NERDESİN?

(11)

Ecrin Kaanın yumruğuyla ne olduğunu ben daha idrak edemeden üzerime bayıldığındı bunu gören Halil iyice sinirlendi ve ben ne olduğunu anlamadan birinin yüzüme attığı yumrukla kaos öncesi sessizlik oluşmuştu her ne kadar Kaana sinir olsamda ölmesini istemediğim için yanına yaklaşıp fısıldadım "Kaç!"

Be cevap Kaana yetmemiş ama tedirgin etmiş  olucakki Halille arasına mesafe koydu ben Halilin ne zaman patlıyacağını merak içinde beklerken, Halil ya Allah bismillah diyerek Allah ne verdiyse  Kaanın yüzüne bir yumruk attı Kaan ne olduğunu anlamamış burnunu tutarak geriye çekilirken Halil söylenip, yeni küfürler icad edip bunları Ateşle tayfasının üzerinde kullanıp yumruklarını büyük bir sinirle etrafa savururken durdursam mı yoksa izleyip keyiflensem mi düşüncesiyle yoğuşuyordum.

En sonunda Ecrininde hala baygın olduğunu fark edip onu Kavganın arasından geçip koltuğa yatırdım.

Ya hasta basta kadını ne hale soktunuz.

Ecrinin dudağı patlamış elmacık kemikleri morarmıştı.

Nasıl bir güç uyguladıysa Kaan gorili Ecrini tek yumrukta nakavt etmişti.

Ben hala Ecrine ne yapıcağımı düşünürken alt kattan gelen polis siren sesiyle herkesi bir suskunluk kapladı.

Bir Saat Sonra
Şu an içinde bulunduğumuz duruma gülsem mi ağlasam mı gerçekten bilemiyorum.

Ateş ve Kaanın yüzü tanınamıcak hale gelmiş onlara göre iyi ama yine az hasarla kurtulmuş Yiğit.

Ve sadece dudağının patlamasıyla uf olmuş denebilecek hasarla kurtulmuş Halil.

Halile benim üstümde yatan onca şeye rağmen uyanmamış baygın Ecrin.

Bu muhteşem altılı nezarethanedeydik.

Benim bana 4 beden büyük kaçan sweatim altı şort. Ecrinin Hello Kitty pijaması üstü Halilin bol tişörtü ve Halilin pembe eşofmanı üstü hafif yırtık tişörtüyle Deliler hastanesinden kaçmış gibiydik.

Ateşle tayfasıysa ağzı gözü kaymış bir şekilde oturuyordu Kaan her şeye sızlanıyordu artık Ateş daha fazla dayanamamış olucakki bağırdı;

-Ya Kaan bi sus ya tek yaralanan sen değilsin ya belanı si...

Derken Yiğit eliyle Ateşin ağzını kapatıp devamını getirmesine izin vermedi.

O esnada Halil kendi içinde onlara sövüyodu; üçünüzün ben amasını avradını soyunu sopunu sülalenin yedi ceddini ...

O esnadada ben Halilin ağzını kapattım.

Halil ne yaptığının nerede olduğunu yeni farkediyormuş gibi bir anda gözleri açıldı karşısında Ateşle tayfasını görünce kaşları çatıldı.

Tam ayağa kalkıyorduki kucağında yatan Ecrini görünce bakışları yumuşadı ve usulca geri oturdu eli Ecrinin morarmış elmacık kemiğinde durdu sanki kendi içinde bir şeyler tartışıyormuş gibi ilk kaşları çatıldı sonra yine normal hale geldi.

Ben onları izlerken kafama vuran şiddetli ağrıyla yüzümü buruşturdum başım dönüyordu ve midem bulanıyordu.

Etraftaki sesler bulanık geliyordu o esnada Yiğit yanıma geldi ve sordu.

-İyi misin?

-Ihıh

-Bu evet mi demek hayır mı