26.BÖLÜM CEHENNEM ATEŞİ

29 2 0
                                    

"Ne demek normal ağrı kesiciler , peki emin misiniz iyice araştırınız mı ?" diye sordum karşı taraftaki Profesöre .

"Dediğim gibi Baran Bey ağrı kesicilerde herhangi bir farklı maddeye rastlamadık . Ne olur ne olmaz diye testleri zaten dört defa tekrarladık ." dediğinde dudaklarıma dişlerimi geçirmiştim .

"Anladım . Teşekkürler Profesör kolay gelsin ." dediğimde karşı tarafta kısa bir sessizlik oldu .

"Aslında Baran Bey ilk önce bunun önemli olmayacağını düşündüm ama ."derken Profesör duraksadığında  hemen araya girdim .

"Ama ? Ama ne Profesör hemen anlatın ." dediğimde profesör hızla konuştu .

"Ağrı kesicilerin içinde biraz fazla uyuşturucu madde tespit ettim ama normal bir uyuşturucu değil . Bir şeyi desteklemek için sanki ama bana öyle gelmişte olabilir . Efendim size tavsiyem bunun çok üzerine düşmemeniz çünkü bu olay dozdan dolayıda olabilir ."dediğinde kenara içeri girmek için beni bekleyen Göktuğ ile göz göze geldim .

Biz tam içeri girerken telefonum çalınca hemen geleceğimi söyleyerek Göktuğ'dan biraz uzaklaşmıştım .

Yüz ifademden bir şey anlamasın diye gülümseyerek telefonumu kapatıp cebime attım . Hemen Göktuğ'un yanına gittim ve içeri girmek için adımladığım sırada Göktuğ beni durdu .

"Baran böyle buraya geldik ama umarım senin için sorun değildir öyle sormadan etmeden seni buraya getirmem doğru değil-" derken lafını yarısında kestim .

"Sorun olsaydı şuan sizin evinize girmek için can atmaz aksine sana sinirli bir şekilde  en yakın uçak biletine baktırıyor olurdum . Oysa sakin sakin sizin eve giriyorum ." dediğimde beni sadece kafasıyla onaylayıp kapıyı açtı .

☆☆☆☆☆

"Bende tanıştığıma çok memnun oldum annecim ." az önce Göktuğ'un annesi Zeyno anneye hanım dediğim için tam on dakika azar işitmiştim .

"Ha böyle işte oğul o ne öyle hanım falan ."dedi Zeyno anne .

"Tabi oğul hiç olur mu öyle ." diye destekledi karısını Devran baba .

O sırada gözlerim kapıya değdiğinde küçük bir beden gördüm . Masmavi gözleriyle bana bakan küçük bir kız çocuğu bana köşeden masun bakışlar atıyordu .

"Gelsene buraya tatlı kız ." diye mırıldandığımda küçük adımlarla utanarak yanıma geldi .

"Merhaba ." dedi incecik tatlı sesiyle dayanamayıp yanaklarını okşadım .

"Merhaba tatlı kız ismin ne ?" dediğimde utanarak başını kaldırdığında fam gibi mavi gözlerini gördüm  . Saçları koyu  kızıldı uzaktan baktığınızda kahve rengi gibi dursada yakından kızıl oldugu anlaşılıyordu .

"Gökçe benim adım . Senin adı ne Bal abi ." Bal abi Gökçe'nin bana öyle demesinin sebebi sarıya yakın kumral saçlarım ve kehribar gözlerimdi . Bana birini hatırlatsada sustum susmam gerekiyordu . Ne kadr olay ilaçlardan falan olabileceğini bilsemde bende insandım .

"Bende insanım neden bana bunu layık görüyorsun Mete , hani beni çok seviyordun ?"

Mete'nin elinde tusaktım bir zamanlar şimdide Bora'nın elinde ...

Düsünceleri hemen def edip konuşmaya başladım .

"Bende Baran E-"derken duraksadım .

O ismi gerçekten söyleyebilecek miydim ?

O ismi hak ediyor muydum ?

Sanırım o ismi hak ediyordum .

Tekrardan o ismi söylemeye hazırdım .

NİGHT FUCK CLUB BXBWhere stories live. Discover now