Sabahın şafak vakti soğuk, ılık, güneşin yavaş yavaş ışığını verdiği saatler... odanın güney tarafı denize açılan kapıydı deniz hafif dalgalanıyor, yastığa sarılı denizi izledim kalkma gibi bir acelem yoktu deniz köpürüyor, güneşin pırıltısı koyu yüzeylerine değince su kendini dalgalara bırakarak yanıyor
Kollarımı tavana doğru kocaman esneyerek açtım
Ezgi-ilk defa sabahın bu saatlerinde kalkıyorum
Kapı bir iki defa tıklatıldı. sonra kapı kolu aşağı doğru kaydı, kapının önünde uşak durdu, bana gülümsedi
Uşak-günaydın lord sizi kız kardeşi ile masada bekliyorlar
Ezgi-teşekürler geliyorum
Uşak kapıyı kapatarak dışarı çıktı.. dolaptan acele ile yatağa bir şeyler attım. ilk elime aldığımı üstüme geçirdim. Makyaj masasının üzerinde duran güzel kokulardan birini tenime sıktım
Ezgi-bu sefer nazik şekilde üslüp takılmam gerek... Onlara borçluyum
Üstümdeki koku, elbisenin salınması ile etrafa yayıldı... Salondaki masada uzaktan bile hissedilicek bir atmosfer belirdi "gerilim " bu benim için geçerli değildi iki kardeş içindi.. Saçları beline kadar dalgalı bir genç kız bana gözlerini açarak şaşırdı alnındaki saç tutumlarını alarak parmağı ile düzeldi abisinin yüzüne bile bakmadı benim ses vermem gerek bu tiz ortamda bulunmak beni de gerdi
Ezgi-günaydın
Serkan doğrularak masadan kalktı yanıma geldi.. Masadan bir sandalyeyi kendine çekti, ve oturmam için işaret etti ben acele etmeden oturdum ileriye iterek yerine geçti
Serkan-iyi uyudun mu?
Ezgi-evet, denize karşı uyanmak kokusu ve tuzunu hissetmek içime yaşam doldurdu... Dünkünden daha iyiyim
Kardeşi boğazını temizleyerek sözünü bana iletir gibi döndü
Genç kız-evimize hoşgeldin ben elif
Ezgi-bende ezgi tanıştıma memnun oldum...
Kız sadece kibarlık için benimle konuşur gibi hissetim...yemekle ilgilendim önüme salata ve biftek getirmişlerdi güzel kokuyordu çatalla yemekle uğraştım bunu fark eden serkan sandalyede hareket etti
Serkan-ne düşünüyorsun ezgi?
Ezgi-arkadaşlarımı... Burak onları hala tutuyor elinde napabiliriz?
Serkan-bir planım var. sen korkma
Ezgi-ne gibi bir plan?
Serkan-ben bir lordum. her an bir çözümüm var
Serkan bana gururla bakarken kardeşi çatalla tabağı çizerek çok sinir bir ses çıkarttı devam ederek abisine baktı...
Elif-bana karşı yoktu ama
Abisi sanki bir rüyadan uyanmış, korkmuş, irkilmiş,... gibi kardeşinden duyduğu söze döndü
Serkan-elif seninle bunları konuştuk hala devam ediyorsun
Genç kız sandalyeden kalktı gözleri dolu şekilde tabağı yere attı masanın üzerindeki tülü çekti... Bütün tabaklar zeminde ağır bir sesi yankıladılar kız çıldırmış gözlerle hırsla duvarlara vurdu abisi yanına gelip ellerini tuttu abisinin ellerinden kurtulmak için kendini yere attı kırılmış tabak parçalarına vurdu abisi ona sarılarak durdurmaya çalıştı kız abisinin boynunda var gücüyle ağladı, çırpındı yerimde dondum kaldım
Ezgi-engelli galiba
Kendi kendime fısıldarken yerde olan kızın ellerini fark ettim tabağın, kırıntıları eline avcuna girmiş.. Kanatıyordu acısını hissederek... İçim tuhaf oldu
YOU ARE READING
Kara lale devri-tülla
VampireBu kitabın devam sezondur yeni kişiler yeni seneryolar ve içine sıçtım hayal gücümle derin fantazimi size sunuyorum 💋