NERDESİN?

(6)

Filmi kapatım odaya geçtim ve kendi kendime gülümseyerek düşünmeye başladım aslında Halille Ecrin bi başbaşa kalsalar mükemmel bir ilişkileri olucak ikiside birbirini seviyor ve bunu reddediyorlar. Odaya geçtikten sonra uzun zamandır yaptığım bir şekilde kulaklıklarımı taktım ve yatağın başlığına arkamı yasladım ve camdan dışarıdını izlemeye koyuldum diğer apartmanların aksine manzaram karşı apartmanın bahçesiydi bahçeyi bir sokak lambası aydınlatıyordu ve yağmur yağdığı zaman altında çukurlar oluşuyordu ve gerçekten güzel bir görüntüydü şansıma yine yağmur yağdığını görünce kulaklıklarımı takıp sessizce lenslerimi çıkarıp cama kuruldum;

Anlamazdın anlamazdın,
Kaderede inanmazdın,
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın,
Dilerimki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana,
Günahı boynunda ağlıyan bir çift göz bıraktın arkanda.

Şarkının etkisiyle gözümden yaşlar ardı ardına atarken kendimi uykunun kollarına teslim ettim...

Sabah gözlerimi açtığımda havanın aydınlık olduğunu gördüm hass... okula ikinci gündende geç kalamazdım hızlıca saçımı sıkı bir atkuyruğu yaptım dizlerimin hemen üstünde biten bir etek üstüne gömlek giydim Özel okulun en sevdiğim yanıda A101 kasiyeri gibi formaları olmamalarıydı.

Sonra Ecrinin makyaj masasına bir göz attım makyaj yapmayı sevmediğim ve ona para yatırmak istemediğim için Ecrinden otlanıyordum.

Fondöten allık ve ruj üçlüsünü yüzüme uyguladıktan sonra akşam antremanım olduğunu hatırlayarak spor çantamı aldım ve kapıya koştum tam çıkarken aklıma bişey dank etti lenslerim!

Hızlıca onlarıda taktıktan sonra evden çıkmaya yelteniyordumki Ecrin beni durdurdu "Kahvaltı yapmadan evden çıkabiliceğini sanıyorsan yanılıyorsun dünde bir şey yemedin" Ecrinin bu anne tavrı yüzünden hızlıca mutfağa gittim ve bir tane muz aldım Ecrinin sen gerçekten iyi değilsin bakışları üzerinden bağırarak evden çıktım "Görüşürüz anne seni seviyorumm"

Ecrinin söylenmelerine gülerekten okula doğru koşmaya başladım. Aslında gerginlikten yere yığılabilirdim dün olanlardan sonra okula girmekten gerçekten tedirgindim.

Okulun önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve hızlı adımlarla derse girdim ve şansıma saate bakmadan evden çıktığım için dersin başlamasına 20 dk vardı hass... Ve Ateşle tayfasıda sınıftaydı Yıldız sakin ol nefes al nefes al bana ne oluyordu? şu an neden 3 gerizekalının tepkilerini bu kadar önemsiyorumki şuana kadar o kadar çok hakarete acımaya ve bu tarz davranışlara maruz kalmıştımki alışmıştım alışmak zorunda kalmıştım.

Şuana kadar, şu üçlünün şimdi vericeği tepkiyi gerçekten merak ediyordumki tamam sakinim sınıfa geçtim ve bir gerçekle daha yüzleştim ben Ateşin yanında oturuyorum! Sınıfa girdiğimde arka sıraya baktım Kaanla Ateş yan yana oturuyordu ve önde Yiğitin yanı boştu üçüde koyu bir sohbete dalmıştı beni görünce hepsi bir sessizliğe gömüldü hızlıca Yiğitin yanına geçtim ve önüme döndüm bir açıklama yapmam gerekiyordu iseksizce arkamı döndüm ve konuşmaya başladım;

-Dün olanlar için özür dilerim bazen insanların tepkilerinden gerçekten bıkıyorum ve en sonunda size patladım.
Yiğit hafif bit gülüşle konuştu.

-Asıl biz özür dileriz ayrıca merak etme hepimiz bu grupta kusursuz değiliz.

Gülümsedim ve önüme döndüm bu kadar kolay mıydı! Neyse en azından kazasız belasız atlattık. Derken ilk dersin Matematik olduğunu görünce yüzüm asıldı buraya burslu gelmiştim ve kaybetmeye niyetim yoktu söylenerek dersi dinlemeye başladım.

"Yemin ediyorum matematiği bulan kişinin belasını ben sikicem sabah ilk derse koyanıda ayrı sikicem tamam hepsi parayla geldi öğrencilerin dersleri dinlemeseler ölmezler ama burslularada bi yardım burslularda vardır" ben söylenirken yanımda ve arkamda duran üçlünün gülmemek için kırmızıdan mora geçtiklerini görünce bir an afalladım.

Sonra bu sefer onlara söylenmeye başladım "Ne var tabi sizin işiniz rahat bide an arkadasınız tüm gün uyu sınavda kopya çek yakalanırsan bişey olmaz çünkü parayla geldiniz" Ben yine söylenmeye devam ederken Yiğit ciddi gibi konuşmaya başladı "Valla senin işinde zor Yıldız abla Allah başka dert vermesin" bunlar üzerine yapay bir sinirle önüme döndüm ve kısık bir sesle "amin" dedim ve en sonunda üçü birden kahkaha atarak gülmeye başladı! Ben daha ne olduğunu anlamamışken matematikçiyi tepemde buldum

-Bakıyorumda sohbet sizi çok sarmış ben sizi bir dışarıya alıyım siz kaldığınız yerden devam edin.
Sonra gözü bana takıldı.

-Sende şu burslu kız olmalısın dersimi rahatsız etmek bursunu tehlikeye sokabilir farkındasın dimi?
Ben hemen özür dileme evresine geçicektim ki Ateşle Yiğit bir anda ciddileşip hocayla konuşmaya başladılar.

-Hocam Yıldızın bir suçu yok biz kendi aramızda konuştuk.

-Beni alakadar etmiyor kaç kişi konuştunuz şimdi dördünüz sınıfımdan çıkın.

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim:)