İyi okumalar ෆ╹ .̮ ╹ෆ
"yok böyle olmayacak ben prens Taehyung ile anlaşamıyorum"
Sesli bir şekilde kendi kendime mızmızlanmaya devam ederken Ellerimi saçlarıma götürüp teker teker beyaz çiçekli tokalarımı çıkarmaya başladım. Sinirden çekiştirerek çıkardığım için canım yanıyor ama gıkımı çıkarmadan devam ediyordum.
Son tokayı çıkaracağım sırada elimin üzerinde ki el ile irkilip bir anda arkamı dönmem sonucunda prens Taehyung ile yüz yüze gelmemiz bir oldu. Gözlerimi büyütüp şaşkın gözlerle prense bakmaya başladım. Omzumdan tutup arkamı döndürdü
"Rahat dur prenses saçını birbirine dolaştırmış sın"
Bu dengesiz herifle başım büyük dertte. Ellerini saçlarıma götürüp nazik bir şekilde dolaşan saçlarımı birbirinden kurtarmaya başladı.
"Teşekkür ederim Velihat prens ama kendimde halledebilirdim."
"Prensime ne oldu Prenses?"
Sorduğu soru afallamama neden olsada yüzümün şeklini bozmadan cevap verdim.
"Ah üzgünüm prensim benim hatam, malum ilgi isteyen bir insan olduğum için böyle hatalar yapıyorum"
Prens Taehyung ellerini saçımdan çekip derin nefes aldı. O derin nefes aldıkça ben heyecandan öbür tarafa gideceğim gerçi ne diyeceğini tahmin etmek zor değil *ben Mina ya aşığım, arkadaş olalım, seninle olamayız falan filan*
"Özür dilerim Joohyun. Nasıl desem bilemiyorum ama gerçekten özür dilerim"
Yüzümü Taehyunga döneceğim sırada omzumdan tuttu
"lütfen yüzünü dönme. Sana bakacak yüzüm yok sadece dinlemeni istiyorum. Seni tanımadan yargıladım, kötü davranmışlığım bile var. Seninle ava gittiğimiz de Minanın yaptığı hataya rağmen senin üzerine gittim"
Haklıydı mina yüzünden benim üzerime geldi ki benim orda bir suçum yoktu. Yüzümü dönmeden konuştum
"Peki neden özür için beş günü beklediniz. Öyle çok pişmansanız o gün gelip özür dilemeniz gerekirdi"
Daha fazla dayanamayıp bedenimi Prens Taehyung a döndüm
"Prensim beni tanımadan yargıladınız, benim için çokmu kolay sizce,"
Dolmuş gözlerime engel olamayıp ağlamaya başlayıp kaldığım yerden devam ettim
"Hiç tanımadığım biriyle evlendim, üsttelik evlendiğim adam başka kadına aşık"
Prens Taehyung elini yüzüme çıkarıp baş parmağı ile gözyaşımı sildi
"Benim yüzünden ağlama Joohyun benim salaklığım seni üzsün istemiyorum hem ben-"
Prens Taehyung un sözü kesen kapıdan içeri giren Seung-wan oldu. Önümüzde saygı ile eğildi.
"Niçin gelmiştin Seungwan"
"Sizi rahatsız ettim prenses ama size bir haber vermeye gelmiştim"
Elimle gözyaşlarımı silip Seungwana baktım
"Prens Jongin bir haftalığına sizi görmeye gelecek"
Ben olduğum yerde dona kaldım. Taehyung eliyle Seungwana çıkmasını emretip bana döndü.
"Prenses abinizin gelmesine sevinmiş olmalısınız"
Ellerimi havaya kaldırıp etrafta dönmeye başladım "ne yapacağız biz bittik"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise KTH
Fanfiction" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı çıkamayacağımın da farkındayım ama sormak istedim. "Kiminle?" İçtiği çayı masaya bıraktı "velihat prens Kim Taehyung ile" [Düz yazı] [BXG] ...
