12.Bölüm

2K 115 5
                                    

Merhabalar, yeni bölüme hepiniz hoşgeldiniz! Okumaya başlamadan önce oy atıp yorum yapmayı unutmayınn💕💕
Hatalarım varsa affola🫶

-Medya: T-41D eğitim uçağı-

___________

Şu anda hepimiz Filodaydık, Albay bizi bugün filoya çağırmıştı. Yerlerimize oturmuş bir şekilde albayın konuşmasını bekledik,

"MİT hala araştırma yapmaya devam ediyor, fakat bizimde musti davası hariç görevlerimiz var. Bugün akşam nöbeti olanlar hariç Yalovaya gidip son sınıf olan Hava harbiyelilere T-41D ile eğitim verecek. Yaklaşık iki gün ordasınız, daha sonra hepiniz geri işlerinizin başına döneceksiniz."

İki yıl önce mezun olduğum Hava Harp Okulunda benimde eğitim gördüğüm T-41D uçağı ile harbiyelilere uçuş eğitimi verecektim!

Miray ve Keremin nöbeti vardı, onlar Diyarbakırda kalıyordu. Burdada herhangi bir acil duruma karşı aktif olan pilotların olması lazımdı.

Hepimiz teker teker toplantı odasından çıktıktan sonra kendi odama geçtim.

Bu akşam gidecektik, o yüzden sırt çantama yedek tulumumu koydum. Bir kaç kişisel eşyalarımıda aldıktan sonra çantam hazırdı, masama gidip sandalyeme oturduktan sonra kendime kahve söylemek için telefonu elime aldım. Tam o sırada kapım çaldı

"Gir!" Dedikten sonra kapı açıldı ve karşımda İlaydayla Alyayı gördüm,

"Oo teğmenler, gelin bakalım. Tam kendime kahve söyleyecektim sizede söyleyim mi?"

"Vallahi olur komutanım"

"Tamam hadi geçin, oturun" diyip Mehmeti aradım,

"Mehmet odama üç tane türk kahvesi getir"

"Emredersiniz komutanım!"

Telefonu geri yerine koyduktan sonra İlaydayla Alyaya dönüp,

"Siz ne düşünüyorsunuz bu Harbiyelilerle uçuş göreviyle ilgili" diye sordum

"Ben baya sevindim, şu an çok mutluyum. Uçuyorum, şu an bir pilotum ama harbiye zamanı özlendi be devrem"

"Güzel zamanlardı,"

"Yani komutanım, ben burda görevimin başında olmayı tercih ederim ama emir emirdir." Alya pekte istekli değildi, ama dediği gibi emir emirdir

"Aynen öyle"

Kapım çaldıktan sonra 'gir!" Dedim, büyük ihtimalle kahvelerimiz gelmişti. Mehmet elinde bir tepsiyle içeriye girip bardakları masama koydu,

"Afiyet olsun komutanım"

"Sağol Mehmet"

Mehmet çıktıktan sonra beraber güzelce kahvelerimizi içtik, aslında hemen bir eve gidip gelsem iyi olurdu. Yedek üniformam ordaydı, ne olur ne olmaz onuda yanımda götürmekte fayda vardı.

"Kızlar ben hemen bir eve gidip gelicem, yedek üniformam orda. Sizde gelecekmisiniz?"

"Yok komutanım"

"Benim eve gitmem gerekmiyor komutanım ama hemen bir terziye gidip üniformamın üstüne adımı diktirsem iyi olur. İsimli üniformam Malatyada kaldı."

"Tamam o zaman İlayda sen al arabamın anahtarını, ben taksiyle giderim eve. Terzi uzak buraya."

"Hiç hayır diyemicem kank-, pardon komutanım."

"Neyse ben kaçar" diyip arabanın anahtarını İlaydaya verdim ve daha sonra ceketimi ve sırt çantamıda alıp odamdan çıktım,
Filonun girişindeki kulübede oturan bir Er görünce yanına gittim,

Kara ve GökDonde viven las historias. Descúbrelo ahora