Kara ve Gök

24. Bölüm

Merhabalaarrr, yeni bölüme hepiniz hoş geldinizz. Öncelikle hepinize sonsuz teşekkür ediyorum, Kara ve Gök 50K oldu! Size ne kadar teşekkür etsem az!

Kitap ve Karakterler hakkında sorularınız olursa sormaktan çekinmeyin 🫶🏻 Yakında karakter kartlarını paylaşacağım instagramdan, takipte kalın❤️
(İnstagram: rimedka_
Tiktok: rimedkaa_)

Sınır: 95 oy 100 yorum
Son zamanlarda neredeyse hiç yorum gelmiyor, bölümleri oylamayı ve yorum atmayı unutmayın🫶🏻

Bölüm şarkısı:
Diz dize - Deniz Toprak

__________

Hemen Asrın ve Kağan'a haber verdim, tüm delilleri Tümgeneral'e verdik. Tümgeneral hepsini Orgeneral'e yollayacaktı, onların kurtuluşu yoktu artık! Yakalama izni çıkar çıkmaz hepsinin evine ekip arabası yollanacaktı. Ömürlerinin sonuna kadar çürüyüp gideceklerdi!

Aynı zamanda Mustinin robotik resmi çizilmişti, bu fotoğraf tüm istihbaratçılara gönderilmişti.

Az kalmıştı, bitecekti her şey. Hainler yaklanacaktı, bir çok bilgi edinmiştik. Mustinin gebermesi an meselesiydi. Türk ordusu her zaman yücelmeye devam edecekti! Hiç biri bizi yıkamayacaktı! Her gün dahada güçlenen şanlı Türk ordusunu kimse yıkamayacaktı!

"Yakalama izni çıkarıldı çocuklar!" Dedi Tümgeneral

Sonunda! "Komutanım, izninizle Doğa'yı ben götürmek isterim emniyete." Dedim

"Tamamdır kızım"

"Sağolun komutanım" dedi baş selamı verip, komutanlığa hemen bir ekip gelmişti. Doğa dinlenme odasındaydı, beraber dinlenme odasına doğru gittik. İçeriye girer girmez tüm gözler bize çevrildi,

"Doğa Kılıç, seni vatana ihanet suçundan dolayı tutukluyorum"

"Ne! Ne diyorsunuz siz! Ben ihanet etmem!"

"Kanıtlar öyle söylemiyor Doğa hanım! Zorluk çıkarma! Aksi taktirde hiç istemediğin bir şekilde götürmek zorunda kalacağım!"

"Ne yapabilirsin en fazla!"

Bunu sen istedin.

Doğanın saçlarından tutup sürükleyerek ekip aracına doğru götürdüm,

"Bırak beni! Ben bişey yapmadım!"

"Yürü!"

Tüm komutanlık bizi izliyordu, kimisi şaşkın bir şekilde kimisi ise sanki bu anı bekliyormuş gibiydi.

Doğa tam ekip aracına binecekken Miray koşarak buraya geldi,

"Nasıl yaparsın! Bunu nasıl yaparsın sen! Ben sana güvendim! Abla dedim! Bumuydu! Hain miydin sen Doğa!"

"Miray, öyle bişey yok ne olur beni dinle" dedi Doğa gözleri dolmuş bit şekilde

"Dinleyecek bişey yok! Canın cehenneme!"

Memurlar kapıyı kapattıktan sonra komutanlıktan çıktı. Sonunda her şey son bulmuştu, hepsi tutuklanmıştı ve bir daha çıkmamak üzere cezaevine girecekti.

"Arkadaşlar, Kenan yüzbaşı suçsuz yargılandı. Hain olmadığı halde hainmiş gibi lanse edildi! Şerefli bir Türk subayı hain damgası yedi! Yarın sabah hepiniz hazırlanıyorsunuz, üniformalarınız ile birlikte cezaevinin önünde olun!" Dedi Asrın yüksek ve tok bir sesle

"Emredersiniz komutanım!" Dedik hepimiz aynı anda, Kenan yüzbaşıya çok büyük haksızlık yapmıştık gerçekten. Ona bir özür borçluyduk hepimiz.