Başlangıç

47 2 3
                                    

O burda...
Kral Eldon'un ağzından çıkan son kelimeler bu kelimeleri söyledikten sonra yere yığıldı ve geride sadece kemikleri kaldı hepsi gözümün önünde oldu engelleyemedim görevimi başaramadım kralımızı,babamızı koruyamadım krallığımız anlayamadığımız bi güç tarafından işgal edilmişti görünürde sadece goblork denilen iğrenç,sinsi yaratıklar vardı ama krallığı işgal etmeye onların gücü yetmezdi sınırlarımızın yakınında bile dolaşamayan bu acımasız kadim düşmanlarımız o gece bir şeyden veya birinden güç almış gibi akın akın giriyorlardı mevzilerimize askerlerimiz gafil avlanmıştı ve Garbanya insanların en kudretli krallığı bir gecede zayıf düşman tarafından baskına uğramıştı taht salonuna doğru akın etmeye başlamışlardı her yerde irrite edici kükremelerini,gülmeye benzer seslerini duyabiliyordum etrafımız sarılmıştı

-Aranel...
-Aranel hadi uyan...
Bi anda irkilerek uyandım Godmir'i deşmeye ramak kala kılıcımı duraksattım gözlerine bakarak
-Ölümün seni beni uyandırmaya çalışırken bulacak genç şovalye
Dedim gülümseyerek
Derin bir iç çekerek
-Öyle diyorsanız
Diyebildi anca

Godmir
Godmir Gilsatra aramızda en genç ve toy olanı ama kocaman yüreği kral ve Garbanya aşkıyla yanıyor bunu yeşil gözlerine bakarak bile anlayabilirsiniz biraz korkak olabilir ama korku her zaman iyidir hayatta kalmanızı sağlar bu yüzden miğferi hep takılıdır her zaman hazırlıklıdır uzun sarı saçları bazen miğferinden dışarı çıkar ve bu durumdan hiç hoşlanmaz heycanlı ve hiperaktiftir ve kızlar konusundada onun üstüne tanımam

Çadırdan dışarı çıktığımda Arnulf bir geyik budunu ağzına tıkıştırmakla meşguldü ah iğrenç bi görüntü biz alışmıştık artık buna her eti ısırışında suları zırha zorla tepiştirilmiş göbeğinin üstüne damlıyordu kahverengi gözlü kel kafalı bi dev iyi ki grubumuzdaydı Arnulf Galpsi göbeği kadar gücüde iş yapıyordu tabiki ama bu duruma alışamayan bi kişi vardı

Glodd Snidd
Yüzünü buruşturarak Arnulf 'a döndü ve
-Hey insanlıktan nasibini almamış ayı
midemi bulandırıyorsun.dedi
Arnulf buttan bi parça daha koparıp ayağa kalktı
-Şu yerden bitmeyede bakın hele boyu kadar aklıyla bana nasıl davranmam gerektiğini söylüyor dedi

Boyu konusunda haklı olabilirdi lakin akıl konusuna gelirsek Glodd hepimize tur bindirirdi

Glodd sinirlenerek Arnulf'un elindeki budu aldı ve Arnulf'un üstüne atlayarak defalarca kez kel kafasına indirdi herkes kahkahalara boğulmuştu bu ilk kavgaları değildi ve bu gidişle son olacağada benzermiyordu

Turgon ikisinin arasına girip ortalığı sakinleştirmişti her zamanki gibi
Turgon Tasartir en yakın dostum Savaş arkadaşım ne zaman yardıma ihtiyacım olsa hep yanıbaşımdaydı hem aklıyla hem kalbiyle sonuna dek yanımdaydı ve tabi kavga ayırmadada bire bir di

-Hadi şovalyeler sakinleşelim dinlenmemiz lazım gücünüzü göreviniz için saklayın dedi güçlü sesiyle

Arnulf hışımla budtan bi ısırık daha aldı ve ateşin başındaki yan yatmış kütüğe oturdu ve yemeğine devam etti

