we are the dreamers

85 13 141
                                    

beomgyu

"BABAAAA CHEOLE ATI GÖSTEREBİLİR MİYİMMMM?" diye bağıran harinle kafamı telefondan kaldırdım

Üç sattir bana haber vermelerini bekliyorum ancak kimseden tık yok

"bağırmadan sormayı dene harin" dedi cheol

Cheol gülümseyerek geldi ve yanıma zıpladı, ona döndüm ve saçlarını karıştırdım

"babacımmm, babaların ennn bir tanesi, en en en sevdiğim babalarımdan beomgyu babam kuzenime idonun atını gösterebilir miyim?" diye sordu harin

"hmmm, cheol görmek ister misin bebişim?"

"çok" dedi cheol kocaman gülümseyerek

İçimden kocaman bir of çekerek ayağa kalktım

"hadi gidip bir soralım idoya" dedim 

İkisi önümde koştura koştura atın tüylerini tarayan idoya ulaştı, ido beni görür görmez kocaman sırıtmaya başladığında karnımın kasıldığını hissettim

"çocuklar atı sevebilir miyiz diye sormak istediler" dedim gözlerimi ondan kaçırarak

"elbette, bir tarak daha vereyim de tüylerini tarayın" dedi ve içeri gitti

Hemen telefonumu çıkardım ve aile grubuna eğer korede olan varsa bize gelmeleri gerektiğini söyledim. Arkamda olduğunu hissettiğim ido yüzünden gergince telefonumu cebime attım. 

"kahve ister misin?" diye sordu nefesini boynuma üflerken

"istemem oros- ido, çocuklar biraz baksınlar gideceğiz" dedim 

"eğer beni terk etmeseydin şuan bizim çocuklarımız atımızı seviyor olurdu"

"ben seni terk etmedim, reddetim ido. Biz hiç olmadık, kafanda kurup oynama" dedim sandalyemi ondan biraz daha uzağa çekerek

"eh, kabul etseydin her şey daha güzel olurdu"  dedi 

"eğer psikopatın teki olmasaydın olabilirdi"

"psikopat olduğumu düşünmüyorum, sadece sevdiğim kişiye karşı fazla hassastım"

"matematik hocası saçlarımı okşadı diye kalem sapladın adamın eline"

"elimden kaydı"

"yan sınıftan bir arkadaşıma ödünç hırkamı verdim, ertesi gün çocuğun ağzı yüzü dağılmış haldeydi"

"hırkadan bağımsızdı o, pis bakıyordu bana"

"hepsine bir bahanen var, harika. Pisliğin tekisin"

"daha mı iyi benden?"

"daha iyi tabi, sen onun tırnağı bile olamazsın" dedim 

"seni senden çok sevebilirdim"

"beni benden çok sevme, sen direkt sevme beni" 

"böyle sert konuştuğunda sana olan duygularım daha da depreşiyor" dedi 

"niye, ne alaka amınakoyayım?"

"şşş çocuklar duyacak" dedi işaret parmağını dudaklarıma bastırarak

"bir daha sakın bana dokunma o parmağı sana sokarım" dedim

Bir süre sessizce ondan uzakta otururken bir arı etrafımda dolaşmaya başladı, ben arıdan rahatsızca onun gitmesini beklerken ido yanaştı ve arıyı avcunun içine alarak öldürdü. Bu iğrenç görüntüyle ayağa kalktım

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now