Kara ve Gök

16.Bölüm

Süprizz!!
Yeni bölüme hoşgeldiniz canlarım 🫶🏻
Bir önceki bölüm sınırı geçmedi ama bu bölümü bekletmek istemedim. Sınır her iki bölüm için geçerli, eğer sınırı geçerse bir sonraki bölümde hemen gelir ❤️

Bölüm şarkısı:
How deep is your love -  Calvin Harris

____________

"Komutanım izin alabildiniz mi albaydan?" Diye sordum Asrın'a

"Evet, karışmadığımız sürece sorguyu izlememize izin verdi. Hazırlanın sizde sonra beraber karargah'a gidelim"

"Komutanım sivil mi gidicez yoksa üniformayla mı?" Bu soru Ferdi komutandan gelmişti

"Sivil kıyafetlerinizi giyin, hazır olan filonun önüne gelsin. Ordan geçeriz"

Bugün Hişanın sorgusu vardı, onu bulan tim girecekti sorguya. Bizde izleyecektik, üzerimde zaten sivil kıyafetlerim olduğu için herkesin gelmesini bekledim. Tamamlandıktan sonra arabalarımıza geçip yola çıktık, Alya arkada Pamirde önde oturuyordu. Geri kalanlar Asrının arabasına binmişti, Pamir hemen bluetooth'a bağlanıp bir şarkı açtı.

Karargah yakın olduğu için çok geçmeden gelmiştik, giriş yaparken kapıdaki çavuş bize 'bunlar kim ve burda ne işleri var' diyormuş gibi bakıyordu, Asrın kimliğini gösterince hemen hazır ol a geçti.

"Rahat, bize sorgu odasına götür aslanım"

"Buyrun burdan komutanım" çavuş eliyle merdivenleri gösterince o tarafa doğru yürüyüp yukarıya çıktık, koridorun sonundaki odanın kapısında 'sorgu odası' yazıyordu. Asrın önde olmak üzere odaya giriş yaptık, içeriye girer girmez gördüğüm tanıdık yüzle olduğum yerde kaldım

"Alperen?" Ben bunu diyince herkes bana döndü,

"İpar? Senin burda ne işin var?"
Alperen benim amcamın oğluydu, ne kadar babalarımız kavgalı olsada bizim bağımız hiç kopmamıştı. Kendisi kıdemli yüzbaşıydı, ve anladığım kadarıylada Hişanı bulan timin komutanı

"Benim görev yerim burası, asıl senin ne işin var burada?"

"Geçici olarak geldik görev için, İyi oldu karşılaştığımız, özlemişim seni" dedi Alperen, şu an bizimkiler ve Alperenin timi bize anlam veremez bir bakışla bakıyordu

"Ne oluyor yüzbaşım?" Diye sordu Asrın, şu anda resmen kıp kırmızı olmuştu. Kulaklarından buhar çıkması yakındı gerçekten

"Bişey olduğu yok Asrın, asıl sana ne oluyor?"
Bir dakika? Tanıyor mu bunlar birbirini?

"Askerime bu kadar yakın davranmanız şaşırtıcı"

"Sanamı soracam kiminle yakın olup olmayacağımı yüzbaşı? Karşında senden kıdemli bir yüzbaşı var! Kelimelerine dikkat et!"

"Ne oluyor burda!" İçeriye albay girince hepimiz esas duruşa geçtik,

"Bişey yok komutanım, sorguya girmeden önce yüzbaşıyla sorulacak sorular hakkında konuşuyorduk" dedi Alperen

Albay "İyi, gir sorguya. Adamı fazla hırpalama" diyip çıktı odadan

Alperen Hişanın olduğu odaya giriş yapınca Hişan hemen Alperene baktı,

"Bakın benim bir suçum yok! Boşu boşuna beni burada tutuyor-"

"Kes sesini!" Alperenin bağırmasıyla hemen sustu puşt herif.

"Ben sorucam, sen cevaplayacaksın Hişan. Yoksa Hazım mı demeliyim?"

"Dün bütün gece uyumadım Hişam, yoksa sen mi gerçek adını söylemek istersin Hazım" dedi Pamir büyük bir keyifle