1.1

90 12 14
                                    


Silah sesleri artarken hepimiz arabalara binmiştik ve Savaş ile Kuzey arabaları çalıştırmıştı ama şöyle bir sorunumuz var ki adamların da arabaları vardı ve onlar da arabalarına binmiş arkamızdan geliyordu ve bir diğer sorun ise ateş etmeleriydi. Savaş ile ben arkada olduğumuz için kuzeyler ateş edemiyorlardı yani iş başa düşmüştü. 

Savaş'ın arabasında mutlaka silah olabileceğini tahmin ederek torpidoyu açtım. İçinde gördüğüm silah ile sırıttım. Hadi bakalım. Savaş daha ne olduğunu anlamdan camı açmış ve camdan sarkarak ateş etmeye başlamıştım. Savaş ne yapmaya çalıştığımı anladığında ise bana bağırmıştı.

''Kızım manyak mısın sen? İn oradan aşağı süper güçlerin mi var senin kendini camdan çıkartıyorsun ölebilirsin geri zekalı kafana kurşun yersen ne olacak.''  

Savaş hala bağırırken ben çoktan arabalardan birini yoldan çıkarmıştım. Savaş hala bir şeyler söylüyordu ama ben  duymamazlıktan  geliyordum. 

Bana doğru sıkılan silahı gördüğüm gibi anında içeri girmiştim.

'' Savaş Allah aşkına bir sus artık sabahtandır car car car vallahi başım şişti.'' Arabayı dolduran telefon sesiyle Savaş elini cebine atmış ve telefonunu çıkarmıştı. 

''Al bak arıyor diğer manyak.'' Sanırım diğer manyak dediği Kuzeydi. Kuzeyin sesini duymamla yanılmadığımı anlamıştım. Çok büyük azar yiyecektik şimdi.

''Olum siz manyak mısınız lan. Kızım sen ne yapıyorsun deli misin sen. Ölebilirdin biliyorsun değil mi?'' Kuzey hala konuşurken ben ise belki bir ihtimal susar diye onu duymadığımı düşünmesini istiyordum ama sanırım bu pek mümkün olmayacaktı.

''Kızım sen beni duymuyor musun? Savaş?''

''Duyuyor seni de cevap veresi gelmiyor.''

''Ya üf ya ne çok konuştunuz anasını satayım. A-a vurulmadım işte. Sapasağlam buradayım ve hala arkamızda bizi takip eden bir araba var.'' Tam o sırada yol ayrımı karşıma çıkınca aklıma mükemmel bir fikir geldi.

''Kuzey çabuk hızlan ve sağa git.''

'' Niye be yine ne bok yiyeceksin?''

''Ya sen sadece dediğimi yapar mısın?'' Telefonun ucundan oflamıştı ama yine de dediğimi yapmış ve hızını arttırmıştı.  Bu sefer Savaşa doğru dönüp konuşmaya başladım. 

''Savaş sen de sola dönecekmiş gibi yapıp sağa dön tamam mı?'' İlk bir kaç saniye yüzüme mal mal baksa da sonrasında amacımı anlamış olacak ki sırıtarak kafasını sallayıp tekrar önüne döndü. Yol ayrımına geldiğimizde Kuzeyler çoktan gitmişti ve biz de son ana kadar sola doğru dönecekmiş gibi yapıp sağa dönmüştük ve adamlar bunu fark etmeyerek sağ tarafa dönmüştü. Her zaman işe yarar.

''Yes be!'' Saçlarımı savurup tekrar arkama yaslandığımda Savaş'ın bana baktığını hissettim ve başımı Savaşa çevirdim. Hislerimde yanılmamışım bana bakıyordu. Kısaca yutkunup konuşmaya başladım.

''Bana bakma Savaş yola bak. Az önce ölmediysek şimdi senin yüzünden öleceğiz.'' Savaş yüzünde minik bir gülümseme ile tekrar önüne dönmüştü. Neden bilmiyorum ama garip hissetmiştim yani durup sadece beni izlemesi ne bileyim garipti. Gerçi henüz yarım saat önce beni öptüğünü varsayarsak en garip şey bu değildi.  

Aklıma tekrar beni öpmesi gelince farkında olmadan yüzüme küçük bir tebessüm yayılmıştı. Ona bunu bir daha yaparsan demiş ama devamını getirmemiştim çünkü aklıma gelmemişti ama o ben bunu dedikten saniyeler sonra beni tekrar öpmüştü. Ne düşündüğümü fark ettiğim anda kafamı hafifçe sağa sola sallayarak kendime gelmeye çalıştım ve tam o sırada Savaş'ın telefonu tekrar çalmaya başlamıştı. Büyük ihtimalle yeniden Kuzey aramıştı. Savaş bıkkın bir şekilde telefona bakıp açtığında bu dediğim kanıtlanmış oldu. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 10 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MAFYANIN KALBİWhere stories live. Discover now