmış ama hala ve hala beceremez diye düşünülendi Tomris.

Ama herşeye rağmen ayakta kalan kişiydi Tomris...

Şimdi ise aklımda bir tane daha soru vardı.

Barın benim için neydi?

Evet evet. Daha bir kere falan gördün nasıl seviyorsun, duygularını bilmiyorsun diye düşünebilirsiniz. Ama ilk değil. Oda bunu biliyor zaten.

7 ay önce Tomris ten.

7 aydır buradayım. İtlerin arasında. 1 yılı doldurunca buradan ayrılma ihtimalim vardı. Hadi inşallah.

Ben oturmuş düşünürken itlerden biri geldi.

" Heval çeto seni çağırır!"

" Tamam heval geleyom"

Memenetsiz piç!

Ayağa kalkıp çeto malının çadırına gittim.

" Hele beni çağırmışsan heval?"

" He rojin. Esir eskerler vardır hele. Onlarla ilgilen diye çağırmışem seni"

Esir askerler ?! Lan siktir ya!

" Tamam heval. Onlarla ilgilenmek benim için zevktir ha!" Şu anda kendimden tiksiniyordum.

" Bilmezmiyim heval?! Haşim! Gel hele rojini eskerlere götür."

" Tamam heval." Dedi Haşim denen mal.

" Gelesin rojin."

Beraber başka bir çadıra gittik. Önünde 4 piç vardı.

" Geç heval." Dedi Haşim iti.

" Temam he"
Deyip çadırdan içeri girdim.

7 asker vardı. Hepsinin vücutlarına baktım. Taş gibiydiler vesselam. Ama bu yüzden bakmadım tabii. Yara varmı diye baktım.

Şimdi de yüzlerine bakıyordum. Bir tanesi gözüme çarptı. Çok yakışıklı vesselam. Ama cidden baya yakışıklı. Etkilendim.

Ve sanki biraz tanıdık. Hatta biraz değil baya lan.

Onun yanına gidip konuştum.

" Yüzbaşı barın Türkeş. Şırnak silopi. Şimdiki görev yerin neresi?" Demem ile kaşları çatıldı.

DİŞİ KURT(Düzenleniyor, Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin