1.0

148 21 38
                                    

Asel kaçırıldıktan hemen sonra

Savaş Asel'i odada göremeyince bir süre onu beklemişti. Geç saatlere kadar gelmeyince ise Savaş endişelenmiş ve Asel'i hem aramış hem de ona bir sürü mesaj atmıştı ama Asel ne mesajlarına ne de aramalarına geri dönmemişti. Savaş bir süre daha beklemiş ama sonrasında ise hiç yapmayacak olduğu bir şeyi yapıp Kuzey'in kapısını çalmıştı.

Savaş kapıyı o kadar sert çalıyordu ki Kuzey uykusundan küfürler ederek uyanmış ve kapıyı açmıştı. Kuzey de karşısında Savaşı görünce birkaç saniye duraksamış sonrasında ise konuşmaya başlamıştı.

''Ne işin var lan senin burada? Üstelik bu saatte.''

''Asel'in nerde olduğunu biliyor musun?'' 

''Asel nerde olacak bu saatte uyuyordur .''

'' Uyumuyor işte. Uyusaydı gelip sana neden sorayım amına koyayım.''

''Ne bileyim ben amına koyayım. Odasında değil mi?''

'' Kuzey sen anlama özürlü müsün? Aynı odada kalıyoruz odada olsaydı gecenin bu saatinde gelip sana Asel nerde diye sorar mıydım?''

'' Asel odasında değil mi şimdi?''

''Değil! Bu saate kadar odaya bir kez bile gelmedi ne telefonlarımı açıyor ne mesajlarıma cevap veriyor. Asel bu saatte nerde olabilir.''

''Olsa olsa ya Alara'nın ya da Yiğit'in yanındadır. Yiğit uyuyor olduğuna göre Alara'nın yanındadır.''

''Umarım Alara'nın yanındadır. Ve umarım Sarp abinin bahsettiği Hakanın bu konuyla bir alakası yoktur.''

''Gel gidip bakalım Alara'nın yanında mı değil mi.''

Savaş ve Kuzey Alara'nın odasına gidip kapıyı çaldığında Alara uykusunda uyanıp söylenerek kapıyı açmıştı ama karşısında Savaş Ve Kuzey ikilisini görmeyi beklemiyordu. 

''Ne işiniz var ya sizin bu saatte burada üstelik beraber? Kafanıza saksı falan mı düştü.''

''Boş ver saksıyı falan. Asel'in nerde olduğunu biliyor musun. Ulaşamıyoruz ona. '' Alara Savaş'ın bu sözleriyle anında kendine gelmiş ve Savaşa dönmüştü.

'' Ne demek Asel'e ulaşamıyoruz? Kuzey ?''

''Ulaşamıyoruz işte hala odasına gitmemiş biz de belki sen biliyorsundur diye senin yanına geldik ama sen de bilmiyormuşsun.''

'' Bana biraz tek başıma yürürüm demişti . ''

''Ne zaman söylemişti?''

'' Şarkı söyledikten sonra işte sen de ordaydın hatta. Bana çıkıp biraz hava alırım dedi ben de tamam dedim. Bu saatte kadar nasıl gelmez ya.'' Alara konuşurken aynı zamanda içeriye girmiş ve telefonunu alıp geri gelmişti. Telefonunu kontrol ettikten sonra Asel'in hiçbir mesaj atmadığını görünce daha da tedirgin oldu ve Asel'i üst üste aramaya başladı ama hiç birinde telefon açılmamıştı.

''Kuzey ya bir şey olduysa Asel'e?'' Alara bir cevap istercesine dolmuş gözleriyle Kuzey'e bakıyordu. 

'' Olmamıştır bir şey. Sen git Sarp'ı uyandır ben de Yiğit'i uyandırayım belki hala sahildedir..''

-***************************-

Şuan herkes Asel'i arıyordu İstanbul'un dört bir yanına haber salınmıştı. İstanbul'dan çıkmadıklarını biliyorlardı en azından. Saatler geçmiş ama hala Asel'den ses seda yoktu ve geçen her saniye herkes daha çok gerginleşiyordu. Bir çok yere gitmişlerdi ama hepsinden de de elleri boş dönmüşlerdi.

MAFYANIN KALBİWhere stories live. Discover now