Sahil kasabasının esen rüzgârlarını içine çekti genç adam, kapattı gözlerini ve saç tellerine kadar değen rüzgârı hissetti... içi titremişti ahenkle.
Günahkâr'dı kendisi, bir büyücüye aşık olmuştu. Sahil kasabasının sakinlerine göre en büyük günahlarıdan biri işlemiş, eşcinsel olmuştu.
Terzi dükkânında' dantellerin altında ufalmış kırmızı kurşun kalemini alan genç adam, karşı çaprazında çalışan çiçekçinin günlüğündeki o satırları çizmişti,
bazı efsaneler anlatıldı, bazıları toza veya altına dönüştü ama sen beni hatırlayacaksın, yüzyıllar boyu beni hatırlayacaksın.
biz tarihe geçeceğiz, tarih yazacağız.
senin ismin, karşılaştığım en güzel satırlardan biri ama isminin ne altını çizebiliyorum; ne de üstünü.
'biri' kelimesinden başka hiçbir kelime seni tanımlayamıyor artık, arkanda bıraktığın şarkılarla.
karşında durabilecek şu kadarcık cesaretim olsaydı,
şimdi her şey daha mı farklı olurdu?
senden sonra,
sen yokken,
sensiz.
*
dikkat: bu fic ultra gözyaşları içerir, kaldıramayacak olanlar sağ baştan çıkabilirler.
