Hell

5 2 1
                                    

Dreamer diyarında şaşkınca gezinen adama baktı öfkeyle. Gözleriyle süzdü onu en sonunda gözlerini sabitledi gözlerinde.

"ne işim var burada sen kimsin?" dedi adam öfkeyle. "imdat!" diye bağırdı

"dreamer" dedi yüzüne bakarak "peki ya sen Dave ?"

"ne-ne demek istiyorsun burada ne işim var?" bağırıyordu "cevap ver bana lanet olası." diyerek üzerine doğru yürüdü Dreamer ise elini kalkan olarak kaldırdı. Aralarında bir perdenin oluşmasını sağladı. "dur ki canını daha fazla yakmayayım"

"ne-ne demek bu sen na-nasıl canımı yakabilirsin!" dedi adam panikle.

"cezan acımasız olacak Dave. Birinin gözünden yaş akmasına sebep olmak." durdu "bu beni çok kızdırdı."

"iyi de sen kimsin" dedi Dave tekrar ona bakarak, yaklaşamıyordu bile ona. "sevgilisi mi? Bak inan bana hayatında kimsenin olmadığını söyledi üstelik kendisi de işkolik bir manyak bu-" derken Dreamer sözünü kesti "sus"

"kimsin sen?" dedi Dave yineleyerek

"Dreamer bunu sana zaten söyledim, adaleti sağlayan rüyacı..." duraksadı " Beni tanımıyor olamazsın Dave çünkü her gece rüyalarındayım ve şimdi de en büyük kabusun olmak için buradayım."

"lütfen" dedi Dave dizlerinin üzerine çökerek sonunda onun kim olduğunu anladığını anladı Dreamer " lütfen acı bana ondan özür dilerim." dedi neredeyse ayaklarına kapanarak.

"o kim Dave?" dedi Dreamer "adını biliyor muusn?"

"Mi-Mila" durdu "Mila beni affeder biz eskiden sevgili gibiydik."

"ve sen eski sevgilini bu hale mi getirdin? Acımadan!" durdu Dreamer  iki adım geriledi"Ah Dave belki seni affedebilirdim ama her kelimenle çekeceğin acı da artıyor." durdu "ben tanrı değilim. " arkasını döndü ve ekledi "bir gün cehennemde görüşeceğimize eminim" 

İşte o an Dave alevlerin altında en derine gömüldü. Toprak bölündü, yer sarsıldı ne olduğunu anlamadan alevlerin arasında yarılan yerin altına doğru çekildi. Tutunamadı çığlıkları tüm diyarda yankılandı ama kimse yardımına koşmadı.

Dreamer ise olduğu yerde bir süre daha bekledi öfkesi geçmemişti ama elinden en fazla bu gelirdi. Aklı Mila'daydı ama onu o halde görmek de istemiyordu. Bir insanı neden merak ettiğini sorguladı anlık olarak ama cevap bulamadı. O an en mantıklı gelen seçeneği yaptı ve düşünmeyi bıraktı. Dumanların onu sarmasına izin verdi gözlerini tekrar açtığında ise bir yatağın önündeydi ama kız burada değildi. Arkasını döndü gözleriyle evi taradı. Kızı cam kenarında otururken gördü yanına doğru ilerledi. Bacaklarına sarılmış kafasını da dizine yaslamıştı. Yüzünü göremese bile ağladığını düşündü Dreamer.

"geldin mi?" dedi Mila onun suratına bile bakmadan. Sesi ağlamaklı çıkmıyordu daha çok korku barındırıyordu.

"iyi misin?" dedi Dreamer yanına bile çökmeden "insanları anlayamıyorum." diye ekledi.

"iyiyim" dedi kız ona bakarak" lütfen beni yalnız bırakır mısın" kısık bir sesle ekledi "bazen yalnız kalmaya ihtiyacı olur insanların." Dreamer'ın içi rahatladı düşündüğünden iyi gözüküyordu.

"ne zaman gelmeliyim?" dedi Dreamer sonra sorduğu sorudan vacgeçti. Hiçbir güç onu şuan bu evden dışarıya çıkaramazdı. "veya mutfakta oturup seni bekleyeceğim. İstediğin zaman yanıma gelebilirsin." dedi  ve kızın cevap bile vermesine izin vermeden mutfağa yöneldi.



You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 01 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DREAMERWhere stories live. Discover now