Kara lale devri-tülla

o metehandı ben çin seddiymişim

Yattığım masadan kalktım her an tetikteyken bir anlık dikkatsizlikle içeri gelen kişiyi fark etmemiştim bu belki bana başka biri olsa pahalıya patlardı

Ezgi-daren

Daren-neden buradasın evine gelmeyecek misin?

Ezgi-hayır gelemem sizi çiğnedim gelmem saçma kaçar

Daren-dostun dediğin insanlara gurur yapacaksan neden onlar senin dostun?

Ezgi-bu şeylerden sıkıldım.. sıkışıp kalıyorum nefes alamıyorum burada kalmak istemiyorum

Daren- ne oldu?sakin ol...bana anlat şimdi Ben buradayım sinirlen istersen bunun için bu vücudu yaptım vur bana

Göğsünü siper ederek gösteri yaptı.. elleriyle göğsüne vurdu, can alıcı için için yanan bakışınıda sayarsak beni güldürmeye çalışıyor

Ezgi-sana neden vurmak isteyeyim ki
Hiç havamda değilim

Daren-bununla sinirini atacaksın hadi bur bana ezgi

Ezgi-bu gecelik vurmaya çatışmaya doydum şimdi evine dön ve uyu

Daren- yapamam tehlikedesin

Ezgi-ne tehlikesi?

Oturduğum masaya doğru adımladı yanıma yamacıma oturdu rafları gören tarafa sessizce bakış atıyordu sonunda konuşmaya çalıştığında acele ettmeden canı sıkılarak bir iki cümle kurdu;

Daren-onlar biliyorsun...hep ritüel yapar bu ritüeller ise adak verme gibisinden kabile adak adıyorlar şeytana tapmak gibi onlar kabilin ruhunu yaşatıyorlar

Ezgi-bundan bizene bu bir tehlike gibi gözükmüyor benimle ne alakası var ?

Daren-onlar seni adayacak kabile..
sen en güçlü kandan geliyorsun atalarını tanımıyorsun sanırım ?

Ezgi- aslında bunu öğrenmek için kütüphaneye geldiğimde sayfalar boştu merak ediyorum atalarımda ne var?

Daren-bunu ben söyleyemem tanrı yasakladı ancak ve ancak sen öğrenebilirsin kişisinin özeline dokunamam yasak

Ezgi-atalarımın tarihi tarih ise eğer herkesin bilmesi öğrenmesi gerekir yani özel diye bir şey yok?

Daren-onu bırak şimdi dediğim gibi söylemem bilgi veremem sen o kitabı açman için yirmi üçüncü yaş gününü beklemelisin sadece böyle açılabilir

Ezgi- süper ben daha on dokuz yaşındayım bekleyeceğim yani yirmi üç yaşına kadar

Daren-seni adak ettmelerinden korkmuyor musun?

Ezgi- hiç korkmuyorum değerli kanım falan umrumda değil size zarar gelir mi onu söyle?

Daren-evet eğer onlar adağı gerçekleştirir ise senin üstün gücünü kullanarak tanrıya ulaşırlar sen daha gücünü kullanmasını bilmiyorsun bile

Ezgi-hayır çalışıyorum bak mesala bunu yapabilirim izle

Parmaklarımı avcuma kapatıp rafları hedef aldım.
derin bir nefes avcumu açtım nefesimi avcuma doğru üfledim avcumdan çıkan sarı parlak ışık kitaplara doğru süzüldü bir kitabı kendine dolayarak bana doğru uçurdu yedinci seviye büyü gücümle dareni hiç etkileyemedim.
yüzüne baktığımda gözlerini kapatmış yutkunuyordu ellerimi açıp kontrolümü terk ettim kitap yere düştü;

Ezgi-iyi değil miyim cidden?

Daren- seni küçük lahanalar yesin ezgi bu sihirle çocuk kandır sen daha da güçlenmen gerek ama sen inat ediyorsun gel eve hadi