17. Bölüm :Rize

213 26 93
                                    

   Telefonda gördüğüm fotoğraf bana aitti.

   Odamda uyurken çekilmişti Aydın'ın bir eli saçlarımdaydı yüzü ise bana dönüktü.

Bu fotoğrafı Aydın çekmişti.

Gerçekten anlamıyordum. Sevmediği bir insanın neden fotoğrafını çekmişti.

  "Aydın Korkmazel kesinlikle akla zarar biriydi."

Akla da kalbe de zarardı

  Telefonu Aydın'ın cebine koyup yerime geçtim.

2 saat sonra uçak inmeye hazırlanıyordu.

Çok gergindim burda kocaman bir aile ile tanışıcaktım.

Hiç birini tanımadığım değişik bir ortama giriyordum.
  Bana eski hayatım hakkında sorular sorucaklardı ne diyecektim.

Uçaktan indiğimde babam elimi tutuyordu derin bir nefes almıştım.

Burnuma çam ağacı kokusu gelmişti. Hava biraz serindi.

Babamla birlikte araçlara ilerledik.

Arabaya bindiğimde babam konuşmaya başladı.

  - burayı çok seviceksin Mina , sana çok iyi gelicek.
Çok güzel bir ailemiz vardır özellikle deden seni heyecanla bekliyor.
Kaç gündür arıyor beni hepsi çok heyecanlı.

  - babama belli belirsiz bir gülümseme gönderdim.

Korkuyordum kendimi savunmasız hissediyordum.

Başımı cama yaslayıp ormanı izlemeye başladım çoğunlukla yeşilliğin ve ormanın olduğu bu yol insana huzurlu bir ortam sağlıyordu.

Yaklaşık 1 saat sonra araba durdu.

  - burdan sonrasına araba çıkmıyor yürümemiz lazım.

  - tamam Aydın.

Arabadan inip ceketimi giydim.

Ara ara evlerin olduğu kocaman yayla gibi bir yerdi çok güzeldi bu kadar yeşil bir alan görmemiştim.

  Babam, Aydın ben ve Serdar 10 dakikalık bir yoldan sonra bir konağın önünde durduk.

Konak diyordum çünkü bu eve anca konak denirdi kocaman bir evdi karşımızda büyükçe bir kapı vardı kapının önünde ise 3 tane araç bunlar piyasa da baya değer gören pahalı araçlardı.

  Babam kapıda duran iki adama kapıyı açmalarını söyledi.

Kocaman kapı saniyeler içinde açılmıştı.

Heyecandan ve gerginlikten ölebilirdim.

Küçük bir çoçuk gibi babamın arkasına sinmiştim.

Kapının açılması ile
  - işte geldiler dedi bir ses.

Karşımda tüm Haşmetoğlu ailesi vardı hepsi merakla bana bakıyorlardı babam elimden tutup içeriye girdi.

Gerginlikten ölücektim.

Karşımda duran kişi Haşmet Haşmetoğluydu bu benim dedemdi. Onu albümdeki fotoğraflardan tanıyordum.

Hasan amca yaklaşıp Mina kızım diye sarıldı bu ailede tanıdığım tek kişi oydu ben de aynı sıcaklıkla Hasan amcaya sarıldım.

  - canım torunum Mina bunu söyleyen Dedem di.

Bir kaç adım atıp elini öptüm

Ne kadar hatırlamasam da benim dedemdi o.

Dedem bana kocaman sarılmıştı.

AKREP'İN ZEHRİTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon