Lavinia ~ Taekook

~4

...

Akşam yemeği vakti gelmişti. Taehyung hâla olayın şokunda odasında oturmuş ağlıyordu. Evlenince mutlu olacağına dair ümidi vardı biraz, ama artık ümidinden geriye kalan bir parça bile yoktu. Evinde daha mutluydu, ailesi bu olanları duysaydı asla Jeongguk'a vermezdi biricik oğullarını. Söylemek isterdi ama ailesinin huzurunu bozmak istemiyordu. Daha evlenmeden böyle davranıyorsa Jeongguk, evlendikten sonra neler yapacağını kestiremiyordu. Kapısının tıklanması ile elini yüzünü düzeltip "Gir" diyebildi. Kapıya boş boş bakarken gördüğü kişi ile yatağından sıçramıştı resmen. Gözleri dolmuş ve kendine doğru koşan kısa boylu arkadaşına sarılmıştı. Jimin gelmişti ve sadece onun yanında iyi hissediyordu bu sarayda. Kendini zar zor susturmuşken yeniden göz pınarlarından yaşlar akmaya başladı. Jimin "2 gün olmasına rağmen seni çok özledim TaeTae" Tae onu gerçekten seven biri ile olduğu için mutluydu "Bende seni çok özledim Jimin-shii sen gelmeseydin ben burada dayanamazdım" Jimin geri çekilmiş ve ağlayan arkadaşına bakmıştı. Onunda gözleri dolmuş ve ne olduğunu sormuştu, Taehyung anlattıkça Jimin sinir küpüne dönmüş ve kendini bişey sanan o Alfa bozuntusunun yüzünü dağıtmak istemişti. Taehyung "işte böyle oldu Jimin. Benden gerçekten nefret ediyor, nasıl evleneceğimizi bilmiyorum" Jimin arkadaşının elini tutup düşünceli bir şekilde konuşmuştu "Demekki sana böyle yaptığı için beni buraya apar topar getirdi" Taehyung şaşkınca bakmış ve "Seni o mu getirdi buraya" Jimin evet anlamında başını sallamış ve Taehyung'un moralini yerine getirmek için onunla şakalaşmıştı. Arkadaşı Taehyung gerçekten narindi onu nasıl üzebilmişti o adam.

...

Taehyung yaklaşık 2 gündür Jeongguk'u göremiyordu. Sadece yemekte görüyordu, oradada Jeongguk Taehyung'a bakmıyordu bile. Taehyung kırgın olduğu için umursamıyordu artık. Tabii Jeongguk'un onu gizlice her yerde izlediğinden haberi yoktu.

Taehyung Jimin ile beraber Kral ve Kraliçeden izin alıp Kim Sarayından çiçeklerini getirtmişlerdi. Taehyung odasının camından çiçeklerinin geldiğini görünce küçük bir çocuk gibi Jiminide çekiştirerek aşağıya inmiş ve hizmetlilerden bahçıvan kıyafeti istemişlerdi. Çiçekleri alıp severek dikmeye başlamışlardı. Aradan bir kaç saat geçmiş ve yorulmuşlardı. Jimin üstünü değiştirmek için önden gitmişti. Taehyung ise çiçekleri ile biraz daha vakit geçirmek için gitmemişti. Tam arkasını dönüp gideceği sırada çamurdan dolayı ayağı kaymış ve bir çift kol ile düşmeden tutulmuştu. Gözleri kapalıydı Taehyung'un, nefesini yakınında hissettiği kişiye bakmak için gözlerini araladığında Jeongguk'u görmeyi asla beklemiyordu. Jeongguk o günden beridir ağlamıştı belliydi. Gözleri morarmış göz altları belirginleşmişti. Burunları birbirine değiyordu, o kadar yakınlardı. Kalp atışları hızlanmıştı, gözlerinin içine bakıyordu Jeongguk. Taehyung şaşkınca bakarken Jeongguk yüzüne daha çok yaklaşmış ve dudaklarının arasında 1 cm bile kalmamıştı. Jeongguk sessizliği bozup "Özür dilerim Taehyung, çok pişmanım beni affedebilirmisin diyeceğim ama nasıl affedebilirsin böyle birini, ama nolur son bir şans Taehyung." Ağlamaklı çıkan sesi Taehyung'u tekrar şaşırtmış ve yutkunmuştu. "Beni gerçekten incittin Jeongguk"  Jeongguk elleri ile Taehyung'un saçlarını kulağının arkasına koymuş ve "Beni affetmezsen, bende kendimi hiçbir zaman affetmem Taehyung" Taehyung cevabını daha vermeden dudaklarının üstünde bir baskı hissetti ve gözleri fal taşı gibi açıldı. Birinci şokunu atlatmadan ikinci şok ile dona kalmıştı.

Jeongguk Taehyung'un dudaklarını o kadar hafif öpüyordu ki, özrünü böyle diliyormuş gibiydi sanki. Taehyung Jeongguk'u itmeye çalışmış ama Jeongguk bırakmamıştı, "Beni sev Taehyung.. Lütfen"  Taehyung ise  "Birbirimizi tanıyalım diyecektim Jeongguk, ama bana kendini tanıttın bile" Jeongguk dolu gözleri ile yere bakmış ve Taehyung gitmesi gerektiğini söyleyip ayrılmıştı Jeongguk'un kollarından. Taehyung transtan çıkmış gibi odasına giderken gözleri dolmuş ve onun bu halleri canını şimdiden yakmaya başlamıştı. Dayanamıyordu her gün ona soğuk davranıp kötü davranıp sonra böyle yapmasına...