6. Bölüm: Sonuçlar

29 6 0
                                    

🎧(Nightcore) Symphony

"Yolculuk nereye?" diye sordu. Malai istemeyerek "İleride bir büfe var oradan tteokbokki alabiliriz. Tabii sizin içinde uygunsa," dedi. Kwang "Harika, oraya gidelim," dedi hevesle.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi büfenin ortasında yemekleri beklerken buldum. Kızlara baktım.

Kwang aç olduğunu haykırırcasına yemeklerin gelmesini bekliyordu. Bakışlarımı sağa çevirdiğimde Malai ile Dokmai'nin birbirleriyle hâlâ konuşmadıklarını ve birbirlerine sırtlarının dönük olduğunu gördüm. Bunlar bu hâle gelecek ne yaşamışlardır acaba?

O sırada Kwang bir şey hatırlamış olacak ki gözleri büyüdü. Ardından jet hızıyla bana döndüğü gibi kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı. Dokmai "Nereye?" diye sorduğunda Kwang "Etrafa bir göz atıp geleceğiz. Siz burada bekleyin. Çok geçmeden burada oluruz," dedi.

İkisinin bizi duyamayacağı uzaklığa geldiğimizde Kwang bana döndü.

"Benjawan dökül," dedi emredercesine.

"Tabii efendim başka arzunuz?" diye sordum buna karşılık.

Kwang yalvarırcasına "Hadi ya," dedi.

"He şöyle," dedim ses tonunu kastederek. Ardından "Hikâye uzun eğer şimdi anlatmamı istiyorsan çok şey kaçıracaksın. Keyfin bilir," dedim omuz silkerek.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?" diye sordu. "Aynen öyle," dediğimde sırıttım. "Yürü sonra hesaplaşacağız. Yürü!" derken beni itiyordu. Tam büfeye ulaştığımız sırada adam Dokmai'ye poşetleri uzatıyordu. Poşetleri alıp arabaya doğru ilerledi.

Biz de onu takip edip arabaya bindik. Dokmai poşetlerin içindeki kutu ve chopstickleri bize verdi.

Kutuyu açıp yemekleri ağzıma tıkmaya başladım. Bir süre kimseden tek kelime çıkmadı.

Dokmai herkesin bitirdiğinden emin olduktan sonra arabayı çalıştırıp yola koyulduk.

Gözüm dikiz aynaya kaydığında Kwang'ın bana korkutucu ciddiyetle baktığını gördüm. Bir kaşımı kaldırıp soran gözlerle ona baktığımı gördüğü zaman Kwang cebinden telefonunu çıkardı.

O sırada telefonum titredi. Telefonumu aldığımda Kwang'dan mesaj geldiğini gördüğümde gülümsedim.

WhatsApp 1 yeni bildirim

Kwang: Benjawan

14:06

Siz: Efendim

14:06

Kwang: Mantıklı bir açıklama bekliyorum

14:07

Siz: Tamam sakin seni görende beni öldüreceksin sanacak

14:07

Kwang: Ne öldürmesi kızım o kadar acımasız değilim

Seni boğacağım

14:07

Tam bir şey daha atacakken araba durdu. Kafamı kaldırıp dışarıya baktığımda okula geldiğimizi anladım. Arabadan inip bahçeye doğru ilerledik. Güneş tüm güzelliğiyle bizi ısıtırken ben bunalmaya başladım.

Özellikle şu kafamdaki kapüşonda sağ olsun hiç yardımcı olmuyor. Okulun bahçesi önceki gelişimizden daha sakindi.

Koşar adımlarla panonun olduğu yere gittim. Listeden adımı aramaya başladım.

İsimler alfabetik sırayla gittiği için adımı kolayca bulurum. Lan benim adım nerede?

Geçmemiş olma ihtimalim yok. Yani en azından Dokmai öyle demişti.

Diğer kızlar da yanımda belirdiğinde Dokmai'ye baktım. Dokmai yüz ifademden bunu anlamış olacak ki o da kontrol etmeye koyuldu.

"İşte geçmişsin," dediğinde parmağıyla işaret ettiği yere baktım.

Oley be geçmişim hem de tam bursla. Bu nasıl başarıdır ya. Kendimle gurur duyuyorum. Malai'ye döndüğümde onunda kendi adını aradığını gördüm.

Ben de merakıma yenik düşüp onunkini aramaya başladım. Onun adını gördüğüm gibi tam burs olmasa da bir şekilde geçtiğini gördüm. Malai durumundan memnun olduğunu gösterircesine belli belirsiz gülümsedi. Bir süre daha okulda kaldıktan sonra Kwang ve Malai ile vedalaşıp arabaya bindik. 

Perde ArkasıWhere stories live. Discover now