Diğer kurgularıma bakmayı unutmayın 💋💋
Baby bear ın ağzından....
Gözlerimi araladığımda hiç görmek istemediğim bedenle yan yana uyumuş şekildeydim. Dün uzun görüşmemizden sonra Joohyun'un odasına gideceğimde Mina beni çağırmıştı. Önce red etsemde önemli olduğu konusunda ısrarcı davrandığı için yanına uğrayıp Joohyun'a gidecektim gerçi planda böyleydi. Yavaşça yataktan doğruldum.
Başıma ağrı saplanmasıyla duraksamak zorunda kaldım. Ellerimle başımı ovalarken bir yandanda dün neler oldu üzerim neden çıplak diye düşünmeye başladım. Dün Mina'nın Odasına geldiğimde Mina saçma sohbetler açıp bana elma suyu içirtti.
Sonrası yok başıma yanımda uyuyan bedene çevirir çevirmez olayları anlamaya başladım. Beni uyutup Joohyun'a verdiğim sözü tutamadım. Yataktan kalkar kalkmaz üzerimi giyinip Joohyun'un odasına doğru ilerledim. Mina'yı sonrada cezalandırırım ama önce Joohyun'un gönlünü almam lazım
Joohyun'un odasına geldiğimde kapıyı çalmadan direk içeri girdim. Joohyun Seungwan'ın dizlerine başını koymuş öylece tavanı seyretmekle meşgul. Seungwan beni fark edince yerinde doğrulup odadan çıktı. Yavaş adımlarla Joohyun'un yanına gelip eline uzandım.
"Ben-"
Elini ellerimden çekip oturur pozisyona geldi. Pes etmeyip yanına biraz daha yanaştım
"Joohyun dinle"
Ağlamaktan kızarmış gözlerini gözlerime dikti tamam o öyle baktıkça kendimi daha kötü hissetmeye başladım.
"Neyi dinleyeceğim Taehyung! Onun koynunda nasıl sızdığını mı"
Sesi git gide daha da yükselirken benim biraz daha sakin kalmam gerektiğine kanaat getirdim malum birde suçluyum.
"Açıklamama izin verirsen açıklayacağım Joohyun"
"Ya senden sadece yanımda kalmanı istedim çok mu şey istedim senden Taehyung. Benim için önemini biliyordun ama sen Mina ile olmayı seçtin!"
"Seçmedim Joohyun! O saçma günü telafi ederiz"
Joohyun kadar benimde sesim yüksek çıkmaya başlayınca burdan geri dönüşün olamayacağını anladım buna gözünün yaşlarla dolan Joohyun'u görünce daha da ikna oldum
"Senin saçma gün dediğin gün benim için önemli anlamıyor musun? Ah gerçi nasıl anlamanı beklerim senden senin anladığın tek şey birliktelik!"
"Joohyun sınırını aşma karşında Velihat Prens var!"
Joohyun 'hı' layıp işaret parmağını göğsüme koydu "seninde karşında kıytırık bir cariye yok Prenses var Velihat Prens sizde sınırınızı bilin"
Joohyun'a bakıp kahkaha attım
"Melez bir Prensessin Joohyun unuttun mu annen kraliyet soyundan gelmiyor basit bir köylü kızıydı"
Joohyun tuttuğu göz yaşlarını serbest bırakır bırakmaz hatamın farkına varıp elini yüzüne uzattım ama Joohyun bedenini benden uzaklaştırıp arkasını döndü
"Beni yanlız bırakın prens Taehyung"
"Joohyun ben özür dilerim"
"Odamdan çıkın ve unutmadan söyleyeyim annem köylü kızı olabilir ama babam anneme sadık bir eşti yani sizin olamadığınız bir mertebeydi"
BẠN ĐANG ĐỌC
Promise KTH
Fanfiction" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı çıkamayacağımın da farkındayım ama sormak istedim. "Kiminle?" İçtiği çayı masaya bıraktı "velihat prens Kim Taehyung ile" [Düz yazı] [BXG] ...
