-Özel Bölüm-

70.7K 4K 1.5K
                                    

"Abiler! Yardım! Destek!" diye bağırdı Rüya.

Bir yandan çimenlerin üzerinde koşturuyor, diğer yandan; Alfaların 'masum eğitim' olarak adlandırdıkları parkura doğru bakıyordu. Derin de ona ayak uydurmanın derdindeydi şimdi.

"Rüya! Kaç kez söyledim sana, koşmayın şöyle! Eğitimdeyiz, bağırıp durma!" dedi Ayaz kaşlarını çatarak.

"Ama abi.. Desteğe ihtiyacımız var." dedi Rüya durup dudaklarını büzerek. Hepsi onun bu haline üzülmüş gibiydi. Oyunlarını bırakıp Derin ve Rüya'nın yanına adımladıklarında, Doğu da yanıma geldi ve benimle birlikte onları izlemeye koyuldu.

"Kıyamadılar mı yine?" dedi kollarını göğsünde kavuşturup.

"Hiç sorma, Rüya işini biliyor." dedim gülerek.

"Bilir benim kızım. Göreceksin, gün gelecek hepsini gömecek parkurlara." dedi gururla.

"Ya Ayaz?" dediğimde beni kolunun altına çekip alnıma bir öpücük kondurdu.

"Komutanları o olacak." dedi Doğu hiç düşünmeden.

"Etler pişti, hadi küçük askerler sofraya!" diye bağırdı Beste.

"Ya büyükler?" dedi Özcan onun yanağına bir öpücük kondurarak.

"Büyükler de tabi.." dedi Beste gülümseyerek.

Herkes masadaki yerini alırken Rüya koşarak babasının kollarına atladı. Doğu onu sevinçle kucaklarken o, babasının yanaklarına öpücükler kondurmakla meşguldü.

"Nasıl kandırdım ama düşmanları? Hemen de yuttular." dedi kıkırdayarak.

"Aile, düşman değildir küçük hanım." dedim burnuna dokunarak.

"Şakacıktan anne. Oyundan."

"Ne olursa olsun aile ailedir prensesim. Anne haklı. Onlar senin ağabeylerin, kardeşlerin." dedi Doğu saçlarını okşayarak.

"Anne?" dedi Ayaz yanıma gelip elimi tutarken.

"Efendim oğlum?"

"Avcunu açar mısın?" diye sorduğunda dediğini yaptım. Vakit kaybetmeden, minik ellerindeki taşı avuç içime bıraktı.

"Bu, savaşçılık oyununda ayağıma değen ilk taş. Ondan da hesap sor, olur mu?" dedi sonra masum masum.

"Sormaz olur muyum?" dedim, gözlerim dolu dolu ona sarılırken.

"Sevdiğine vereceksin onu abi. Of.. Sen de hiçbir şey bilmiyorsun." dedi Rüya sitemle.

"Sussana Rüya! Sevdiğime veriyorum işte!" dedi Ayaz kaşlarını çatarak.

"Ya.. Ben sevdiğin değil miyim o zaman? Bana neden vermiyorsun?" dedi Rüya bu kez.

"Biraz sussan, sana da verecektim zaten. Bak burada seninki de." dedi Ayaz diğer elini kardeşine uzatarak.

"Baba, sen taş getirince ilk bana ver tamam mı? En sevdiğine en ilk verilir çünkü. Abim beni ikinci seviyor, belli. Bir şey söyleyeceğim.. Ben üzüldüm galiba. Bak kalbim mutsuz mutsuz atıyor." dedi Rüya babasının elini tutup küçük kalbinin üzerine yerleştirirken.

"Taş sadece en çok sevilenlere verilir prensesim. İlki ya da sonu yoktur, üzülecek bir şey yok yani." dedi Doğu.

"Yok mudur? Taşı alan herkes ilk midir?"

"İlktir." dedi Doğu. Onun bu cevabıyla Rüya babasının kucağından inip ağabeyine sarıldı.

"Ben de seni ilk en çok seviyorum abi! Teşekkür ederim!" dedi mutlulukla.

Gecenin En DoğusuWhere stories live. Discover now