Ayak Fetişim Nasıl Başladı?

2.2K 3 0
                                    

Ayak Fetişim Nasıl Başladı?

Ayak fetişimi başlattığını düşündüğüm kişiler anaokulu öğretmenim ve sınıfımdaki gıcık kızdır(adını hatırlamıyorum ama Ela diyelim bari) Anaokulumda içeri ayakkabıları kapıdaki dolaba koyup girerdik,şimdiki aklım olsa ordan öğretmenimin ayakkabılarını alıp koklardım.Bahsettiğim öğretmenim Yeliz Öğretmen(gerçek ismi değil)(yaşça küçük olduğumuzdan Öğretmenim diye sesleniyoruz) kendisi 1,70 boylarında sarışın bir kadındı,ayakları da tahminimce 40 numaraydı,büyüktü yani.Bu olay onunla ilgili.

Üçüncü Olay(Kronolojik Olarak İlk)

Anaokulunda kış,sonbahar ve ilkbaharlarda genel olarak herkes çoraplarla gezerdi,Yeliz Öğretmen

de genelde çorapla gezerdi ama bazen ayakkabısı ayağını yaraladığında çorapsız da gezdiği oluyordu.Yazın ise bambaşkaydı... Genel olarak herkes çorapsız geziyordu,ama arada sırada çorap da giyiyordu millet.2-3 gün çorapsız gezen 4. gün mutlaka çorapla geliyordu.Gerçi beni o yaşımdan beridir küçük çocuk ayağı cezbetmiyordu o yüzden sınıftakiler ister çorapla gezsin ister çorapsız.O zamanı hatırlarım,sadece Yeliz Öğretmenimin ayakları en güzeli görünürdü gözüme.Yeliz Öğretmenim ise her gün çorapsız gelirdi.Hatta bazen halhal ile,bazen ayak parmağında yüzükte olurdu,çoğu zaman ayağında oje olurdu.Bende nedenini o zamanlar bilmiyordum ama,Yeliz Öğretmenimin ayaklarını koklamak istiyordum.İçgüdü gibi bir şeydi.Bunun içinde karşımda fevkalade bir fırsat vardı,uyku saati.Bizim anaokulunda uyku saatleri olurdu,Yeliz Öğretmen sınıfa gelirdi,sınıftaki gıcık kız Ela ise benim hemen yanımdaki yatakta yatardı.Ela'ya gıcık dememin sebebi istemediği her durum karşısında bağırıp çağırması,ağlamasıydı.Ela sürekli Yeliz Öğretmen ona uyurken hikaye okumasını isterdi,Yeliz Öğretmen de Ela uyusun da artık rahatlayalım diye Ela'nın yanına yatar,boyu yatağa sığmadığı için kıvrılırdı,bana da arkasını dönerdi ve Ela'nın battaniyesini ayağına kadar uzatırdı,ne yazık ki çoğu zaman göstermiyordu.Bazen Ela ile yatakta o da uyuyup kalırdı.Bende yaramaz bir çocuktum,uyku saatlerinde uyumazdım ve keşke ayaklarını dışarı çıkarsa diye beklerdim.Yani fetişim çocukluğumdan gelir benim.Bir gün bu uyku saatlerinde tuttuğum nöbet meyvesini verdi.Yeliz Öğretmenin pembe ojeyle ve ayak parmağına taktığı yüzükle okula geldiği bir gün(o günki ayağını hiç unutamam)uyku saati geldi çattı.Yine herkesin uyuduğu bir uyku saatinde ben nöbetteyim,Yeliz Öğretmenin ayaklarının açılmasını bekliyorum,bir mucize olsun da battaniyesi kalksın ayaklarından diye bekliyorum.Yeliz Öğretmen Ela'ya hikayesini okudu,kitabı kapayıp masanın yanındaki sehpaya koydu ve ikisi de uyudular,böylelikle sınıftaki herkes uyuyordu.Birkaç dakika sonra battaniye yukarı doğru çekildi ve Yeliz Öğretmenin güzel ayakları ortaya çıktı,tabi ben heyecanlandım.Etrafa baktım,neyseki herkes uyuyordu.Yavaşça battaniyemi kaldırdım birkaç adım ötemdeki mükemmel ayaklara doğru sessiz bir şekilde ilerledim.Ayaklarla aramda birkaç santim mesafe kalmıştı,kalbim küt küt atarken Ela'nın yatağı kıpırdamaya başladı,panikle yere uzandım,yakalanacaktım diye korktum.Meğersem yataktan kalkan Ela'ymış.Yatağın etrafından dolanıp bana geldi ve:"Sen napıyorsun burda?" Çok sinirlendim,yüzyılda bir Öğretmenimin ayaklarını koklama fırsatı bulmuştum,onda da Ela gelip ortamı bozuyordu.Artık dayanamadım ve Ela'ya anlattım:"Ela,Yeliz Öğretmenin ayaklarını koklayacağım lütfen engel olma" Şuan düşününce bunu Ela'ya bahsetmenin ne kadar riskli olduğunu anlıyorum ama çocuk zekası işte napalım,ama neyseki o gün onu demişim Ela'ya.Beklemediğim bir şekilde Ela ispiyonlamak yerine:"Tamam yap" dedi ve kenara çekildi.Beni izleyecekti.Artık önümde hiçbir engel kalmadığına göre hazırdım.Kalbim yine küt küt atmaya başladı.Yeliz Öğretmenin üst üste duran iki ayağının arasına burnumu soktum ve koklamaya başladım.Güzel kokuyordu ama bi Rehber Öğretmenim kadar da değil,çünkü Yeliz Öğretmen gün boyu çıplak ayakla geziyordu.Ayağını koklarken içimde bir hareketlenmeler oluyor,ama nedenini bilmiyordum.O sırada Ela da heyecanlanmış olmalı,bana:"Ayağını yalasana" dedi.O zamana kadar hiç aklıma gelmemişti ama Ela deyince çok güzel bir fikir gibi gözüktü gözüme.Ela git gide gözümde yükseliyordu.Yeliz Öğretmeni bir kontrol ettim,hala uyuyor gibiydi,ben de dilimi topuğuna kondurdum,o kadar güzel bir histi ki 1 dakika aralıksız öyle kaldım.En son çektim dilimi,bu sefer Ela geldi,o da yapmak istiyormuş meğersem,Yeliz Öğretmenin ayak parmağındaki yüzüğünün olduğu parmağını ve başparmağını yaladı.Ela artık resmen benim suç ortağımdı,bana battaniyeyi Yeliz Öğretmenin ayakları dışarı çıksın diye bilerek üste çektiğini söyledi.Biraz daha yaladık,ben ayak tabanının tamamını yaladım,o da bütün parmaklarını.Bazen aynı anda yalıyorduk,ama neyseki uyanmıyordu.En son dedik bu kadar yeter battaniyeyle ayağını kapadık,yatağımıza geçtik,uyku saati bitene kadar uyuyormuş numarası yaptık.Uyku saati bitti,zil çaldı,herkes kalkmaya başladı.Yeliz Öğretmen de uyandı,ayağa kalkacakken hissetmiş olacakki,eliyle ayağına dokundu:"Ayaklarım terlemiş" dedi.Battaniyeden dolayı terlediğini sanmış,neyseki hiçbir zaman da ayaklarını yaladığımızı fark etmedi.

