5-İLK KARŞILALMA

54 10 0
                                    


           Zümra ile sabah erkenden çıktık kalabalık ne kadar az olursa bizim için o kadar iyiydi. Sergi Üsküdar da bulunan Adile Sultan Kasrında yapılacaktı, buranın bazı yerleri aynı zamanda müze olduğu için bilet alarak içeri girebildik. İçeri girdiğimizde sergi alanının düzenlendiğini gördük özel görevli kıyafeti olanlar dışında kimsenin girişine izin verilmiyordu. Gözüme birini kestirdikten sonra Zümra'ya dönerek "Sen binada kaç tane kamera var, olağan dışı bir durumda nereden kaçabiliriz onu araştır ve resimler çek, ben sergi alanını inceleyeceğim fazla dikkat çekme " dedim. Zümra bana bakarak "İçeriye kıyafeti olmayanları almıyorlar nasıl gireceksin" dedi tam o anda aşağı doğru kumaş indiren kızı işaret ettim. Bana başını sallayarak onay verdikten sonra diğer yöne doğru ilerledi.

Kızın arkasından etrafı kontrol ederek ilerledim. Alt kata bir odaya girdiğinde hemen ardından yavaşça ilerledim. Kimsesinin olmadığından emin olduktan sonra sessizce arkasından sokuldum ve duvar dibinde duran demir süsü alarak kızın ensesine sert bir şekilde vurdum, direkt yere serildi. Hızlı hareketlerle onu köşeye çektim ve üstündeki kıyafetleri çıkararak kıyafetlerimizi değiştirdim. Kızı hızlıca bağladım, ağzını kapattım ve uyanma ihtimaline karşın bir masanın altına sokup, kamufle ettim. Üstümü düzelttim ve başıma şapkamı geçirerek yukarı çıktım, içeri girip masaları hazırlamaya yardım ederken gözüm etrafı inceliyordu. Girişin soluna bir gizli kamera yerleştiriyorlardı, güvenliklerin bir araya toplandığını gördüm hemen oradaki masayı düzeltmeye geçtim. Masaya kurdele bağlarken kulağım onlardaydı, edindiğim bilgi kadarıyla bazı odalar sergi günü tamamen kapatılacaktı, özel bir orda yapılacak yakut kolye ve değerli birkaç takı daha orada muhafaza edilecekti. Burayı incelemeyi bitirdikten sonra tekrar aşağı indim. Kız hala baygın bir şekilde yatıyordu, kıyafetleri hızlı bir şekilde değiştirdim ve sanki kızın ayağı kaymışta düşmüş gibi görüneceği bir ortam oluşturduktan sonra kızı dürttüm hafif gözlerini araladı " Gürültü duydum da ayağınız kaydı sanırım yerdeydiniz, iyi misiniz?" diye sordum kızı kaldırırken "Ay bilmiyorum birden gözüm karadı pek iyi değilim" dedi ensesini tutarak "Sizi dışarı çıkarmamı ister misiniz?" diye sordum başıyla onayladı kızla beraber dışarı çıktım. Kızı orda bıraktım ve Zümra'yı aradım.

İki dakika sonra yanıma geldi " Binanın içini ve dışını iyice inceledim" dedi arabaya doğru gittik eve vardığımızda apartman girişinde Mert'i elinde yuvarladığı iki büyük kâğıtla gördük "Bina planlarını çıkarttım bende" dedi. Yukarı çıktık, Ediz bilgisayarı kucağına almış ayaklarını orta sehpaya uzatmış bilgisayarda bir şeyler yapıyordu.

Zümra abisinin yanağına öpücük kondurdu "Biz geldik, ne yapıyorsun bakalım sen" dedi. Ediz de Zümra'nın yanağından öptü "Kimlik bilgilerini tamamlıyorum kimlikler akşama elimizde olur siz neler öğrendiniz" dedi bana bakarak. "Sergi alanını kapatmışlardı çünkü içeriye gizli kamera yerleştiriyorlardı yine de girmeyi başardım, Mert yüzünü mümkün oldukça girişin soluna döndürme sırtın hep dönük olsun o tarafa, tek bir gizli kamera takıldı o noktaya ayrıca zümrüt kolye beklediğimiz gibi gizli odada saklanacak ve orada da ekstra güvenlik önlemi alınmış olacak ayrıca bazı odalar kilitlenecek. Benim edindiğim bilgiler bu kadar." Zümra'ya baktım

"Bense yakutun olacağı odaya tavandaki havalandırma kanalından girebileceğini öğrendim geri çıkışını da oradan yapabilirsin biraz yüksek ama eğer bizim yapışkanlı sarkıtma ipini kullanırsan hiç zorlanmazsın ayrıca çıkışlarınızı arka tarafta bulunan tuvalet camlarından yapmanız gerek çünkü ön tarafta magazin olacakmış, binada da toplam on kamera var ama bizi ilgilendirenler üçü giriş katta ikisi arka çıkış tarafında ikisi de sergi salonunun olduğu katta öğrendiklerim bu kadar." Dedi

Mert elindeki kâğıtları orta sehpaya üst üste açtı. Ediz'in işini bitirmesini beklememiz gerekiyordu Mert bana bakarak "Bir şeyler yediniz mi siz biz kahvaltı ettik, siz dışarda yersiniz diye" dedi, başımı olumsuz anlamda salladım. Zümra ayağa kalkarak "Benim canım frambuazlı smoothie bowl istiyor ikimize de yapıyorum" dedi. "Dur bende yardım edeyim" diyerek ayağı kalktım. Birlikte mutfağa geçtik. Ben buzluktan malzemeleri çıkarırken oda mutfak dolabından robotu çıkardı. Malzemeleri ölçüyle robota atarken bende kâseleri çıkardım ve kullandıklarımızı dolaba geri kaldırdım, sonra mutfak tezgâhının L kırımına oturarak Zümra'yı izlemeye başladım. Yemek hazırlamak onun için bir zevk meselesiydi ne hazırlayacak olursa olsun bundan zevk aldığı yüzünden belli oluyordu. "Eğer okuma şansın olsaydı Gastronomi okurdun kesinlikle dimi, doğru tahmin ettim mi?" diye sordum, bu soruma karşılık başta yüzü düştü ama sonra tekrar gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 14 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KÜLLERİNDEN DOĞAN KATİLWhere stories live. Discover now