05

2K 110 86
                                    

|| kanser hücrem

|| kanser hücrem

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎥

Bir,iki,üç,dört,beş,altı,yedi.

Uğurlu sayıma geldiğimde bir topu sektirmeyi bırakıp servisi kullandım ve hız kaybetmeden yerime geçmiştim ki,sayı bizim olmuştu bile.

"Ne bu sinir kaptan?" Helin'in sesi ile dudaklarımı yalamış ve omuz silkmiştim. Bu servisten aldığım üçüncü sayımdı ve kesinlikle temeli içimde kopan fırtınalardı.

Sinirliydim.

Hemen arkamızda duran sahada futbol antrenmanı yapan eski sevgilime oldukça sinirliydim.

"Mola!" Antrenör yardımcımız Kayra'nın oyunu durdurması ile köşede duran su şişelerin yanına ilerlemiştim.

Normalde salonda yapılan antrenmanı bugün dışarıda yapmaya karar vermişti.Nedeni belirsizdi lakin kanımca bizleri daha da yormak istiyordu.

Buradaki voleybol alanında yerler her ne kadar yeni yapılmış ve yere atlasak çok can yakmayacak türden olmuş olsa da zordu.

O da bizi en zora alıştırmak istiyordu.

"Lâl yanıma!" Diğer öğrencilerin yanında otoritesini bozmamak adına sert konuşmasına göz devirip biten pet şişeyi çöpe basket yaparak atmış topuklarım üzerinde arkamızdaki antrenör yardımcımıza dönerken göz ucu ile terlediği için üstünü çıkarıp bir kenera atan Doruk'a bakmıştım.

Bu beni daha da sinirlendirmişti.

Bir sürü kız onları izlemek için sahanın etrafını sarmalamış,okuldan sonra ne kadar yorgun olurlarsa olsunlar pes etmeden okul takımını izliyorlardı.

Ah tabii bir de dün instagrama attığı fotoğraf vardı. Onu düşünmek dahi istemiyordum çünkü içimdeki kıskançlık kendini gösteriyordu.

Bu kıskançlığın sebebi ise ayrılığımızdı.

Eğer sevgili olsaydık kıskanmaz kalbi bana ait olduğu için rahat olurdum ama şuan ne kalbi ne zihni bana ait değildi.

Biz artık ayrıydık ve kıskanmak için bir sürü sebebim vardı.

"Neye bu kadar sinirlisin bilmiyorum ama bu sinirin umarım sene boyu devam eder." Kaşlarım çatılırken başımı dikleştirdim. "Pardon?" Kollarını kavuşturup kafasını hafifçe sağa yatırdı ve inci gibi sıralanmış dişleri ile bana gülümsedi.

"Diyorum ki potansiyelinin hepsini bir anda açıklığa kavuşturmuşsun. Sayıların yüzde altmışını sen aldın. Helin de o kadar güzel top kaldırıp kurtarış yapıyor ki..." durup derin bir nefes çekti içine. "İkiniz de bu şekilde oynamaya devam ederseniz bu sene Amerika'dan gelecek okullardaki profesörlerin dikkatini çeker ve burs kazanırsınız."

ŞEY BELKİ|textingWhere stories live. Discover now