Mısır yanarken Saçımı tararım

22 1 0
                                    

Soğuk zeminde bacaklarını bükmüş halde yatan burağın üstüne yorgan attım..
Yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya gittim

Geldiğimde Burak uyanmıştı ;

Burak-daha iyi misin?

Başını kaşır gibi mahçup mahçup baktı onu ilk kez böyle gördüğümden kaşlarımı kaldırdım

Burak-şaşırmasana büyük bir şey sormadım

Ezgi-bana göre büyük değil seni aşıyor sadece

Burak- sormadım say o zaman

Ezgi-kaba davranmana gerek yok şakalaşıyorum

Burak-bu adamın sonraki oyunu ne olacak

Ezgi-bilmiyorum pek kestiremiyorum açıkçası

Burak-odadan çıkma ben hallederim herşeyi

Ezgi-yaralı olmamdan yararlanma. hala burada lider olduğunu düşünüyor musun? Birlik beraberlik zamanı

Burak-lider olduğumu kastetmedim. Kimseye zarar gelsin istemiyorum eğer bir şey olacak gibiyse ben üstlenirim, size bir şey olmasını engelliyorum anladın mı?

Ezgi-sen kendini düşün o birine bir şey yapacaksa sen olursun her halükarda

Burak-bundan emin olma geçmişimiz var.

Ezgi-şu olayı açıklayacak mısın artık?

Burak-hayır

Ezgi-ben öğrenirim nasıl olsa

Burak-öğrenmeye kalkma o adamla yakından uzaktan alakan olmasın uyarıyorum ezgi

Ezgi-niye kocam mısın sen benim?

Burak-susar mısın.

Dudaklarımı büzerek balkona çıktım
Arkamdan dışarı çıkarak kapıyı çarpttı..
Sarı yumuşak kumun üzerindeki
kervanlar uzakta develeri ile cüppesini takmış güneşin ortasında gidiyorlardı.. tüccarlar köylülere hizmet ederek takas yapıyordular. mısırın uzun yapraklı egzotik palmiye ağaçlarının altında siyahi çocuklar koşuştururken beni fark ettiler..

Bana bakarak tren sürüyor gibi elini büzdü elinde oyuncak tren varmış gibi etrafında dönerek dişinin arasından ıslık çaldı.

Mısırlı çocuk-rengache rengache

Anlamını bilmediğim kelimeyi duyduğum anda balkonun korkuluklarına yaslandım daha yakından onları izledim.. Çocuklar arka arka dizilmiş omuzlarına vurarak "rengache rengache" dediler bir ateş varmış gibi çemberde döndüler bana bakıp o kelimeyi söylediler sürekli izlemekten rahatsız oldum, geri çekildim

Ezgi-ne dediklerini anlamıyorum

Alaaddin-iyi bir şey değil

Onun bir santim uzağında olduğumu nefesinin sesiyle fark ederek irkildim arkamda sessizce beklemiş ;

Ezgi-burada mıydın? Neden bir şey söylemedin gelirken.

Alaaddin-korkma bu kadar... kendi evimdeyim

Ezgi-evindeki misafire karşı çok patavatsızsın

Alaaddin-hm mısırda iyi karşılanmıyorsunuz

Ezgi-buraya zorla geldik farkında mısın?

Alaaddin şalvarının cebine elini soktu dışarı çıkan tılsımı elime verdi ;

Alaaddin-tılsım işe yaradı

Ezgi-ne?

Alaaddin-anladın sen onu demek

Geri çekilerek odadan omuzlarını gererek çıktı tılsım elimde öylece kaldı;

Kara lale devri-tüllaWhere stories live. Discover now