36. Bölüm

47.1K 2.9K 448
                                    

28 Mayıs 1991

Genç adam buluşma sonrası sevgilisini ailesinin evine bırakmış, kendi evine mutlu bir yüzle dönüyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi. Şükran'ı tüm kalbiyle çok seviyordu.

Evine dönerken, sahilden yürümeyi tercih etmişti. Denizden gelen sıcak hava dalgası tenini okşamıştı. Kenarda tezgah açmış kestane satan bir adam bağırıyordu. Denizin tuzlu kokusu burnuna doldu. Eminönü sahili artık daha da kalabalık olmaya başlamıştı. Galata köprüsünde de inşaat başlayacağını duymuştu ve son hâlinin nasıl olacağını merak ediyordu. Eski köprü gibi Karaköy ile birbirine bağlanacağını da duymuştu.

Genç adam Şükran ile çok güzel bir gün geçirmişti. Hatta en güzeli... Ona evlilik teklifi etmiş, sevdiği kadın da bunu kabul etmişti. 'Dünyalar benim oldu' Diye düşünüyordu. Mimarlık fakültesini kazandığında bile bu kadar mutlu olmamıştı ki en büyük hayaliydi. Bir an önce eve gidip babasına bu durumu anlatmak ve sevdiğini istemeye gitmek istiyordu.

Mutluluk içinde yürürken, zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı bile. Neredeyse eve yaklaşmıştı. Evinin olduğu sokağa geldiğinde, kapısının önünde bekleyen bir kız olduğunu gördü. Karanlık olduğu için tam seçememişti ama kıza yaklaştıkça, ilk, siyah saçını fark etti. Bu kız sevgilisinin en yakın arkadaşıydı.

"Sare?" Dedi merak dolu bir sesle ve devam etti.

"Bu saatte senin ne işin var burada?"

Sare'nin babası albay olduğu için kısa süre önce İstanbul'a taşınmışlardı, Şükran ile aynı mahalleye. Ayrıca sıkı arkadaş olmuşlardı.

"Abdullah bilmen gereken bir şey var. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bunu bilmeye hakkın var" dedi Sare hızlıca.

Genç Abdullah kaşlarını çatarak Sare'ye bakmaya devam etti. Şükran ile Sare'nin arkadaş olmasını hiç istemiyordu. Sare hep Şükran'ı dolduruşa getiriyor ve sürekli pastaneye gitmek için ısrar ediyordu. Şükran ise onu kırmayıp kabul ediyor, sonrasında da Abdullah ile kavga ediyorlardı. Daha doğrusu Abdullah kavga ediyor, Şükran ise her an yaş akmaya hazır gözlerle onu dinliyordu. Tek söylediği "Beni çok kısıtlıyorsun Abdullah" oluyordu. Evet Şükran bu kelimeyi de Sare ile arkadaş olduktan sonra sık kullanmaya başlamıştı.

 TOPRAK (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now