4

20 5 14
                                    

Uyanan kadın gözünü açmadan mırıldanıp esnerken gece yattığı koltuktan daha rahat bir yerde olduğunu hissedince yavaşça gözlerini açtı. Etrafa bakınmak için yavaşça doğrulduğunda kendi odası gibi her şeyi simsiyah olan bir odada olduğunu gördü, yorganı kaldırmasıyla üzerindekileri görmesi bir olmuştu. Üzerinde beyaz kendine oldukça büyük gelen tişört vardı, bakışlarını yatağın diğer tarafına çevirdiğinde yorganın bozulmuş olduğunu görünce Chris'in de burada yattığını anlaması zor olmamıştı.

Baş ağrısını görmezden gelerek yataktan kalktığında sandalyenin üzerine özenle konulmuş elbisesini görmüştü ama şu an onu giymek gibi düşüncesi yoktu. Odadan çıktığında koridorun diğer ucundaki merdivenlere ilerleyip aşağıya indiğinde mutfaktan gelen seslerle oraya girdiğinde Chris'in tezgah başında bir şeyler hazırladığını gördü, üstsüz bir şekilde.

"Günaydın."

Daisy'nin sesini duyan Chris yavaşça ona doğru döndükten sonra onu inceleyip konuşmaya başladı.

"Günaydın."

Kadın yavaşça ona doğru yaklaşırken sargıyı çıkardığını gördüğünde kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Sargıyı neden çıkardın?"
"Kan olmuştu sonra bir daha sarmakla uğraşmadım."

Kafasını salladıktan sonra tezgaha yaslanıp Chris'in hazırladığı şeyleri incelerken adam ona doğru döndü.

"Gece koltuğa sığamadın sanırım."

Chris kahkaha attığında Daisy'de gülerken adam kolunu tezgaha yaslayıp gülmeye devam edip konuşmaya başladı.

"Aslında sığamayan sendin, sürekli oflayıp mırıldanıp olduğun yerde dönüp durdun."

Daisy gülerken omuz silktiğinde Chris onu izledi.

"Rahatıma düşkün olmam benim suçum değil."
"Evet bunu çok net bir şekilde öğrendim."

Adam tezgahtaki tabakları aldığında kadında ona yardım etmek için kalan tabakları aldı ve adamı takip etti, bahçeye çıktıklarında büyük masanın baştan sona dolu olduğunu gören kadın bakışlarını etrafta gezdirdi.

"Baban birazdan burada olur, konuşmak istersin diye düşündüm."
"Dün geceyi anlatmamız gerekiyor neler olduğunu çözebilmemiz için."

Masaya oturduklarında ikiside sessizce tabaklarını yiyecekleri kadar doldururken Chris yine konuşmaya başladı.

"Bana karşı olan nefretin geçiyor sanırım."
"Hayır, seni hala sevmiyorum."

Chris aldığı cevapla arkasına yaslanıp ağzına küçük parça peynir atarken kadına çevirdi bakışlarını, Daisy'se onu umursamadan yemeğini yemeğe devam etti.

"Halinden memnun gibi görünüyorsun?"
"Babam gelene kadar burada sıkılıp kaldım, istesemde istemesemde arkadaş olarak yanımda bir tek sen varsın."
"Zorunluluktan diyorsun yani."

Daisy ağzına attığı salamdan sonra portal suyundan içerken adama bakmadan omuz silkti, karşısındaki adam kendisinin nefretinin geçeceğini sanıyorsa yanılıyordu.

"Başka neyden olacaktı?"

Adam konuşacağı sırada kapının çaldığını duymuşlardı, ikiside ayağa kalkarken Chris konuştu.

"Baban olmalı."

Daisy önden eve girdiğinde Chris koltuğun üzerindeki tişörtü alıp üzerine giyerken kadın kapıyı çoktan açmıştı, hızla babasına sarılırken rahatlamanın verdiği hissiyatla konuştu.

LawyerWhere stories live. Discover now