5.BÖLÜM

818 33 16
                                    

Selamünaleykümm! Nasılsınızz.
Sen git bölümü yaz,düzenlemek için kaydet uygulama silsin...Rabbim revamı bu bana neyse efkar yok mübarek aydayız.

İyi okumalarrr.

***

Dudaklarını yaladı ve öne doğru "anlaşılan Korhan beyimiz senin öldüğüne inanmamış,ne dersin onu inandıralım mı?" keyifle söyledikleri ile ona nefretle baktım "sen hayatımda gördüğüm en adi herifsin!" diye bağırdım.Basamakları yavaş yavaş inerek elindeki kristal bardağı elinde salladı.Damağından beni onaylamaz birkaç mırıltı çıkarttı,"kadınlar genelde bana böyle sözler sarf etmez," kaşlarını çatarak kafasını hafif yana eğerek aşağı yukarı salladı ve devam etti "sen farklı bir türsün." dedi koltuktaki kırlenti ona doğru fırlatmam ile bir kahkaha savurdu sinirle arkamı dönüp televizyon ünitesinin üstündeki melek biblosunu alıp havaya kaldırdım,

"Siktir! Alya dur!"

Bibloyu Tarığa fırlattım fakat arkasına saklandığı duvar ile biblo duvara çarptı.Arkamı döndüm ve atacak başka bir şey aradım ünitenin diğer tarafında duran gondolu gözüme kestirdim gondola elimi uzatmam ile belimden tutulmam bir oldu.Dizimi bacak arasına vurmak için kaldırdım fakat bedenimi bedenine yaslayarak aradaki boşluğu kapattı."O bir kere olur" diyerek sırıttı

Topuğumu ayağına geçirmem ile inleyerek kolunu gevşetti.Boşluktan yararlanarak hızla dış kapıya doğru ilerledim.Kapının kolunu indirmem ile kolumdan tutuldum Tarığın ellerinde çırpınırken,holde komodinin üzerinde duran antika vazoyu Tarığın kafasına geçirdim."Ah, siktir!" hızla dışarı çıktım ve koşmaya başladım etrafta birsürü takım elbiseli adam vardı ama hiçbiri yerinden kıpırdamıyordu.Bu zaten işime gelirdi koşarak büyük kapıya doğru ilerledim,korumanın yanında duran tuşa bastım yavaş yavaş açılan kapı ile arkama baktım.

Tarık kafasının sağ tarafından yüzüne,ordanda çenesine akan kan ve yüzündeki ifadesizlik ile hızlı adımlarla bu tarafa geliyordu.Hızla önüme döndüm ve koşmaya başladım kapının hemen ardında bir yol vardı,yolun karşı tarafında ise orman vardı.Hızla koşmaya başladım ağaç,çok fazla ağaç vardı ve çok karışıktı yerde önceki mevsimlerden kalan yaprak ve dallar vardı ve bu işimi fazlası ile zorlaştırıyordu.Üstelik yalın ayak olmam cabasıydı canım çok yanıyordu ama duramazdım bu manyak herifin elinden kurtulmam gerekiyordu.Ayağım yerdeki dallardan birine çarptı ve yüz üstü yere düştüm.

"Gerçekten gerizekalısın."

Onun iğrenç sesini duydum ve hemen ardından belimden tutulmam bir oldu çırpınarak elinden kurtulmaya çalıştım."Rahat dur! Her yerin yara bere olmuş!" kucağına oturtup vücudumu incelemeye başladı "bırak beni lütfen," yalvarırcasına yüzüne baktım.Gözlerinde alaylı bir ifade vardı ağzını açmış konuşacak iken devam ettim."Kimseye birşey anlatmam senden bahsetmem başına bela açmam" sözlerim ile dudakları kıvrıldı."Hala seni bırakacağımı mı düşünüyorsun? Oysa ki fikrimi belli ettiğimi düşünüyordum."

Aptal!

Kucağından kalkmaya çalıştım ama olmuyordu elinden kurtulmak için çırpınmaya başladım."Oturduğun yere göre fazla hareketlisin" dedi boğuk bir ses ile.Altımda hissettiğim sertlik ile kaskatı kesildim Tarık sertçe yutkunarak kafasını yukarı doğru kaldırdı ve iki yana salladı."Seninle asla olmam anlıyormusun? sen pisliğin tekisin hiçbirşeyi hak etmeyen aptal herifin tekisin!" amacım gururunu kırıp onu üzmekti fakat o ceketini çıkararak omuzlarıma bıraktı "canın çok yanıyor mu?" dedi.

"Anlama kıtlığın mı var senin?"

Diye sinirle soludum benimle birlikteyken ayağı kalktığı için korkuyla omuzlarına tutundum hemen ne yaptığımı anlayıp ellerimi geri çektim bu hareketim ile güldü "omuzlarım her daim senin için hazır ve nazır" dedi.Somurtarak kafamı başka tarafa çevirdim ve kollarımı göğsümde birleştirdim "ayaklarım var benim kendim yürüyebilirim!" diye sinirle soludum."Kollarımda olmak isteyen birçok kadın var fırsatı değerlendir bence."

KURALSIZDonde viven las historias. Descúbrelo ahora