16.BÖLÜM "UTANÇ"

467K 20.7K 15.4K
                                    

Instagram: hikayelerindeyasar (Hikayeyle ilgili duyurulara buradan ulaşabilirsiniz.)

Twitter: lalmaglup

Yorum yapıp yıldıza basmayı lütfen unutmayın:) Keyifli okumalar.

16.BÖLÜM "UTANÇ"

Merve'nin söylediği her kelime beni olduğum yere mıhlarken başım döndü, yatakta yatıyor olmama rağmen dizlerime kadar bacaklarım titredi, vücudum pelteye dönmüş bir haldeyken öylece ağzım açık kalakaldım.

"Üstüne üstlük adam kalp spazmı geçirdi Cemre. Hasta haliyle var yok dinlemeden gelip burada durdu, başından bir an olsun ayrılmadı."

Karşımdaki kızın dolu gözlerine bakarken derin bir nefes alma ihtiyacıyla dolup taştım, bu kadarı çok fazla gelmişti bir an. Kafamın içinde neden, niçinler dolaşırken beni cevaplayan o umuda inanırsam beni yakacağını bildiğim gerçek oldu.

Ama ben yangının ortasındayken Amerika'da olması gerekmiyor muydu? Erken gelip Merve'nin dediği gibi hiç düşünmeden benim için alevlerin ortasına mı atılmıştı? Evet içimde dudakları saçlarıma değdiği her an büyümekte olan bir umut olduğu doğruydu ama hep bastırmaya çalışmıştım. Çünkü eğer doğruluğundan emin olmadığım bir rüzgâra kapılırsam çıkan ilk fırtınada en çok dağılacak kişinin ben olacağını hep biliyordum. Bu hayata tutunmak için sahip olduğum tek şey bu evdeki işimdi, gelen maaşım hayatta arkasına sığınabileceğim tek gücümdü. Bir ailem hiç olmamıştı ki, hem de hiç...

Şimdi bir ailemin olabileceğini, şu hayatta beni seven tek bir insanın var olması ihtimali öyle mucizevi geliyordu ki, tepki vermek yerine sadece ılık gözyaşları akıtabildim. Onu ilk gördüğüm anı hatırladım, üzerinde siyah takım elbisesi, yüzünde o alışkın olduğum ifadesiz ama sert duruş... Nasıl hayran olmuştum ona, evdeki her fotoğraf albümündeki fotoğrafları karıştırmış, internette bulabildiğim tüm görsellerindeki mimiklerini ezberlemiştim, zaman ilerledikçe kokusundan mahrum kalmamak için tişörtlerini aşırır olmuştum, çamaşır odasının dili olsa ne rezilliklerimi anlatırdı bahsetmek bile istemiyordum.

Gülümsememek için çene kaslarımı oynatmam gerekirken geçirmiş olduğu kalp spazmı yüzünden de vicdan azabı gelip oturdu göğsüme. Hala sorularım vardı, hala ne ara ilişkimizin bu boyuta geldiğini kavrayabilmiş değildim, çünkü nereden bakarsan bak iki ay önce Kuvars Demirhan Cemre Erdem'i sadece bir iş yapılması gerektiği zaman anan biriydi.

"Ben artık gideyim," dedi Merve burnunu çekerken, onun gözlerine bakarken ona karşı olan bütün nefretime karşı bana verdiklerine minnet duydum.

"Sonra yine gelirim." Ilık gözyaşları içinde başımı sallarken Merve yanaklarımı öpüp kabanını giyip odada beni kafamın içinde cirit atan düşüncelerle yalnız bıraktı.

"Bu adam seni seviyor. Daha önce öptü, her kötü gecende kendini onun kolları arasında bulmadın mı, buldun, tuttu ellerinden şirkete soktu, aileni sırf sana vurdu diye hapse attırttı, yangının ortasına attı kendini, üstelik sen zarar gördün diye kalbi dayanamadı, spazm geçirdi. Şsh, kaçma bunlardan, yüzleşmen gerekiyor, nereye kadar kaçacaksın, her kaçtığında kendini daha büyük bir labirentin içinde bulmuyor musun?"

LALWhere stories live. Discover now