Glodd ise budtan yağlanmış ellerini dere kenarına giderek yıkamaya koyuldu

Karanlıkta ise onu gördüm
Agenor

Suratının ortasında iri bir goblork la yaptığı mücadeleden izler vardı babamızın katledildiği gün o odada bulunanlardandı hepimiz öyleydik kralımızın sadık korumalarıydık biz küçüklüğümüzden beri kral için ve Garbanya için eğitildik bizim ailemiz kralımızdı kralın korumaları kimsesiz çocuklardan seçilirdi ki arkada özlem duyacakları kimse olmasın göreve odaklansınlar hayatımızın amacı kralı korumaktı kralımız öldüğüne göre artık yegane amacımız intikam almak ve krallığımızı kurtarmaktı

Agenor en tecrübelimizdi hiç şüphesiz çok fazla konuşmaz çok fazla uyumaz sürekli tetiktedir gece kadar siyah gözleriyle insana baktığında insanın içini bi ürperti kaplardı kralımızın en güçlü silahı acımasız Agenor

Taht odasında etrafımız çevrildiğinde ölümün soğuk nefesini ensemizde hissederken Agenor her tarafı katlettiği goblorkların kanlarıyla boyanmış bi şekilde içeri girdi yerde yatan babamızı gördüğünde öyle bir bağırdıki goblork sesleri kesildi kara geceyi öfkesiyle aydınlatmıştı

Goblorklar akın akın taht odasına girmeye başlamıştı herkes eğitim gördüğü şeyi yapmakla meşgul olmuştu
ÖLDÜRMEK VE ÖLMEK

Günün ilk ışıkları kralın tahtını aydınlatırken sadece 6 kişi kalmıştık şuan yanımda olan 6 kişi birden gözüm kralımızın yerde yatan bedenine takıldı eliyle tahtını işaret ediyordu babamız bize bişey anlatmak istiyor gibiydi Arnulf'a beni korumasını söyledim koca topuzuyla bir goblork un kafasını ezerek kafasıyla beni onayladı tahta doğru ilerledim altın yaldızlı ve envai çeşit mücevheratla çevrili Garbanyanın merkezine doğru kralın mücevheri tahtın baş kısımda gün ışığının etkisiyle parlıyordu bu 6 gen şeklinde bir elmastı kralın mücevheri 'Adar' kral onu işaret ediyordu elimle ona dokundum ve birden taht geri doğru hareket etti bu gizli bi geçitti ve babamız ölürken bile bizi düşündüğünü anladım herkesi geçite doğru çağırdım Godmir koşarak terettüdsüz atladı içeriye ardından Glod daldı içeri Turgon da çabuk olmamızı söyleyerek içeri girdi Agenor'un gözünü kan bürümüştü sanki bu kadar ölüm ona yetmemiş gibi savaşmaya hala devam ediyordu Arnulf la beraber tutup geçitten içeri gidene kadar Arnulf'a ard arda yumruk indiriyordu en sonunda içeri girmişti ben kralın mücevheri Garbon u hançerimle çıkarttıktan sonra Arnulf a işaret ederek içeri dedim En son içeri girdiğimde taht ileri doğru hareket etti ve karanlığa her yer karanlığa boğuldu babamız hayatımızı kurtarmıştı geçit bizi krallığın batı kısmına güvenli bölgeye kadar götürmüştü ormanlık bölgeye
Herkes kendini zar zor dışarı atmıştı herkes kalan son gücünüde dar geçitte ilerlemekte kullanmıştı herkes üzgündü,Godmir bir çam ağacına yaslanmış ağlıyordu nereye gideceğimizi bilmiyorduk artık evimiz yoktu kardeşlerimiz katledilmişti halkımız esir olmuştu biraz uzaklaşıp dere kenarına kamp kurmuştuk dinlenmeye ihtiyacımız vardı ve bi ses beni çağırıyordu

Aranel...
Aranel hadi uyan

Ejderha KralWhere stories live. Discover now