13

234 17 4
                                    

Önceden herşeyi onlara baştan sona anlatsak" diyerek konuşan Caner'e bakıp olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Denedim Caner. Fakat düşündüğün gibi kolay değil" dememle ellerini saçlarına koyup gergince kaşımıştı.

"Haklısın" diyerek onaylarcasına konuşmuştu. "Melis'in uyanıp  herşeyi anlatmasını beklemekten başka çaremiz yok sanırım"

"Evet bende öyle düşünüyorum" diyerek konuşarak onayladım onu.

Telefonumun çalan sesiyle arayan annemi cevaplayarak "efendim" dedim

"Kızım müsaitsen benim yanıma gelir misin bugün Derya hastaymış bugün. Benimde hastaneye gitmem lazım" diyerek konuşmuştu.

"Peki anne birazdan gelirim" diyerek cevapladım onu.

"Peki canım görüşürüz"

"Görüşürüz"diyerek telefonu kapatıp Caner'e baktım.

"Annem aradı benim gitmem lazım. Daha sonra ayrıntılı konuşuruz" diyerek konuşmamla "peki" diyerek karşılık vermişti.

Cafe'ye gittiğimde annemi uğurlayıp müşterilerle ilgilenmeye başlamıştım.

"Yardım edebilirmiyim?" Diyerek duyduğum sesle şaşkınca arkamı dönüp konuşan Demir'e baktım

"Demir burada ne işin var" diyerek şaşkınlık belirten sesimle konuştum

"Seni kırdığımı fark edip peşinden geldim" diyerek cevaplamıştı beni."Hatta önce evine gittim kimse yoktu. Bende Caner denilen herifi arayıp burada olduğunu öğrendim"

"En azından beni kırdığının farkındasın" diyerek omuz silktim.

"Özür dilerim."diyerek karşımda durarak üzgünce konuşan Demir'e baktım. "Çok kıskandım bir an dayanamayıp öyle söyledim."

"Tuna'nın öğrenmemesi için böyle yaptığımı düşünüyorsun Demir"diyerek hayal kırıklığı barındıran sesimi belli edercesine konuştum.

"Hayır Melis. Ben sa-"

"Pardon bakarmısınız?" Diyerek bağıran müşteriye bakıp "Sonra konşalım Demir" diyerek oraya doğru yöneldim.

"Lütfen Melis şimdi konuşalım. Seninle bir saat küs kalınca moralim bozuluyor" demesiyle ona bir dakika işareti yapıp müşteriden sparişi alıp Demir'in yanına gidip maslardan birine oturdum.

"Dediğim gibi bir an sinirle öyle söyledim. Sen benim başıma gelen en güzel şeysin güzelim" diyerek konuşmuştu.

" Benim senden başkasını sevdiğimi düşündün Demir. Seni o kadar çok sevmeme rağmen" diyerek ellerimi birbirine bağlayıp geriye yaslandım.

"Evet biliyorum hatamı. Bunu küçükte olsa telafi etmek istiyorum" diyerek cebinden çıkardığı paketi bana uzatmasıyla merakla baktım.

"Bana hediye mi aldın?" Diyerek doğrularak uzattığı paketi alarak açıp içinde duran dört yapraklı yonca şeklindeki kolyeye gülümseyerek  baktım. "Bu çok güzel bir hediye"

"Beğendin mi?" Demesiyle olumlu anlamda kafamı salladım. Beğenmek ne kelime bayılmıştım kolyeye.

"İzninle boynuna takayım o zaman" diyerek konuşmaya devam etmesiyle olumlu anlamda kafamı salladım. Ben az önce bir şeye kızgındın sanki ama neydi ya unuttum bir an?

Ayağa kalkıp yanıma gelerek kolyeyi çıkartarak arkama geçmişti. Eğilerek burnunu boynuma koyup koklamasıyla duraksamıştım

"Biliyormusun çok güzel kokuyorsun güzelim. Sonsuza kadar böyle kalabilirim" diyerek boynuma çarpan nefesiyle konuşmasıyla iyice heyecanlandığımı fark etmiştim.

Bonuma öpücük konudurup geri çekilerek kolyeyi takmasıyla ellerimi boynuma koyup kolyeye baktım. Bunu hayatta çıkarmazdım ki ben boynumdan.

