ihtiras

1.3K 6 0
                                    

İsa ...
İnsan birini severken neden afallar, aptallaşır. Plansızlaşır. İsa' yı bir senedir  tanıyorum. İsa 1.80 boylarında beyaz tenli 30 küsür yaşlarinda oldukça çekici bir erkekti. Tanıdığım günden beri ona karşı içimde oluşan derin arzuyu hep baskıladım. Çünkü o gay bir bireydi. Netleştirmistim. Pazar günü mağaza akşam 5 e kadar açıktı. İsa mağazadaydı. Akşam üzeri bulusmak için plan yaptık. Pikniğe gidelim dedik. 5.30 gibi buluştuk. Piknik alanlarını dolaştık her yer tıklım tıklım doluydu. İnsanlar sabahın köründe kalkıp piknik yapmaya niyetlenmişti sanki. 1.5 saat piknik yerinde boş yer aramakla zaman kaybettik. Sonrasında tabi napalim ne edelim muhabbeti döndü. Bende tabi mağazaya gidelim yemeğimizi yeriz , çayımızı demleriz diye öneri sundum. İsa bir süre  çeliskide kalarak olacak en iyi alternatif olacağına karar verdi ki beni onayladı. Mağazaya girer girmez ilk iş kameraların fişini çekmek oldu. Mağazamız alt karlarla beraber toplam 5 kat olmak üzere büyük bir mağazaydı.
Avize mağazasıydi doğal olatak vitrin dahil komple camdı her yer. Zemin kat dışardan görünüyordu. Bundan sebep 1. Kata çıktık. Yemek yedik. İsa ;
-Sanki birlikte çok az yemek yemişiz gibi...
Yemekten sonra teras kata çıktık. Yanımıza aldığımız birkaç abur cubur.
Teras katın balkonuna plastik masalardan birini çıkardık. İsa oturdu. Bende sandalyemi dipdibe olacak şekilde yanına koydum. İsa rahatsız olmuş olacak ki bu yakınlıktan kendini bir adım geri çekti.
O çektikçe ben yaklaştım. Gay olmasının bende uyandırdığı bir rahatlık vardı. Gay di nede olsa ne olabilirdi ki. Bana karşı bir şey hissetmeyecekti ki...
Bir süre sohbet ettik en son yüz yüze ve dizdizeydik. Yakinlasmıştık. Sonra zemin kata indik ışıklar kapalıydı. Saatte ilerlemişti epey. Sokaktan bir Allah'ın kulu geçmiyordu. O rahatlıkla zemin katta orta koltuklara yan yana oturduk. Sohbet arasında İsa ;
-Ben uzun saçı ve oynamayı çok severim bazen sen oynarken sana söyleyesim geliyor hatta oynama diye. dedi
- İstersen oynayabilirsin.
İsa yumuşak bir bakış atarak teklifi geri çevirmedi. Saçlarımla oynamaya başladı. Bendeki heycan öyle bir hal almıştı ki, heyecandan terlemeye başlamıştım. İsa saçlarımı yavaş yavaş okşarken beni ne kadar tahrik ettiğinin farkında değildi. Terlediğimi farketmiş olacak ki belimin açık kısmına dokundu ve dedi ki ;
- Sen bayağı terliyosun , niye öyle oldu.
-Hem sıcak ,hem de...
- Hemde ne ?
- Hemde ben bir erkekle yakınlaşmayalı çok uzun bir süre oldu , şey oldum.
- Ne oldun ?
- Uff anla işte...
- Söyle söyle
-Etkilendim.
-Gel buraya...
İsa beni kendine doğru çekti bir anda kollarımız birbirimizi sarmalamış haldeydi. Bir süre sarıldık ve ben iyice terlemiş haldeydim. Sanki eriyordum kollarında. İsa;
-Sarılmak insana iyi geliyor değil mi ?
-Kesinlikle.
Çok aptal bir gülümse vardı yüzümde. İsa sakinliğini koruyordu. Hiç bişey hissetmiyordu bana karşı cinsel olarak belki tahrik olmuyordu bile belliydi.
Bu kadar heycanlanmış olmamı tahrik olmamı tuhaf karşılıyor gibiydi. Bir süre aptal gülümsemelerim devam edince İsa ;
