7

73 4 0
                                    

Kulaklığımda çalan şarkıyı bilmem kaçıncı defa dinliyordum, aynı şarkıyı ses sisteminden hafif sesle açıp yoga matıma oturdum. İki gündür o kadar iyi hissetmiyordum ki onunla konuşunca kendimi daha iyi hissetmem gerekirken kendi içimde dahi çözemediğim sorunlar ortaya çıkmıştı bir yanda. Baş edemiyordum. Oysa ben üstesinden gelebileceğimi düşünmüştüm ama öyle olmamıştı. Biraz da ben bunu hala aramızdaki şeyin adı konmadığı, tek taraflı duyguların içinde olduğum için aşamıyordum belki de. 

Kollarımı yukarıya doğru kaldırdım, ulaşabileceğim son noktaya ulaşıp vücudumu esnettim. Gerginliğimi azaltmak için derin nefesler aldım verdim, ellerimi iki yana açtım ve her zaman yaptığım meditasyon konuşmamı içimden yapmaya başladım ki ses sistemine bağlı olan telefonum çalmaya başladı. Bir anda gelen yüksek ses irkilmeme neden olsa da yerimden kalkıp söylene söylene telefonuma ulaştım. Ekranı kendime çevirdiğimde kendi görüntüm ile karşılaştım.

Birisi görüntülü arıyordu.

Görüntülü arıyordu.

Birisi..

O birisinin araması ellerimin titremesine neden oldu, o sırada arama kapandı ve birkaç saniye sonra tekrar aradı.

Mert arıyordu.

Aramayı açtım ama o beni değil tavanı görüyordu. Kendimi toparlamak için kısa bir süre bekledim. 

"Tavana mı bakacağım?" dedi beni mahveden sesiyle. Ben onu görüyordum ama o beni görmüyordu, telefonunu bir yere sabitlemişti, ekranı kaplayan bedenine rağmen görünen kısımdan dışarıda olduğu belli oluyordu. Üzerinde kamuflajı vardı. 

"Yok." dedim içime kaçan sesimle, evin en iyi ışık alan yeri yoga matımdı. Biraz önce de orada oturduğum için adımlarım beni oraya yönlendirdi. Mumları koyduğum küçük sehpaya telefonumu sabitlediğimde artık o da beni görüyordu. "Merhaba." 

"Merhaba." dedi benim aksime daha gür çıkan sesiyle. "Müsait mıydın ben öyle aradım bir anda ama."

"Yoga yapmaya çalışıyordum." yüzünü buruşturdu, o yakışıklı yüzünü memnun olmamış gibi buruşturdu ve ekrana bakmadan ileriye doğru baktı.

"Boş işler bunlar ya." dedi hafif tebessümle geri bana ekrana baktı. "Şimdi yoga yapınca rahatlıyor musun sen?" 

"Taktın yaptığım yogaya." dedim, umursamamış gibi başını salladı bende uzatmak istemediğimden sebep konuyu değiştirdim. "Sen ne yapıyorsun?"

"Yaşıyorum." dedi sadece, ekrana öyle bir bakıyordu ki sanki benim her zerremi ezberlemek ister gibi bir hali vardı ya da bana öyle geliyordu. "Biraz öne doğru gelsene." kendisi de kolunu bacağına yasladı, ellerini çenesine koyup biraz öne doğru eğildi. Bende onun dediğini yapıp biraz öne doğru gittim.

"Ne oldu da?" dedim anlamamış gibi. Aslında bir şeyler anlıyordum da anlamamak daha kolayıma geliyordu. "Geldim öne." Gülümsedi, yanağının orta yerinde beliren gamzesi beni benden alırken bende gülümsedim. Öylece konuşmadan birbirimizi izleyerek geçirdik birkaç dakikayı. Beni ilk defa o arıyordu ve biz öylece birbirimize bakıyorduk. 

"Saçlarını açsana." dedi çekinerek. Elim saçlarıma gitti ama öyle beklediği gibi uzun bir saçım yoktu. Tokayı çıkarttım, elimle dağıttım. Omzumun biraz altına gelen hafif kıvırcık saçlarım gözlerinin önündeydi. 

"Çok bakımsızım bu aralar." dedim gülerek, o da güldü ve gene etrafa bir bakış attı.

"Hiç öyle durmuyorsun." dedi tekrar ekrana baktı. "Işıl ışılsın." 

"Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum." dedim bana öyle bir bakıyordu ki sanki tüm mesafeleri o an aşıyor gibiydik. Sanki yanımdaydı ve elleri saçlarımın arasında geziniyordu. 

Aşk Uğruna|Yarı TextingWhere stories live. Discover now