"Bide çikolata aldım sana gelirken belki canın çekip yersin diye" diyerek konuşup bana çikolata uzatmasıyla gülümsemem yüzümde iyice yayılmıştı. Bugün fazla şımartılıyordum sanırım.

"Çok tatlısın ya sen" diyerek konuşup uzattığı çikolatayı alıp gülümsedim.

"Çilekli aldım seversin diye" demesiyle yemek üzere olduğum çikolatayı gülümseyerek yedim.

"Aslında sana papatya almayı düşünüyordum gelirken ama yetiştiremdim onu da başka zaman alırım artık" demesiyle olumsuz anlamada kafamı salladım.

"Hayır sevgilim iyiki almamışsın alerjim var benim ona. Koklayınca vücudum kaşınmaya başlıyor. Bide sürekli hapşırıyorum" diyerek konuştum

"Demek papatya" diyerek kendine konuştu Demir."Başka bir şeye daha alejin var mı peki?"

Olumsuz anlamda kafamı salladım. Sadece papatyaydı.

"Sende deniz ürünlerini yiyemiyorsun." Diyerek konuşmamla şaşırmıştı.

"Sen bunu nereden biliyorsun? Bahsettiğimi hatırlamıyorum" Diyerek şaşkınca konuşmasıyla gulümsedim.

"Savaş laf arasında Caner'e söylemişti. O zaman duymuştum" diyerek cevapladım onu. Anladığını belli edercesine kafasını sallamıştı.

İçeri giren yeni müşterilere bakıp ayağa kalktım.

"Sana yardım edeyim" diyerek konuşan Demir'e bakıp olumsuz anlamda kafami salladım.

"Hayır ben hemen hallederim. Otur sen. En sevdiğin çikolatalı pastadan sana getireyim" dememle gözleri çikolatalı pasta lafını duyunca aşkla patlamıştı.

İçten içe pastayı kıskandığımı fark etmiştim. Bana bile böyle bakmamıştı.

"Vazgeçtim çilekli getireceğim" diyerek kaşlarımı çattım.

"Sakın bana pastayı kıskandığıni söyleme" diyerek konuşmuştu.

"Ne alakası var. Onun neyini kıskanıcam ben!" Diyerek burun kıvırdım. Alt tarafı çikolatalı pasta.

Birden gülmeye başlamasıyla ona baktım. "Merak etme güzelim seni daha çok seviyorum" demesiyle rahatladığımı hissetmiştim.

"İyi o zaman çikolatalı pasta getireyim" diyerek gülümsedim. Sonuçta beni daha çok seviyordu değil mi?

Müşterilere siparişleri verip iştahla pastasını yiyen Demir'e baktım. Daha sonra ise aynı şekilde davranan diğer erkek müşteriler ve onlara şaşkınca bakan kızlara.

Acaba çikolatalı pastanın içindeki malzemeleride mi satsaydım diye düşünmeden edemedim. Kesinlikle milyoner olurduk.

"Güzelim benim gitmem lazım. Savaş'ı kontrole götürmem gerekiyor" diyerek konuşarak nihayet pastasını bitirip yanıma gelen Demir'e baktım.

"Tamam" diyerek cevaplamamla yanağıma bir öpücük konudurup gitmesiyle arkasından gülümseyerek baktım. Böyle tatlı hareketleriyle beni iyice kendine başladığından haberi var mıydı acaba kendisinin diye düşünmeden edemedim.

Çalan telefonum sesiyle annemin aradığını görüp  telefonu açarak "efendim" diyerek cevapladım. Büyük ihtimalle tek başıma işleri halledip halledemeyeceğimi sormak için aramıştı.

"Deren" diyerek konuşan kişinin sesiyle yerimde dondum. Benimle konuşan kişi annem değildi.

"Me- Melis" diyerek zorlukla konuştum. Duygularım karmakarışıktı. Baskın duygum ise o uyandığı için deli gibi seviniyordu.

"Özledin mi beni kardeşim"diyerek konuşmasıyla burukça gülümsedim. Tabikide özlemiştim. Herşeyin altüst olacağını bilmeme rağmen şuan tek düşüncem onun iyi olduğuna sevinmekti.

ZIT İKİZLERTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon