KAYIP ( düzenleniyor )

Yeni psikolog

"Adın?" -dedi hiç tanımadığım bir ses. Afalladım. O bir kadına ait değildi . O kimdi ?

Ben sadece hiç birşeyden habersiz kim olduğunu merak ediyordum. Bir anda arkasına döndü ve gözlerini gözlerime dikerek soru sorarcasına baktı.

Kafama dank etti o an . "Cevabını bildiğiniz soruları soracak kadar aptal bir doktor musunuz".dedim hemen. Yüzü bir anda değişmişti. Böyle bir soruya bu şekilde cevap vermemi beklemiyordu tabiki .

"Bunu meslek gereği sormuştum gereğinden fazla akıllıca ve değişik cevap oldu".dedi tavrını değiştirmeden.

"Biliyorum çünkü ben burdakilerle aynı değilim farklıyım. Farklıyız, ben deli değilim". diye cevap verdim . Ama neden ? Neden bunu yaptım? Ben kimseye hesap vermem hele ki acemi ve kendini beğenmiş bir doktor bozuntusuna asla .

"Deli olmadığını iddia eden bir deli var şu an karşımda. Tüh bende seni akıllı sanmıştım oysa bir an için ümitlenmiştim . Yazık oldu".buna karşılık cevap veremedim. Haklıydı. Hangi deli deliyim diye avaz avaz bağırsın ki , neden deli olduğunu sansın.

" Ha bu arada ben Sarp. Sarp Kılıç. Bu hastanenin yeni doktoruyum. dedi , bana ne ki ? Hepsi aynı doktor işte .

Sarp'tan

İlk başta verdiği cevapla çok şaşırmıştım çünkü sabahtan beri bu sıkıcı insanların arasında normal kimse yoktu. Veya adını sorduğum herhangi biri adına "Paspas, makaron, sultan selim hatta Maradona" bile dedi .Fakat biliyordum bu kız da başka bir his vardı. Başka biriydi her ne kadar terslesem bile. Akıllı birine benziyordu. Evet bilerek yapmıştım yazık oldu die bilerek psikolojik bir baskı yaptm. Ve o sustu buda en büyük kanıttı akıllı olduğunun kanıtı. Devam ettim.

"Demek adın Lila. Çok güzel bir isim anlamını biliyor musun?"

Lila'dan

"Evet . Ve bunu sende biliyorsun o yüzden boşuna soru sorma hakkını kullanma. Boş soruları cevaplamam".diye yanıtladım. Güldü. Ama bu sinsi bir gülüştü. Adamı fazla ciddiye almamam benim suçum. Bu gereğinden fazla akıllı yada benim hakkımda bildiği şeylerle beni deniyor.

"Haha. Unuttun galiba ben bir psikolog'um ve sana burda daha çok sorular sorucam ve sende ister istemez hepsini cevaplıycaksın". Dedi. Benimle kafamı buluyorsun be adam?! Ben daha kendim bilemezken zihnimin bana sorduğu soruları sana nasıl cevap veriyim.

"Tamam, hafif sorularla başlamak istiyorum. En sevdiğin mevsim hangisi?" bunu sorduğunda sadece durdum. Yüzüne baktım.

"Bu senin ne işine yarıyacak. Çok saçma bir soru". Dedim ve yine aynı şeyi yaptım. Soruya başka bir cevap verdim.

"Tch tch,benim değil senin işine yarıyacak. Sen kendinde bilmiyorsun değil mi bu soruların cevabını ". dediği an .

"Sonbahar"-dedim ve yine kandım, noluyo böyle bana ? Neden her sorduğu soruya bilmediğimi sandığım cevapları veriyorum ki. Bu çok sinsi bir adam. Dikkat etmem gerek . güvenmeli miyim . Yoksa güvenmemeli mi ?

"Şimdi ne düşünüyorsun bir sonraki hamlemi mi ?" diye sırıttı. Lanet olsun . Zihnimi okuyordu resmen ve bana ters psikoloji uygulayarak beni bir kukla gibi kullanıyordu.

Cevap bile vermeden daha fazla tahammül edemeden kalktım yerimden ve kapıya doğru gittim .

"Daha bitmemişti seyansımız . Lila nereye? Her neyse gidebilirsin fakat kaçamazsın geçmişin peşini asla bırakmıycak. Unutma sakın iyi düşün."-direkt kapıyı açtım çıktım, ve sert bir şekilde kapatıp odama gittim. Ve Allah kahretsin ki yine haklıydı.
 

Takip etmeyi unutmayın lütfen>>>