Bonus

Yeliz Öğretmenin ayağını bir kere daha yaladım.İlk yalamamdan birkaç hafta sonra bir öğle vakti Yeliz Öğretmen ve Ela sırtları tavana dönük bir şekilde uzanmışlar,önlerinde bir kitap açıktı.Yeliz Öğretmen Ela'ya kitaptan bir şeyler anlatıyordu.Dolayısıyla Yeliz Öğretmenin ayak tabanları görünüyordu.Yeliz Öğretmenin çok kızmayacağını biliyordum ve ilk deneyimimden tatmin olmamıştım,daha fazla yapmak istiyordum, arkasından ayaklarını kokladım.Tabi o zamanlar küçük çocuk olduğumuzdan aptal cesareti var,Yeliz Öğretmenin ayak parmaklarından topuğuna kadar yaladım.Yeliz Öğretmen arkasını döndü ve:"Neden ayağımı yaladın?" dedi.Utancımdan tek kelime edemedim.Beni bir köşeye çekti, yaptığım hareketin yanlış olduğunu ve bir daha yaparsam ebeveynlerime ileteceğini söyledi.Asla sinirlenmezdi,hep doğrusunu öğretmeye çalışırdı ve o gün ayağını yaladığımı anne babama söylemedi.Bende yüzünü kara çıkartmamak için de bir daha ayağını yalamadım.

Anaokuluna gittikten yaklaşık 10 yıl sonra

Anne babamdan eski anaokulumun adresini öğrendim ve tek başıma ziyarete gittim.Kapıda ayakkabılarımı çıkarıp dolaba koydum,çalışanlardan birine buranın müdürüyle konuşmak istediğimi söyledim.Bana odayı gösterdi,içeri girdim ve karşımda Yeliz Öğretmeni gördüm,40lı yaşlarına girmiş artık,yine de baya güzel görünüyordu,halada kurum içerisinde çıplak ayaklarla geziyordu.Ben:"Hocam,beni tanıdınız mı?" dedim ve adımı söyledim.Beni hatırladı.Baya uzun süre muhabbet ettik,onu kurumda müdür yapmışlar ve eski öğretmenlerden sadece kendisi kalmış.Muhabbet arasında:"Hocam bir kere ayağınızı yalamıştım hatırlıyor musunuz? Ben ayak fetişistiymişim hocam" dedim.O güldü ve:"Ayağımı yalayınca anlamıştım" dedi ve ayaklarını masasının altından uzattı:"Nasıl,güzel mi ayaklarım?" dedi.Ayak parmaklarını ve tabanlarını gösterdi.Yaşlandıkça ayaklarındaki tek değişim tabanlarının biraz daha kırışmış olmasıydı,yine ayak tırnaklarındaki ojesi,parmağındaki yüzük aynıydı.Bende:"Güzeller hocam" dedim.Ayağını tuttum ve baş parmağını öptüm,ama daha fazla ileri gitmedim. "Artık yeter bu kadar ucubelik" dedim içimden.Biraz daha muhabbet ettik ve kurumdan ayrıldım.Ela'ya gelecek olursak,ona da bir çok kez ulaşmaya çalıştım fakat bir türlü ulaşamadım.

Rehber Öğretmenimin AyaklarıWhere stories live. Discover now