Her Şey Bi Fısıltıyla Başladı •texting•

56.Bölüm

#Bölüm Şarkısı: BİRİLERİ - Halledebilirdik

Satır arası yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen :")

Keyifli okumalar canlarım...

****

Vantilatörün önünde kılıktan kılığa girerken bayılmamak için zor duruyordum.

Hava her ne kadar 38 derece de olsa benim hissettiğim kesinlikle 50 dereceydi.

Gece uyuyamadığım için 3 oda değiştirmiştim. Gündüz nefes alınmıyor, gece yatılmıyordu. Kısacası yaz mevsimini sevmenin mantıklı bir yanı yoktu.

"Şimdi buhar olup uçacağım." dedim anneme.

Elindeki defteri sallıyordu.

"Denizler'e gideceğiz. Sizde isterseniz öğleden sonra sahile inerseniz."

"Serinlerse hava olabilir. Bu sıcakta çıkarsak telef oluruz."

Annem odamdan çıkmıştı. Bende ayaklarımı yatak başlığının üstünden duvara dayamış bir vaziyette nefes almaya çalışıyordum.

Bu ne sıcak Yarabilalemin!

Yatmaktam sıkılıp dağılmış olan masayı toplamak için ayağa kalktım. Biten test kitaplarımı kutuya doldurup geri dönüşüme yollamıştık.

O sırada Taha odaya şarkı söyleyerek girdi.

"I like shiny things, but I'd marry you with paper rings aha, that's right."

Bağıra bağıra Taylor Swift söylüyordu.

"Oğlum sen manyak mısın?"

"Bayağı sevdim şarkıyı. Harika bir şeymiş."

"Çık şuradan ya!"

Odadan yollamama rağmen hala bağıra bağıra şarkıyı söylüyordu.

Allah'ım sen bu kuluna akıl fikir ver. Bir arada mal mal espriler yapıyordu.

Amin.

Odanın toplu hali bile dağınık olduğu için yapabileceğim bir şey yoktu.

Camı da açıp odadan çıktım.

"Anne ben Ege'ye gidiyorum."

"Neden?"

"Canım sıkıldı. Oğlun bağıra bağıra şarkı söylüyor. Kafam kaldırmıyor."

"İyi git bakalım."

Egeler'in kapısını hızlı hızlı çaldım. İçeriden ses geldi.

"Patlama Ayla geldim."

Kapıyı açtığında gözleri kızarıktı ve kırpıp duruyordu.

"Gözüne ne oldu?"

"Şampuan kaçtı."

"Benim olduğunu nasıl anladın?"

"Alacaklı gibi çaldığın için olabilir mi?"

"Yani, belki."

"Aç mısın?" diye sordu.

"Yok. Ama kahven varsa alırım."

"Senle 40 yıl daha geçirmeye hazır değilim." dedi gülerek.

"Ayıp be!"

Mutfağa geçip o kahve yaparken bende sandalyeye geçtim.

"Son durumlar ne?"