Ulmera'nın Kutsal Toprakları

28 2 2
                                    

Yüce yaratıcı Ulmera yakarışımı duy Garbanya'nın tek umudu bu 6 kişi yolumuzu ışığınla aydınlat kutsal toprakların işgal altında çocukların bir kez daha senden yardım istiyor isteğimi geri çevirme
                                      Aranel Carnesir

Şafağın ilk ışıkları tüm Urenn'e cömertçe davranıp sıcaklığını hissetiriyordu kampımız çoktan toparlanmış ve yola koyulmuştuk amacımız kardeş ve müttefik diğer insan krallıklarını durumdan haberdar etmek ve yardım istemekti kutsal ormanda çaresiz ve bitap düşmüş şekilde ilerliyorduk Turgon ve ben önde ilerliyorduk Arnulf avlanacak bir geyik veya tavşan varmı diye sağına soluna bakarak ilerliyordu koca geyiği midesine indirmişti Ah halamı diye içimden geçirdim Glodd ve Godmir en arkada geliyordu ve Glodd, Godmirin meraklı bakışları arasında anılarını anlatıyordu Agenor ise Ahh nerde olduğunu Ulmera bilir ama nerde olursa olsun bizim yakınımızda olduğunu biliyordum öğlen saatlerinde artık kutsal ormandan çıkmıştık ve tabiki Garbanya'danda biz barışçıl bir topluluktuk çünkü topraklarımız kutsaldı tüm Urenn'in en kutsal toprakları insanların ilk büyükleri bu topraklarda uyandırılmıştı ve Ulmera onlara bu topraklarda öğütler verdi
-Urenn'i sizler için yarattım bu topraklarda kardeşçe yaşayacaksınız sizler benim çocuklarımsınız hepiniz benden bir parça taşıyorsunuz Urenn de başka kavimlerle tanışın ve dost olun barış ve dostluk içinde yaşayın.

Ama insanlar güçlendikçe daha fazlasını istedi ve kardeşlerini terketti Urenn'in dört bir yanına dağıldılar ama her zaman müttefik oldular kardeşleri için her zaman yardıma hazırdırlar hele ki böyle zor bir durumdayken yardım edeceklerdi bize, emindik ve uyandırıldıkları topraklar işgal altındaydı bunları onlara bildirmeliydik ve en yakın insan krallığı olan Urtia'ya doğru yol alıyorduk zamanında goblorklara karşı beraber can verip can almıştık ve Urtia kralı Sulmera kralımız Eldon'un en yakın dostuydu Yılda bir olan ve her yıl farklı insan krallıklarının başkentinde yapılan müttefikliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştimek için düzenlenen oyunlarda gençken yenişememelerini kralımız her yemekte bize anlatırdı her yönden aynı gibiydiler kralımızın ölümünün onu derinden sarsacağından hepimiz emindik krallıklarımızın Kral Eldon'un ilk krallığı yıllarında yapımını emrettiği ve bu jeste karşılık kral Sulmera'nında kendi krallığından yapımını başlattığı Kardeşlik Yolu'nu takip ediyorduk ve Kardeşlik Tepesi'ne ulaşmıştık burası iki krallığın işçilerinin birleştiği tepeydi ve yolu bitirip birbirlerine sıkı sıkıya sarılmışlardı yani yolu yarılamıştık güneş Urenn'in kötü kısmını aydınlatmak için batıdan batmıştı hava kararmıştı, karnımızda acıkmıştı ve yorulmuştuk günlerdir yoldaydık ve tepede kamp yapma kararı aldık. Turgon'la ben avdan döndüğümüzde Arnulf ateşi yakmıştı Glodd ve Godmir çadırları kuruyorlardı Arnulf elimizdeki tavşanları  görünce gözü parladı göbeğini sıvazlayarak
-Tam ağzıma layık körpecikler bunlar dedi Glodd  çadırın kazığını sağlamlaştırırken bir yandan Arnulf'a bakarak

-Senin ağzına layık olmayan yemek sayılıdır diye biliyorum Arnulf diye seslendi gülerek Arnulf'ta
-Örneğin cüce bezdirmesi en sevmediğim yemektir diyerek sinirli bir bakış attı

Ve işte yine başladık derken Turgon Arnulf'u zor zekat geride tutmaya çalışırken Godmir de Glodd'u iki kolundan tutmuştu laf atışması sona erince sinirleri yatıştı ve Glodd tekrardan kazıkları sağlamlaştırmaya döndü Arnulf ise tavşanları elimizden kaparak temizlemeye koyuldu ne kadar çok yemeyi sevmesiyle ünlü olsada usta aşçılara taş çıkaracak derecede yemek bilgisine sahipti ve elinden her yemek gelirdi  o gün karnımız doymasada ölmeyecek kadar yemeğimizi yedik şafakla birlikte kardeşlik yolunda ilerlemeye koyulduk ormanda ilerlerken sesler işittik,bağırma,yalvarma ve ağlama sesleri bu bir kadın sesiydi yaklaştıkça sesler netleşiyordu