- Ne oluyor ?
Aptal gülümsemelerime ve aptallığıma engel olamıyordum.
-Hiiiiç.
Göz göze geldik o sıra , bu defa yüz yüze sarıldık. İlk defa ten kokusunu bu kadar yakından içime çekiyordum. Heyecanım artmış olacak ki kalp ritimlerim hızlanmıştı. İsa anlam veremeyerek ;
-Sen iyi misin ? Kalbin hızlı atmaya başladı diyerek göğsüme dokundu.
Ben sanki kaybolmuştum o an her zaman durmuş bütün bedenim o an sanki su gibi akıyordu.
-Sen çok farkında değilsin ama ben çok fazla etkilendim tahrik oldum.
Yüz yüze geldik sarıldık nefesini kokusunu çok net hissediyordum. Artık arzum açığa çıkacak kıvama gelmiştim. Saklamam imkansızdı. Yanağımdan hafifçe öptü.
Buna karşılık ben bütün sınrlarımı kaldırmaya hazırdım. Yanağından hafifçe öptüm bende. Nefesim daha da hızlanmaya başlamıştı. Bu temaslar ileri bir yakınlaşmanın habercisi gibiydi. Yanağımıza konduruluna öpücükler yerini öpüşmeye bırakmıştı. Dudağına ilk defa temas ediyordum. Alt dudağımı iki dudağının arasına almıştım. Hem şaşkındım hemde yükselen libidomu artık kontrol edemiyordum. Sorgulayacak kadar tatmin olmuş olacağım ki , ani bir duraksamayla geri çekildim.
- Özür dilerim, ben seni bu duruma sokmak istemiyorum.
- Nasıl yani ?
- Hani sen kadınlara ilgi duymuyorsun ya...
-Damlacığım problem yok ben sana ayak uydururum.
- Bu seni rahatsız etmez mi , ne bileyim.
-Dediğim gibi ben sana ayak uydururum.
-Peki o zaman.
Aynı konuda uzlaşmışçasına sevişmeye başlamıştık. Bu defa İsa duraklayıp;
- Bence bir üst kata çıkalım , kapıdan biri geçer falan uygunsuz olur.
- Olur geçelim.
El ele bir üst kata çıktık.
Teşhir oturma grubu ve yatak yan yana idi. Oturma grubuna geçtik. Sevişmeye başladık tekrar. Saçlarını avuçlarımın arasına almış dudaklarının tadını çıkarıyordum. Oda alt dudağımı koparırcasına emiyordu. Benim için böyle bir fedakarlık yapmasına içten içe seviniyordum. Bı yandan da farklı cinsel yönelimlerimiz olduğu için benim hissettiğim arzuyu hissetmediğini düşünerek iç çekiyordum. Cinsel kimliğini sakladığı için daha önce de karşı cins biriyle aynı şeyleri yaşamış olduğunu tahmin ettim. Hiç eğreti değildi. Keşke en azından biseksüel olsaydı da içimdeki yanan ateşe duygusal olarak karşılık bulmuş olsaydım.
Temaslarımızdaki sınırlar azalıyordu. Sulandığımı hissediyordum. Penisine temas etmeliydim bian önce. Kalçamı ileriye doğru atarak penisine yakınlaşmaya çalıştım. O an tek istediğim onu içimde hissetmekti. Bir yandan da hazırlıksız olduğumu hatırladım tüylerimi almamıştım ilk görüşmemizden dolayı bundan tedirgin olmuştum. İlk buluşmamizda beni tüylü görmesini istemezdim sanırım. İsa;
-Yatağa geçelim bence.
- Olur geçelim.
Yatağa uzandım üzerime uzandı. Pantolonunun altındaki kabarmış penisini hissedebiliyordum. Boynunu öpmeye başladım. Dudaklarımı daha hızlı ve sert öpmeye başladı. Penisini vajinama sürtmesi nefesimi daha da hızlandırdı. İnlemeye başlamıştım. Bacaklarımı ayırıp belinde birleştirdim. Bacaklarımla kalçasına bastırıyordum.

Fesleğen On viuen les histories. Descobreix ara