3- 'Yazar kadının iyi heceler öpücüğü olur'

18 4 0
                                    

'Yazar kadının iyi heceler öpücüğü olur' .

                                       21 Şubat

Sevgili Mavi Karga,

Buralar yangın yeri. Gelip görmen gerekiyor. Gelip benimle yanman gerekiyor.

Bilirim. Sen beni haksız çıkartmayı çok seversin. Bu yüzden her zikrim 'gelmeyeceksin' diye. Hadi. Ne bekliyorsun?  Haksız çıkarsana beni!

Çıkıp gelsen keşke. Ağlıyorum öylece. Özledim. 6 aydan beridir tek bir tebessüme hasret kaldı dudaklarım. Tek bir öpüşün için gün sayar çöken yanaklarım. Ve gözlerim, gözlerindeki güneşi özledi adam.

Hiç geliyor mu hayalim oraya? Hayalin bizden hiç çıkmıyor da. Sahi, sen özledin mi sakarlıklarımı, hırkalarını çalmamı,? Ya da ne bileyim okşuyor musun hayalimin buklelerini?

Şahsen her gece uyumadan önce sakalların mutlaka batıyor yanaklarıma. Alnıma konduruyorsun 'iyi heceler' öpücüğü. Ve diyorsun  'yazar kadının iyi heceler öpücüğü olur' .

Yazarı bilmem ama her kadının erkeği yanında olur!  Kendimi eksik hissediyorum Mavi Karga. Hep bir eksik soluk, eksik lokma, eksik adımlar. Hep bir eksiklik. Artık dönsen bile tamamlanmayacakmış gibi bir eksiklik.

En son gönderdiğim mektuptan bugüne kadar 4 gün geçti.  Ve ablanın yoğun ısrarları ile ilaç tedavisine başladık. Sanırım bu ikna yeteneği sizde genetik.  Neyse.  Bende oldukça iğreti durdu o ilaçlar. Yemin ederim hasta olmak hiç yakışmadı bana. Ha birde yavaş yavaş saçlarım dökülmeye başladı Mavi Karga.

Senin esmer kızın ölüyor adam. Bir şey yapmayacak mısın? Yoksa sen de mi başladın sadece seyirci olmaya? Hani benim kahramanım? 

İnan hıçkırıklar boğazıma set çekiyor. Ah bu can acısının hiç acıması yok Mavi Karga.  İki kuruşluk nefesi bile boğazıma tıkıyor.

Artık dönmen gerekiyor. Hiç üzülmüyor musun halime?  O kadar gönderdiğim mektubun hiç mi tesiri olmadı?  Olmamış olamaz adam. Yapma böyle. 

Bazen öyle anlar geliyor ki, saatlerce bakıyorum kağıda. Ne yazarsam döner bu adam diye, beynimi yokluyorum. Ve daha sonra seni çok iyi tanımadığımı fark edip yeni bir paket sigara açıyorum.

Sigara ve Berlin'in boğuk havası nedeniyle iyice ilerledi hastalığım. Nefes alabildiğim aralıklarda kağıdın başına geçip sana yazıyorum Mavi Karga.  Hele ki hastanede kağıt bulmak için verdiğim mücadeleyi görmen gerekirdi.

Ah bu hastaneler.  Vallahi öldürüyor adamı. Muşmula suratlı hemşireler, burnu havada Alman doktorlar. Sanki burada olmayı ben istemişim gibi davranıyorlar. Ancak Yıldız tüm bu olanları nötrlüyor.

Her boş vaktinde yanımda. Emanetine iyi bakıyor. Bil istedim. En az senin kadar iyi bakıyor hem de.  Ama o gittiği zaman geri geliyor Mavi Karga.  Bu konuda hiç birbirinize çekmemişsiniz.

Mesela  o beni yalanlarla, bilinmeyenlerle bırakmıyor hiç. Ya da verdiği sözleri her daim tutuyor.

Ama en acısı da döneceğine dair en ufak bir söz vermiyor. Ablan bile artık inanmıyor sana. Adını ağzına almıyor.  Annem de kızgın sana. Sen, seni en çok sevenleri yaralamayı çok sevdin galiba. 

Yoksa bu dönmeyişin başka açıklaması olamaz.

Hatırlıyor musun? Bir keresinde çok büyük bir kavgaya tutuşmuştuk. Sen bana ilk defa o zaman 'senden nefret ediyorum' demiştin. Ben ise yine kendimi tutamayıp tokat atmıştım, şimdilerde öpmeye hasret kaldığım yanağına. Sonra yine böyle çekip gitmiştin evden. Yine ardında iz bırakmadan.  Yine sessiz ve öfkeliydin. Ben yine ağlıyordum. Ve ben yine çökmüştüm gidişinle.

O günün bu günden farkı ne biliyor musun? En azından neden gittiğini biliyordum. Ve suçluyu biliyordum. Şimdi kime kızmam gerektiğini bile bilmiyorum.  Elimde sadece koca bir hiç var.

Ve bir fark daha, ertesi sabahına yine kokunla uyanmıştım. Ayakta dikilmiş uyanmamı bekliyordun. Zaten uyandığımda vakit kaybetmeden yine kafanı göğsüme koydun. 'Senden nefret edersem canım çıksın' diye fısıldadın akşamdan kalmış olmanın verdiği o mayhoş hava ile. 'Çıksın' derdim.

Senden nefret edersem canım çıksın Mavi Karga. 

Ancak canın çıkması için sadece nefrete gerek yokmuş sevda tutamı sevgilim.  Kaç gündür hastanede kalıyorum. Kansere yakalandım. Ölüm ensemde. Ama sen Mavi Karga, bile bile dönmüyorsun. Bir de yüzsüzce adres bırakıp mektup atmamı istiyorsun, yazılarımı seviyorsun diye.

Ne ara bu kadar bencil oldun sen?
Sen mükemeldin Mavi Karga.  Mükemmeller sözlerinden dönmezler. Ardlarında bekleyen bırakmazlar.  Mükemmel olanlar... neyse Mavi Karga. Bu saçmalamayı burada kesiyorum

Verdiğin adres Türkiye'de bir yer. Eğer mektup atarsan bana oradan bahseder misin?  Ülkemi merak ediyorum. Kim olduğumuzu merak ediyorum. 

Bir de şey,  hastaneye yatmadan önce dolapta  bir silah buldum. Bazı kötü adamlarla takıldığını düşünüyorum Mavi Karga.  Bu beni gerçekten korkutmaya başladı. İyi olduğunu bilmek istiyorum adam. Bir şeylerden mi kaçıyorsun? Peşinde birileri mi vardı? 

Ve senden bir yaşam belirtisi bekliyorum.  Aklıma getirmek istemediğim yüzlerce ihtimal var.

Lütfen, beni bir de bunların ağırlığı altında ezme sevgilim. Bana yazmaktan çekinmeyeceğini biliyorum.

Denizler, yüreğim olsun yüreğinde. Gece sarsın seni. Ve cemreler düşüşsün aşk nakışlı bakışlarına. Gecelerce sis bulamasın yüce dağlarını. Gönderiyorum yüreğimdeki dualarını.

En kısa zamanda gelmeni dileyerek bir uykuya daha yatıyorum sevgili Mavi Karga. 
 
  Yeşil bakışlarından özlüyorum...

 
                          Küçük Kadın.

Sevgili Mavi Karga, Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin