on bir

3.6K 272 38
                                    

Düz metin olan bölüm sayısı fazla olmayacak, diğer kitaplarımı okuyanlar bilir zaten ehhehehe. Biraz aydınlatma amaçlı textingden çıkalım dedim. İyi okumalar koçlar <3

-

" Öyle işte, artık başkalarının gözdesi. " Altay'ın hüzünlü sesi, masadaki herkesin kulağına ulaştı. İki arkadaşı göz devirirken, diğer biri gülmüştü.

" Dilinden de düşmüyor götüm. Umursamıyodun artık hani? " Elindeki okey taşını masaya bırakırken konuştu Mert.

Altay omuz silkti. " Kaç sene sevdim lan, siz biliyonuz. Nası umursayayım?"

" Kadam kaç sene geçmiş kız sevmemiş seni. O taraftan bak, sal lan bu işleri. " Ortadan taş çekerken konuştu İsmail, bir yandan çayını yudumlamıştı.

Bir iç çekti Altay. " Lan ikiniz evli biriniz nişanlı, anlamazsınız tabii beni. "

Herkes mutlu bir o mutsuzdu sanki. Bir yandan her zaman biliyordu Gözde ile olan sözde ilişkilerinin uzun sürmeyeceğini. Altay'ın sevgisi, ikisine de yetmezdi ki. Gözde denemişti elbette. Altay'ın çabalarını boşa çıkarmamak istemişti ancak o da bir süre sonra bulunduğu durumdan sıkılmış, ikisi için de en iyisi olacağını düşündüğü şeyi yapmıştı.

" Napalım pezevenk? Bizim suçumuz mu? Bittim ben bu arada he. " Okey tahtasını yatırırken konuştu, dakikalardır sessiz olan, Yılmaz. " Onu bırak sen, Yıldırım'ı darlıyomuşun birkaç haftadır?" sırıtarak geriye yaslandı.

Altay'ın kaşları çatıldı. Darlamakta neydi? Arkadaşlık ediyordu ne güzel işte?

" Darlıyom diye mi anlattı sana? Ulan Yıldo, abisine şikayet etmiş beni görünüyoz mu?" Diye konuştu diğer arkadaşlarına.

" Biz neyine yetmiyoz da darlıyon onu?" İsmail şakayla karışık konuştu. Bu sırada bakışları onlara yaklaşmakta olan ikiliye dönmüştü.

" Baba!" minik kızının sesini duyduğu gibi yüzünde güller açtı Yılmaz'ın. Ona doğru adımlayan kızını kucağına aldı.

" Amcanı mı darladın yine güzelim?" kumral saçlarının arasına bir öpücük kondurdu kızının ve Yıldırım'ın çektiği sandalyeye oturmasına yardım etti. Duru mavi gözlerini büyüterek kendisi için de sandalye çekip, oturan dayısı Yıldırım'a baktı.

" Daylamam ki!" kendini savunurcasına konuşup, kollarını göğsünde birleştirdi. Sevimli ve akıllı bir çocuktu, sadece trip atmayı biraz erken öğrenmişti.

Altay tek kaşını kaldırdı. " Duru bir dahakine beni de çağır, birlikte darlayalım bensiz olur mu?!"

Yıldırım Altay'a ters bir bakış atıp elindeki meyve suyunu yeğenine uzattı. " Al amcam, boşver sen onları." Yıldırım'ın sesiyle somurtan ifadesi yumuşadı Duru'nun. Amcasını çok seviyordu, küçüklüğünden beri muhtemelen onunla en çok vakit geçiren kişi amcasıydı. Tabii Duru böyle düşünüyordu...

O sessiz sessiz meyve suyunu içerken, Altay Yıldırım'a bakıyordu. Yüzündeki şefkatli ifade içten içe bir şeyleri sorgulatmıştı ona. Altay çevresindekilerden bihaber yaşayan biriydi. Yıldırım da ilgisini yeni çektiği için yavaş yavaş incelemeye başlamıştı onu.

Yanlış °BxB°Where stories live. Discover now