-Yalvarırım kardeşimi bırak o daha küçük ben ne istiyorsan yaparım
Diyordu kadın küçük çocuk ablasına ağlamamasını bağırıyordu ve birden bir haydut çetesinin kampını gördük yaklaşık 20 kişiydiler silahlı iri adamlar,vicdansız insan artıkları,paraya tapan kişiler

-Bu kızı ve çocuğu kaçak köle pazarlarında satmaya götürüyorlardır kesin  yani goblorklara çalışacak kadar düşük adamlar dedim  Turgon'a

-Napacağız Aranel dedi Turgon cesur bir sesle
-Görevimizi, dedim gözlerine bakarak

Gözlerimiz birbirinden sivri bir gülüşle ayrıldıktan sonra kılıcımı havaya kaldırdım ve
-İntikam diye bağırıp en yakınımdaki haydutun midesini deştim diğer haydutlar hala şoktaydı ne olduğunu anlamadan diğer taraftan Glodd ve Arnulf   gözüne kestirdikleri  haydutlarla kapışmaya başlamıştı diğeleri silahlarını alana kadar  biz 5 tanesini harcamıştık ve hepsi geri çekilip yanan ateşin arkasına geçmişti bizde ateşin diğer tarafına toplanmıştık 1 tanesi ateşin üstünden atlayıp üstümüze doğru atlamıştı tam kılıcını üzerime indirecekken akciğerleri Turgon'un mızrağıyla hava yerine kan dolmaya başladı havaya kan puskurdu ve ateşin ortasına düştü bu olayı gören diğer haydutlar birer adım geri çekilmişti şimdi düşünme zamanıydı onlar için kar zarar ilişkisi yapma vaktiydi kaçacaklarmıydı yoksa kalacaklarmıydı  bir kişi Glodd'un üstüne doğru saldırdı gözü onu kesmişti heralde ama bu büyük bir hataydı Glodd gelen adamın bacaklarının arasından geçip iki bacağının tendonunu kesmişti haydut yüz üstü yere kapaklandı ve ardından Glodd elindeki bıçakla hissettirmeden boynunu kesmişti yerlerdeki haydut kanları diğer haydutların ayaklarının ucuna kadar ilerlemişti liderleri olduğunu düşündüğüm kişi bi geriye doğru el işareti yaparak kalan adamlarını geri çekmişti en son liderleri gözlerimin içine derin bir şekilde baktıktan sonra ağaçların arasına dalmıştı   Godmir esirlerin kafesine koşup direk kapıyı açtı kız ve çocuğun inmesine yardımcı olup onlara su verdi ve bizde bu arada biraz oturmak istemiştik hemde soracak sorularımız vardı

Kız çok güzeldi uzun kestane rengi saçları bacaklarına kadar uzanıyordu kahverengi gözleri parlıyordu ve gülerken ufak bir gamzesi oluşuyordu uzun boylu zayıf biriydi üstündekiler yırtık pırtık dı çocuğunda öyleydi siyah saçlı siyah gözlü bir çocuk bana birini hatırlatıyordu bakışları ama kimi

Arnulf çadırları karıştırırken yağmaldıkları eşyalar arasında bir kadın ve çocuk elbisesi buldu ve onların üstlerine fırlatarak
-Deneyin bakalım üstünüze olacakmı dedi  kız Arnulf'a sinirli bir bakış atarak kardeşinin elinden tutup elbiseyi denemeye  gitti cadırın içinden çıktığında herkes ağzı açık kalmıştı Godmir,Glodd'un ağzının kenarından akan salyayı bezle siliyordu herkes dona kalmış kıza bakarken kız ellerini yanlara kaldırarak
-'Ne' dedi
Bizimkiler  titreyip kendilerine geldiler ve kamp'ı  araştırma işlerine
geri döndüler kızı ve kardeşini ateşin başına karşımdaki kütüğe oturmalarını işaret ettim  oturduklarında kızın gözlerine bakarak

-Eee kimsiniz ,nasıl bu haydutların eline düştünüz anlatın bakalım dedim
Kız kararlı bi şekilde gözlerime bakarak
-Bende merak ediyorum bi haydutun elinden kurtulup başka birinin elinemi düştüm acaba dedi
  Bende Gülümseyerek
-Hayır ben Aranel Carnesir şu ilerde gördüğün uzun siyah saçlı kişi dostum Turgon,şimdi çadırın içine giren kahverengi saçlı,kısa boylu olan kişi ise Glodd,Etrafı kolaçan eden sarı saçlı,miğferli kişi ise Godmir ve Şuan elinde meyve sepeti taşıyıp bir yandan ağzında elma olan şişman,kel arkadaşımızda Arnulf  bizler Garbanya kralı Eldon'un korumalarıyız şimdilik sana bu kadar bilgi yeter diye düşünüyorum şimdi sen söyle  bakalım güzel esir
SEN KİMSİN!

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 10, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ejderha KralWhere stories live. Discover now