Bölüm 16

1.9K 95 1
                                    

Multımedya Tunç.

İyi okumalar...

Ecmel

Doktorun dedikleri üzerine adını yeni öğrendiğim adam beni apar topar bir hastaneeye götürdü.Yol boyu kendimde değilmişim gibi hissettim neden oldu bu hastalık birden bire.Ben bu adamın elinden nezaman kurtulacağımı düşünmekten beni neden kaçırdığını düşünmekten yoruldum kesin ondan oldu derde kaldım ben.Ani bir frenle durunca zaten bulanan midem pes etti ve Bora'nın üzerine çıkardım.Yüzündeki ifade iğrenme değildi ama kızmışada benzemiyordu.

"Naptığını sanıyorsun sen.Hastasın diye sesimi çıkarmıyorum bıraksak töbee töbee."

Bitkin bir şekilde cevap verdim.

"Gerçekten çok özür dilerim.Ben kendimi zaten iyi hissetmiyordum birde bunu yapınca iyice kötü hissettim." dedim ve artık psikolijim iyi bozulmuştu ve ağlamaya başladım.

"Tamam hemen ağlama birşey demiyorum nefret ederim ağlayan insanlardan."

Onu dediğini duyunca beni belki bırakır diye höykürerek ağlamaya başladım sesli sesli.Bana bişey demeden arabadan inip çeketini çıkardı ıslak pecetelerle üzerini temizledi bende o sırada sakinleşmiştim.Benim olduğum tarafa gelip kapıyı açtı.Kolumdan tutup kalkmam için destek oldu.Arabadan inip temiz havayı içime çektim.Sonrasını hatırlamıyorum.En son hatırladığım yere düşerken hissettiğim güçlü ve kaslı kollardı.

Arya

Tamı tamına 1 haftadır Ecmel'den haber yok.Annemgilden saklayamadım bukadar uzun sürünce , geldiklerinde annem sinir krizi geçirdi.Babamda bütün tanıdıklarını devreye soktu ve heryerde Ecmel'i arıyordu ama oda daha bir şey bulamamıştı.Bense çaresizce telefon bekliyordum belki yine ararlar diye.Anıl beni ziyaret edip destek olmaya çalışıyor sanırım birazda onun varlığı beni sakinleştiriyor.Bugün yine gelecekti ama geç kaldı.Arayıp yarım saate ordayım demişti bir saat oldu daha ortada yok.Başına birşey mi geldii acaba.Yaa ben niye hep en kötüsünü düşünüyorum ki.Yataktan kalktım ve aynanın karşısına geçtim.Kendime şöyle bir baktım.Rezalettim.Sarı saçlarım sönmüş , göz altlarım morarmış ve dudaklarımın rengi soluklaşmış.Anıl beni bu halde mi görüyordu.Evet evet kesinliklee rezalet.Zile alacaklı gibi basanda kim böyle , kapıyı açmak için koştum hemen.

"Patlama bee geldik."

Kapıyı açmamla Anıl'ı karşımda görmem bir oldu.

"Hey ne bu acelen iyimisin sen."

Nefes nefese kalmış bir şekilde konuşmaya başladı.Aynı zamandada kolumdan tutup arabaya sürükledi beni.

"Ecmel bulundu."

"Ne nediyosun nerde kardeşim nasıl iyi mi yaşıyor mu Anıl bişey söyle.Yaa bırak bi bırak."

Dur şöyle der gibi benim kolumu çekme çabama rağmen daha sıkı tuttu.O kol yarına moraracak ben size diyorum bakın.

"Ona götürüyorum zaten lütfen bana soru sorma başka , iyi olduğunu bil yeter.Hadi bin arabayada gidelim."

Ayakkabılarımı ayağıma geçirip hemen bindim arabaya.Ecmel iyi ve yaşıyor.Şükürler olsun.Yol boyunca tekrar soru sormadım ama içim içimi yiyordu.Bi an önce Ecmel'in yanında olmak istiyordum.Sonunda bir hastanenin önüne geldik ve ben gözlerimi büyüterek Anıl'a baktım.

"Yaa bakma öyle Tunç korkulacak bişey olmadığını söyledi.Hadi inde gidelim." dedi.Bende tepki vermedim inip hızlı bir şekilde sekreterlerin olduğu kısma gidip "Ecmel Handar nerde acaba."

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin